30 Mayıs 2011 Pazartesi

Efes Pilsen - Fenerbahçe Ülker 82-87 (Salondan İzlenimler)


Futbolda gelen şampiyonluk ardından omuzlarına 5te5 yapma sorumluluğu yüklenen erkek basketbol takımımız, 1-0 önde başladığı seriyi iki galibiyetle tamamlayarak, basketbolumuzun güzide lokomotifi biricik müessese takımı efes pilseni yarı finalde süpürüvermiş oldu.

Bu efeslilerin bilet dağıtma organizasyonunu koca salon etrafında nereden bulacaz şimdi diye düşünerek renksiz bir vaziyette salona vardık. Biraz sorgulayınca meğersem artık salon dışındaki gişelerde en sağ taraftaki bilet yardım noktasını kullanıyorlarmış.

İçeride oturan iki görevli önlerindeki isim listelerine göre ayrılan biletleri zarflar içinde gelenlere veriyordu.

Yan tarafta fırsat kuponu organizasyonuyla yarı fiyatına satılan biletlerin dağıtımı, onun yan tarafında ise 25 liradan başlayan fiyatlarla bilet satılan gişeler ilginç bir tezat oluşturuyordu.

Dağıttıkları bedava biletler tükendikçe, sıradakileri bekletip içerideki makineden yüzer yüzer yeni bilet tomarları basılıp getiriliyordu.

Bir gişeden bedavaya binlerce bilet dağıtılırken, diğerinden belli bir kesime - ki bunun çoğunluğu Fenerbahçeli- parayla bilet satarak basketbola olan katkılarını tüm halkımıza nasıl sundukları ortadaydı.

Biz de birşeyler uydurup efes tarafı biletlerini fazla fazla alarak tanıdıklara dağıtıp içeri girdik. Bariyerlerle ayrılan yerden Fenerbahçe tarafına geçmekte sorun olmadı.

Basın tribünü arkasındaki koltuksuz kısmı valilik ve emniyet kararınca tampon bölge yapıldığından seyirci alınmıyordu. Böyle olunca sahaya olan mesafemiz uzak kalıyordu.

Bize yakın olan efes bench arkasındaki efesliler grubunun demir parmaklıklara kadar yığıldığı ve o alt tribünde en ön koltuk sıralarının diğer uca kadar hiçbiryerinde özel güvenlikçilerce boş tutulmadığını gördük, maç sırasında herkes rahatça tribünün en önünden sahaya nefretini kusabiliyordu. Bu uygulamaları aynı valilik ve emniyet karar alıyorda herhalde sadece bizim kulüp katı bir şekilde uyguluyor.

Tribünde organize bir taraftar grubu kitlesi ve amigolar yoktu. Fenerbahçenin 40 yaş üstü eski tribüncülerinden burada da olan isimler vardı ama burada iş öyle Caferağa'da sol köşede hazır tribünün önüne çıkıp el kol hareketleriyle amigoluk yapmak gibi değildi. Sete çıkar gibi seyircilerin önünde dikilip boş boş sahadaki maçı izleyerek bütün maçı tamamladılar, sol taraflarındaki genç çocuklara bile bir çift laf edip idare edemediler.

15-20 yaş arası daha önce hiç görmediğim çocukların rastgele tribün yaptığı bir ortamla ilk yarı çok bozuk rastgele tezahüratların girildiği bir ortam vardı, bu gençler kafalarına göre yan taraflarla karşılıklı tezahürat edip durmaya çalışıyordu. Zaten salona gelen seyirci profilinde çocuklu aileler bayağı fazlaydı.

Etrafta dağınık halde farklı yerlerde oturup maçı izleyen o kadar çok tribüncü vardı ama futbol deplasmanı olsa gösterecekleri şevki burada sergilemekten uzak halde oturdukları yerden maça bakıyorlardı.

Maça takım hızlı girdi ve suni bir farka ulaşıverdi, nasılsa farkın kapanacağını bekliyordum ama baskıya karşı üstüste absürd top kayıplarıyla karşılaşınca maçı izlemekle yetinen seyirci kitlesinin nasıl ayaklanıp saydırmaya başladığını gördük.

Diğer yanda efes seyircileri biraz anonsçu yönlendirmesiyle gaz vermeye çalışıyordu, her türlü hakem kararına çıldırmış vaziyette itirazlarla bench arkasından kuduranlar ise bizim de sinirimizi bozdu, size ne oluyor diye onlara tepki veriliyordu. Bu kadar yerli yersiz reaksiyonun gazıyla kendi oyuncuları da abartılı faul alma çabalarıyla ve itirazlarla iç saha avantajı tiyatrosunu oynamaya başladılar, koçlarıda sürekli alan ihlali yapıp saha içinde gezinince bizim tribünden teknik faul itirazları maç boyu tekrar etti.

Bize ayrılan kısımda orta kat boylu boyunca doluvermişti, üst katta ise az sayıda kişinin yer bulamayıp oraya çıktığı görülüyordu, maçın gergin olduğu anlarda oradan bir su bardağı sahaya paralel vip tribünle arada kalan boşluğa dışarıya düşüverdi, atmayın diye tepkilerle karşılandı.

Devre arasında salondaki ortama sinirlenip, şu koltuksuz kısmı açsalar bari sahaya daha yakın olsakta sesimiz ulaşsa diyenler vardı ama bence öyle bir durumda dahi fazla kişinin rahat koltuklu yerinden kıpırdayıp oraya geleceğini zannetmiyordum. Anca 40-50 kişi falan oraya yönelirdi, açıkçası kaç senedir gittiğim efes deplasmanları içinde en tribün katkısı bozuk maçlardan biriydi.

İkinci devre tribünde biraz daha maçın ciddiyetine uygun kıpırdanmalar oluverdi, bütün herkesin gaza gelip toplu halde Fener-bahçe oley diye bağırdığı anda efes seyircilerinin şaşkınlıkla bakışları görülüyordu.
Toplu halde organize şekilde bağırılınca sesin sahaya ulaşmaması gibi birşey sözkonusu olamazdı ama dışarıda bilet kapmaca oynayan tribün eskileri bunu bahane ediyordu. İşin sıkıntılı kısmı bu organizasyon boşluğu ve etraftaki seyirci kalabalığının keyfi tutumuydu.

İki defa sağ taraflardan laylayla... kanaryasın sen bizim canımız girildiği oldu. Ama ikincisinin girişi maçın son periyodu fark azken kritik bir defansımıza denk gelen kötü bir zamanlamaydı, söylenemeden hemen defans uğultuları yükseldi.

Top rakibe geçtikçe tezahüratlar kesilip ıslık-uğultu, bize geçince ise o anda farklı farklı yerlerden çıkan çeşitli seslerle yaşanan karmaşada birine uyulup edilen saldır saldır Kanarya gibi kısa tezahüratlarla maç sonuna yaklaşıldı.

Lalalay...şampiyon tempolarıyla efes tarafını kızdırırken, maç içinde sık sık oradakilerle el kol işaretleşmeleri dönüyordu. Bench arkasındaki efesliler grubundan birileri işaret yaparken spor büro polislerinin gelip bizim tribünden gençlerden birini götürmeye kalkması tam saçmalıktı. Zaten sık sık tribündekilerin fotoğrafları videoları çekilmekteydi. Polisle kısa bir gerginlikle o taraftan tahrik edenleride almayacaklarsa kimsenin verilmeyeceği söylendi, bu olay böyle geçiştirildi.

Tribündeki gençler hevesliydiler, biraz başıboşluğa rağmen ciddi emek sarfettiler ama pınarbaşı yaptırırken bile ne yaptıkları anlaşılmıyordu, ondan geri sayım yapmalarından dolayı tribünün uzak kısmındakiler kasap havası yapıyordu.

Maç bitimine doğru büyük bir hızla efes tribünleri boşalmaktaydı, bu el kol yapan lavuklarda hiç bizim tarafa bakmaya yüzleri olmadan kuyruklarını kıstırıp gidiverdiler. Kalan az sayıdaki ekiplede maç sonu makaramızı yapıp ayrıldık.




Maçı kazanan oyuncularımız Fenerbahçe buraya seslenmeleriyle çıkış tüneline yönelmeden önce taraftara doğru alkışlarla yaklaşıverdi, şaaampiyon şakşakşak şaaampiyon diye selamlandılar.

O gürültülü müzikli ortamda takımın içeriye gideceğini zannederken kaptan Ömer oyuncuları duraklatarak, tribüne şşşt diye sus işaretiyle karşılıklı Sarı-Lacivert başlattılar.

Şampiyon Fener diye efes tarafına haykırdıktan sonra herkes hızla çıkışa yöneldi. Neyseki bu salonda deplasman taraftarını uzun süre içerde bekletmek gibi bir uygulama yapılmadı.

Toparlandıktan sonra ayrılmadan önce şu kalan efeslilerle biraz makara yapmazsak içimde kalır dedim, zaten etrafta kalan az sayıda Fenerliyle oraya doğru; işte böyle her sene böyle efese de böyle koyarlar.. her zaman her yerde en büyük Fener.. şampiyon Fener en büyük Fener alkışlayın ulan ...beş lira verelim Fener diye bağırın...

En sonunda Fenerle kimse başa çıkamaz diye bağırarak, sinirli bir halde kudurarak bize bela okuyan kızlı erkekli grubu orada kederleriyle başbaşa bırakıp çıkışa yöneldik.

Lavaboya yönelirken kapıların orada gördüğümüz lacivert beyazlılara duyuracak şekilde, bu efese her sene bedavaya koymak ne güzel oluyor, artık bukalemunları final serisinde kendi renklerinde abdi ipekçide falan görürüz diye laf sokmalar devam etti.

28 Mayıs 2011 Cumartesi

Cengaverler Dopingçileri Süpürerek FİNALDE (82-87) !!!



Beko Basketbol Ligi play-off yarı finalinde Fenerbahçe Ülker, Sinan Erdem Spor Salonu’nda Efes Pilsen’i 87-82'lik skorla mağlup ederek seriyi 3-0 ile kazandı. Bu sonuçla finale yükselen Fenerbahçe Ülker, finalde Galatasaray Cafe Crown – Banvit serisinin galibiyle karşılaşacak.

Mücadeleye hızlı başlayan Fenerbahçe Ülker, Marko Tomas’ın sayılarıyla ilk 1.5 dakikada skoru 0-8 yaptı. Bootsy Thornton ile maçtaki ilk sayılarını kaydeden rakibi karşısında hücumda özellikle Marko Tomas ve Roko Ukic ile kontrolü elinde bulunduran Sarı Lacivertliler, farkı da dördüncü dakikada 13 sayıya çıkarttı (2-15). Mola alan Efes Pilsen, aranın ardından Nikola Vujcic’in asistinde Kerem Gönlüm ile basket kaydetti. Sinan Güler ve Igor Rakocevic’in devreye girmesiyle 10 sayı birden bulan ev sahibi ekip, buna karşın savunmada istediği sertliği uygulayamadı. Ömer Onan’ın üç sayılık basketi sonrasında savunmasını sertleştiren Efes Pilsen, Kerem Tunçeri, Sinan Güler ve Lawrance Roberts üçlüsüyle bulduğu sayılarla farkı dört sayıya indirdi (21-25). Son dakika içerisinde de skor üreten rakibi karşısında Fenerbahçe Ülker ilk periyotu 26-27 önde tamamladı.

Tempolu başlayan ikinci periyotta Oğuz Savaş’ın basketine Bostjan Nachbar ve Ender Arslan ile karşılık veren Lacivert Beyazlılar, ilk 1.5 dakika geride kalırken skorda da dengeyi yakaladı (30-30). Oğuz Savaş ile Roko Ukic’in sayıları sonrasında yeniden üstünlüğü eline alan konuk ekip, 15.dakikada durumu 32-39’a getirdi. Ender Arslan’ın pasını asiste çeviren Kerem Gönlüm ile hücumda yeniden sayılar bulan Efes Pilsen, rakibini de top kayıplarına zorladı. Ancak Ömer Onan’ın üç sayı isabeti ve Sinan Güler’in top kaybı sonrasında bulduğu basketle Sarı Lacivertliler farkı 11 sayıya çıkarttı (38-49). Fenerbahçe Ülker, devre sonunda da soyunma odasına 43-53 önde giren taraf oldu.

Üçüncü periyotun ilk bölümünde Efes Pilsen, pota altında Lawrance Roberts’ı kullanarak skor üretti. Oğuz Savaş ile rakibine karşılık veren Sarı Lacivertliler, Ömer Onan’ın da turnikesiyle durumu 48-57’ye getirdi. Savunmaların ön plana çıktığı bu bölümde iki takımda hücumda skor üretmekte zorlandı. Reklam molasının ardından Nachbar ve Thornton ile serbest atış çizgisinden dört sayı bulan ev sahibi ekip, farkı da beş sayıya indirdi (52-57). Ancak Preldzic ile Jasikevicius’un penetreleriyle rakibinin savunma dengesini bozan Fenerbahçe Ülker, periyotu da 60-72 önde tamamladı.

Son 10 dakikalık bölüme Kerem Tunçeri ve Lawrance Roberts’ın üçer sayılık basketleriyle başlayan Efes Pilsen, 31.dakika geride kalırken durumu 66-72’ye getirdi. Dış atışlarda iyi bir oran yakalayan ev sahibi ekip, Bostjan Nachbar’ın isabetiyle 33.dakikada skoru 69-74 yaptı. Boyalı alanda Oğuz Savaş'a top indirerek hücum eden Sarı Lacivertliler, 36.dakikada durumu 73-79'a getirdi ve Efes Pilsen de mola aldı. Temponun yükseldiği bu bölümde Bostjan Nachbar ve Kerem Gönlüm'ün hücumları olumlu kullanmasıyla bitime iki dakika kala skor 80-83'e geldi. Son bölümü büyük bir çekişmeye sahne olan karşılaşmada Efes Pilsen, Lawrance Roberts ve Kerem Tunçeri ile hücumları değerlendiremedi. Serbest atışları Roko Ukic ile sayıya çeviren Fenerbahçe Ülker, mücadeleden de 82-87 galibiyetle ayrıldı.

SALON: Sinan Erdem Spor Salonu

HAKEMLER: Rüştü Nuran – Ahmet Ersan Ergüler – Kaan Büyükçil

EFES PİLSEN (82): Cenk Akyol 6 (1 ribaund- 1 asist), Igor Rakocevic 3 (2 asist), Lawrence Roberts 13 (4 ribaund), Kerem Tunçeri 9 (3 ribaund- 7 asist), Bootsy Thornton 6, Kerem Gönlüm 14 (11 ribaund- 4 asist), Ender Arslan 4 (1 asist), Nikola Vujcic 2 (2 asist), Bostjan Nachbar 14 (3 ribaund), Sinan Güler 11 (2 ribaund- 5 asist)

FENERBAHÇE ÜLKER (87): Roko Ukic 19 (2 ribaund- 4 asist), Ömer Onan 17 (1 ribaund- 1 asist), Darjus Lavrinovic 4 (1 ribaund- 1 asist), Sarunas Jasikevicius 4, Kaya Peker (5 ribaund- 1 asist), Oğuz Savaş 14 (5 ribaund- 4 asist), Marko Tomas 22 (5 ribaund- 2 asist), Sean May (1 ribaund), Emir Preldzic 7 (3 ribaund- 2 asist)

1.PERİYOT: 26-27
2.PERİYOT: 17-26
3.PERİYOT: 17-19
4.PERİYOT: 22-15



Spahija: "Efes Pilsen'e karşı kazanmak çok önemli"
28.05.2011 09:29
Fenerbahçe Ülker Antrenörü Neven Spahija, maç kazanmanın önemli olduğunu ancak Efes Pilsen'e karşı kazanmanın daha da önemli olduğunu söyledi. 

Beko Basketbol Ligi play-off yarı final serisinde Efes Pilsen'i eleyen Fenerbahçe Ülker'de antrenör Neven Spahija, Efes Pilsen'in güçlü bir takım olduğunu belirterek, kazandıkları galibiyetin çok önemli olduğunu söyledi.

Neven Spahija, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında, finalleri çıktıkları için çok mutlu olduklarını, oyuncularını hem bu akşam hem de sezon boyunca gösterdikleri performanslar dolayısıyla tebrik ettiğini belirterek, ''Maç kazanmak önemlidir ama Efes Pilsen'e karşı kazanmak daha da önemlidir. Efes Pilsen çok güçlü ve köklü bir ekip'' dedi.

Efes Pilsen antrenörü Ufuk Sarıca'nın kısa sürede takımı iyi bir yere getirdiğini belirten Spahija, Efes Pilsen'in iyi bir antrenör kazandığını ifade etti.

Maçın başından itibaren iyi oynadıklarını dile getiren Spahija, ''Maç boyunca kafamız karışıktı ama kazanmayı başardık. Play-off'larda önemli olan kazanmaktır'' diye konuştu.

Sarıca,
''İyi oynayan taraftık ama yaptıklarınız her zaman yeterli olmuyor. Fenerbahçe Ülker bizden daha az oyuncuyla oynadı. Biz daha avantajlıydık ama az sayıda oyuncuyla oynamanın da avantajları vardır. Ben oyunculuğumda da bunu yaşadım. Özelikle ortaya koyduğumuz mücadele Efes Pilsen'e yakışacak cinstendi ama aklımızı daha iyi kullanmalıydık, daha sakin kalabilmeliydik. Son anlarda acele ettiğimiz birkaç atışımız var. Bunları atabilseydik daha farklı olabilirdi. Geldiğimiz seviyede daha iyisi olabilirdi diye düşünüyorum ama bazı alışkanlıkları kolay bırakamıyorsunuz'' şeklinde konuştu.
Fenerbahçe finalde!

* Tebrikler takıma,teknik heyete ve taraftara.
* Nefret dopingçilere koymanın ve elemenin tadı da bir başka oluyor.
* Bu kez maçı izleme imkanı bulduk,gece tekrarını da izledik.Yani yazabilecek kadar fikrimiz var.
* Maça fırtına gibi başladık.Tomas için uzun süredir suskunluğundan dolayı nadasta demiştik,kendini bu seriye saklamış olsa gerek ki resmen azdı ilk 5 dakikada.4/4 üçlük ile oynadı.Ona Ömer de eşlik edince Dopingçiler neye uğradığını şaşırdı.4-21 yazıyordu skorboard'da.Maç burada bitti,final geldi dedik ama ikinci 5 dakikalık dilimde yaptıkları tam saha baskılı savunma karşısında Saras'ın hataları,May'in oyunda olduğu anlardaki kötü performansı,eli sıcak 14 sayı buşmuş Tomas'ı  Spahija'nın kenarda  unutması ile fark birden eridi ve kapandı.21-12'de Spahija mola almasına rağmen başka çözüm üretemedi.Ukiç'i ve Tomas'ı almalıydı.Spahija'nın bu bizim gibi izlemelerini anlamak mümkün değil.
4-21'den 26-27'ye gelen çeyrek skoru kim ne derse desin bir koç için kocaman eksidir.Aynı şeyi Ratgeber Spartak maçında yaptı 17 sayılık devre farkından maçı,turu ve belki de Şampiyonluğu verdirdi.Ondan sonra neden gönderildi diye taraftar ağıt yakıyor.
* Şüphesiz en önemli silahımız üçlüklerimiz.Sezon başından beri sürekli yazılıyor sadece üçlüklere dayalı oynuyoruz,içeriden etkili değiliz,dengesiz oynuyoruz falan filan ama bu uzun rotasyonunun olduğu takım kimyasında bundan başka bir şey olamaz ki.Oğuz sadece ayakta kalan uzunumuzdu dün.Lavri özellikle Kerem Tunçeri'ye yaptığı blok ve maçın sonunda yaptığı savunma ile top kaybı yaptırması gibi çok önemli katkılar yapsa da hala istediğimiz uzun değil.Kaya sakatlığından mı bilemiyoruz ama suskun.2 maçta da 0 sayı,5 ribaunt ile oynadı.Eski takımına karşı 2 maçta da 0 sayı ile çıkması tabii ki ilginç ama artık final serisinde kendini göstersin diyelim.May her zaman söyledik önceki maçta 10 ribaunt ve iyi savunma ile ciddi katkı yapsa da hiç bir zaman bu takımın oyuncusu değil.Vidmar ve Mirsad'ın devre dışı kaldığı,diğerlerinin yazdığımız gibi olduğu bir durumda mecburen dış atışa yöneliyoruz.Ki Kinsey gibi bir 3 numara da yokkken.Dün de ilk 3 çeyrekte 16/10 üçlük atmışız.DP ise 8/1.
O nedenle DP'nin ribauntlarda 33-24,asistlerdeki 22-15'lik üstünlüğü bile bırakın maçı kazanmayı bir kez bile öne geçmelerini sağlayamadı.
* DP bize göre daha geniş rotasyon ile oynamasına rağmen,baskılı savunmada yorulmaları,işi gerginliği tırmandırarak kazanma şansı yaratma moduna getireyip derken ters tepmesi (3 teknik faul aldılar,basit top kayıpları yaptılar ) nedeniyle ilk kez bu kadar mücadele koymalarına rağmen kaybettiler.
* Biz mecburen daha dar rotasyon ile oynadık.Tomas 36.09,Oğuz 35.22,Ukiç 34.24 ,Ömer 31.20 dakika oynamak zorunda kaldı.Kinsey'in yokluğu Tomas'a fazla yük bindirdi.
* Maçın yıldızı tartışmasız Tomas'tı.3.çeyrekte 2,son çeyrekte sayı atamamasına rağmen 22 sayı,5 ribaunt,2 asist,1 top çalma  ve iyi savunma yaptı.
* Tomas'tan sonra yorulduğu anlarda Ukiç devreye girdi sonlarda ve işi bitirdi.Tomas 5/5 ile başladı ama 9/2 ile bitirdi.36 dakika sahada kalınca giderek yüzdesi düştü.Ukiç tam zamanında devreye girdi.Maçın sonunu çok iyi oynadı.19 sayı,2 ribaunt,4 asist.
*Tabii ki Ömer Onan.İlk maçtan kaldığı yerden devam etti.7/4 üçlükle 17 sayı.
* Ve Oğuz.Çok eleştirmişimdir ama gerçekten dün tek başına pota altında savaştı ve 14 sayı,5 ribaunt,4 asistlik müthiş bir performans gösterdi.
*Emir soğukkanlılıkla Saras'ın baskıdan düşen performansında takımı ayakta tuttu,7 sayı ile de 3/3 ikilik kritik sayılarıyla önemli katkı yaptı.
* Litvanyalılar formsuzdu diyelim.Gerçi Lavri'nin KT'ye yaptıklarını yukarıda yazdım ama Saras'ın baskı karşısında bocaladığını ve bunu iyi bilen DP'nin Sinan'ı vermesine Spahija seyirci kaldı.
Saras o kadar kötüydü ki 5 top kaybı ve 0 asist yaptı.
* DP'de Rakoçeviç'in erken sakatlanması işimize yaradı ancak Nachbar ekstra katkı yaptı.Thornton kötüydü ,Roberts ve Dopingçi en iyi isimlerdi.Koçları Ufuk Sarıca 6.adam olarak sürekli saha içinde ve sürekli itiraz modundaydı.Çok şişirmişlerdi Sarıca'yı ancak son 28 saniye fark 3 sayı iken faul yaptırmayıp 23 saniye geçirmesi tam bir skandaldı.
* Neticede yayıncı kuruluşun tüm çabasına (!) rağmen Dopingçilere derslerini bir kez daha vererek finale adımızı yazdırdık.Finalde herkes gs'yi istiyor heyecan,renk,tad olsun diye ama ben kesinlikle Banvit'i istiyorum.Realite olarak 1-0 önde başlayacak olmamız ve gs serisinin gerginliğini yaşamak istememem bu fikri doğuruyoru.gs'den çekindiğimden değil.Artık daha fazla stres,gerginliği kaldıramıyorum.
* Finalde kim çıkarsa çıksın kazanacağımıza inanıyorum.
BAŞARILAR CENGAVERLER !!!

26 Mayıs 2011 Perşembe

Finale 1 Kaldı : Fenerbahçe Ülker - Doping Pilsen 79-70


Beko Basketbol Ligi play-off yarı final ilk maçında Fenerbahçe Ülker, Sinan Erdem Spor Salonu’nda Efes Pilsen’i 79-70'lik skorla mağlup etti. Seriye 1-0 önde başlayan Sarı Lacivertliler, bu skorla durumu 2-0’a getirdi. Fenerbahçe Ülker, 27 Mayıs Cuma günü saat 20:30’da oynanacak üçüncü maçı da kazanması durumunda adını Beko Basketbol Ligi’nde finale yazdıracak.

Roko Ukic ile Kerem Gönlüm’ün karşılıklı basketleriyle başlayan mücadelede Efes Pilsen, üçüncü dakikaya Nikola Vujcic’in orta mesafe isabetiyle 5-6 önde girdi. Darjus Lavrinovic’in isabetsiz üç sayı denemesi sonrasında Kerem Gönlüm ile Bootsy Thornton ikilisiyle skor üreten Lacivert Beyazılar, farkı da beş sayıya çıkarttı (5-10). Lavrinovic ile rakibinin serisine son veren Fenerbahçe Ülker, Oğuz Savaş ile Marko Tomas’ın da devreye girmesiyle farkı eritti. Son bölümde iki takımda hücumda skor bulmakta zorlanırken, ilk periyotu Efes Pilsen 18-19 önde tamamladı.

İkinci periyotun ilk sayılarını Lacivert Beyazlılar Ersin Dağlı ile pota altından buldu. Emir Preldzic’in bu bölümde hücumları iyi organize etmesi ve Ömer Onan’ın da turnikesiyle Fenerbahçe Ülker 13.dakikada 24-21 ile öne geçti. Hücumda skor bulmakta zorlanan konuk ekip karşısında Sarı Lacivertliler, Sarunas Jasikevicius’un basketiyle durumu 28-24 yaptı. Bunun üzerine mola alan konuk ekip, aranın ardından önce Ender Arslan ve Igor Rakocevic ile sayılar buldu. Ancak savunmasını sertleştiren Fenerbahçe Ülker, Marko Tomas ve Roko Ukic’in basketleriyle devre sonunda soyunma odasına 37-35 önde giden taraf oldu.

Üçüncü çeyreğin ilk dakikası içerisinde Nikola Vujcic ile pota altından basket bulan Efes Pilsen, skora da dengeyi getirdi (37-37). Darjus Lavrinovic’in serbest atışlarıyla ikinci yarıdaki ilk sayılarını kaydeden Sarı Lacivertliler karşısında konuk ekip, Kerem Tunçeri’nin basket faulden bulduğu üç sayıyla 39-40 öne geçti. Üstünlüğünü Nikola Vujcic, Kerem Gönlüm ve Sinan Güler üçlüsüyle sürdüren ve 6-0’lık seri yakalayan Efes Pilsen, farkı da 26.dakikada yedi sayıya çıkarttı ve Fenerbahçe Ülker de mola aldı (39-46). Ara sonrasında Sarunas Jasikevicius ve Ömer Onan ile dışarıdan, Oğuz Savaş ile de pota altından sayılar bulan Sarı Lacivertliler, periyotun tamamlanmasına 1.5 dakika kala skora dengeyi getirdi (50-50). Son hücumda Ömer Inan’ın isabetsiz turnikesini Sean May tamamladı ve Fenerbahçe Ülker, periyotu 55-52 önde tamamladı.

Son 10 dakikalık bölüm, Oğuz Savaş ile Kerem Gönlüm’ün karşılıklı pota altından bulduğu sayılarla başladı. Kerem Gönlüm ile boyalı alanı iyi kullanan Lacivert Beyazlılar, Igor Rakocevic ve Ender Arslan’ın basketleriyle 34.dakikada skora dengeyi getirdi (60-60). Bu bölümde Ömer Onan ile Sarunas Jasikevicius’un sayılarıyla 7-0’lık seri yakalayan Sarı Lacivertliler, durumu da 67-60 yaptı. Rakocevic ve Ömer’in karşılıklı sayıları sonrasında baskılı savunmaya karşı iyi hücum eden ev sahibi ekip, Tomas’ın üç sayı isabetiyle 38.dakikada farkı yedi sayıya çıkarttı (76-69). Son bölümde yakaladığı skor avantajını iyi değerlendiren Fenerbahçe Ülker, karşılaşmadan da 79-70 galibiyetle ayrıldı.

Maçın özet görüntüleri için tıklayınız

SALON: Sinan Erdem Spor Salonu

HAKEMLER: Recep Ankaralı – İsmail Aydın – Ali Şakacı

FENERBAHÇE ÜLKER (79): Roko Ukic 12 (4 ribaund- 3 asist), Ömer Onan 15, Darjus Lavrinovic 6 (1 ribaund), Sarunas Jasikevicius 9 (2 ribaund- 6 asist), Kaya Peker (5 ribaund), Oğuz Savaş 12 (3 ribaund), Marko Tomas 13 (3 ribaund), Sean May 3 (10 ribaund- 3 asist), Emir Preldzic 9 (2 ribaund- 1 asist)

  DOPİNG  PİLSEN (70): Igor Rakocevic 10 (1 ribaund- 1 asist), Lawrence Roberts 7 (3 ribaund- 1 asist), Kerem Tunçeri 5 (3 ribaund- 5 asist), Bootsy Thornton 7 (5 ribaund- 2 asist), Kerem Gönlüm 18 (7 ribaund), Ender Arslan 5 (1 asist), Nikola Vujcic 12 (5 ribaund- 3 asist), Sinan Güler 4 (4 ribaund), Ersin Dağlı 2 (3 ribaund- 1 asist),

1.PERİYOT: 18-19
2.PERİYOT: 19-16
3.PERİYOT: 18-17
4.PERİYOT: 24-18



Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın Baş Antrenörü Neven Spahija, Efes Pilsen karşısında iyi mücadele ederek sonuca ulaştıklarını söyledi.

Sinan Erdem Spor Salonu’nda oynanan yarı final serisinin ilk maçının ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın Baş Antrenörü Neven Spahija, oyuncularını tebrik etti.

Güçlü bir rakip karşı iyi oynadıklarını belirten Neven Spahija, "’Oyuncularımız maçın başından sonuna kadar takım olmayı başardılar ve iyi mücadele ettiler. Taraftarlarımız da bir kez daha mükemmel olduklarını gösterdiler. Maçta iki kere geri düşmemize rağmen ümidimizi yitirmedik ve ne yapacağımızı çok iyi bildik. Sonunda biz kazandık ama bu seriyi bitirmek çok zor olacak çünkü rakibimiz güçlü bir takım’’ dedi.

 

* Tebrikler takıma ve teknik heyete.
* Maçı şifreci laneti yüzünden izleyemedik.FB TV'nin gece 01.00'deki tekrarını da izleyemedik.O yüzden maçla ilgili yorum ve analiz yapabilme durumunda değilim.
* Maç yazısından okuduklarımdan 2 kez bu seviyedeki maçlar için hatırı sayılır farkla geriye düşmemize rağmen kapatıp,hatta son 2 dakikada 7 sayılık farkı biz yaparak öne geçmesini bilmişiz.Bravo.
* Öne çıkan isimler Saras - Herhalde Anne ve Babası hala Türkiye'de veya uğur getirdiler :)) - son Antalya B.B maçında da çok iyiydi ve geldiğinden beri en iyi oyununu oynadı demiştik.Bu maçta da 21.47 dk.süre almış ama 9s.6a. ve Ukiç'in Sinan'ın baskısından etkisiz kaldığı anlarda oyunu iyi yönetmiş.
* Ömer Onan özellikle ikinci yarıda insiyatif alarak 15 sayılık ciddi bir katkı yapmış.
* Tomas uzun süredir nadastaydı ve geri dönmüş.Thornton'u savunarak ve 13s.3r.ile önemli kaktı yapmış.
* Oğuz ve Ukiç'in 12'şer,Emir'in 9 sayısı skora önemli katkı.
* Ve Sean May.Özellikle ikinci yarıdaki savunma ve ribauntlardaki müthiş performansı galibiyette belirleyici olmuş.16.20 dk.da 3 sayı ama tam 10 ribaunt ve 3 asist.Aferin May.
* Kaya'nın 20 dk.da 0 sayı ,5 ribaunt ve Lavrinoviç'in 10.50 dk.da 6s,1r.luk performansları düşük.Özellikle Kaya'dan eski takımına karşı daha iyi performans beklerdim.
* Henüz her şey  bitmiş değil.Dopingle çaldıkları sezon da 2-0 öndeydik unutmayalım.Karşımızda vampir ,makyavelist müessese var.İşi sıkı tutmalıyız,nasıl olsa 2-0 öndeyizin rahatlığında olmamalıyız.

18 Mayıs 2011 Çarşamba

Fenerbahçe Ülker Yarı Finalde : 79-90 !!!



Beko Basketbol Ligi play-off ilk turunda Fenerbahçe Ülker, Antalya Atatürk Spor Salonu’nda Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni 90-79'luk skorla mağlup ederek seriyi 3-0 ile geçmeyi başardı.

Karşılaşmayı Antalya'da Avrupa Şampiyonası hazırlıklarını sürdüren A Milli Kadın Takım oyuncuları ve teknik heyeti de izledi.

Marko Tomas ve Gerrod Henderson’ın karşılıklı basketleriyle başlayan mücadelede Polat Kocaoğlu’nun sayılarıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi ilk 2.5 dakikada skoru 6-4 yaptı. Roko Ukic’in turnikesi ve Kaya Peker ile Darjus Lavrinovic’in de skora katkı yapmasıyla Fenerbahçe Ülker, reklam molasına 8-11 üstün girdi. John Prince ve Gerrod Henderson’ın basketleriyle Antalya temsilcisi skorda dengeyi yakaladı ve ilk periyot 20-20 eşitlikle tamamlandı.

İkinci periyotun ilk hücumunda Sarunas Jasikevicius’un asistinde Ömer Onan’ın üç sayı isabetiyle skor 20-23’e geldi. Henderson’ın serbest atışları ve Christopher ile Prince’ın da basketleriyle Antalya Büyükşehir Belediyesi durumu 26-25’e getirdi. Savunmasını toparlayan ve hücumda da Oğuz Savaş ve Emir Preldzic ikilisiyle etkili olan Fenerbahçe Ülker, devre sonunda da soyunma odasına Sarunas Jasikevicius’un üç sayılık basketiyle 39-50 önde girdi.

Mücadelenin üçüncü periyotuna savunmada iyi başlayan Antalya Büyükşehir Belediyesi, hücumda da Patrick Christopher ve Gerrod Henderson ikilisiyle etkili oldu. Rakibinin isabetsiz atışlarını Christopher ve Prince ile iyi değerlendiren ev sahibi ekip, yakaladığı 14-2’lik seriyle 26.dakikada 53-52 ile öne geçti. Sarunas Jasikevicius’un dip çizgiden bulduğu turnike ile hücumdaki suskunluğunu bozan Fenerbahçe Ülker, Ömer Onan ile Emir Preldzic’in de basketleriyle 28.dakikada durumu 55-62’ye getirdi. Sarı Lacivertliler, üçüncü periyotu da yedi sayı farkla 55-62 önde tamamladı.

Son 10 dakikalık bölüme Oğuz Savaş ve Emir Preldzic’in sayılarıyla başlayan Fenerbahçe Ülker, Sarunas Jasikevicius’un da üç sayı isabetiyle skoru 57-68’e getirdi. Polat Kocaoğlu’nun pota altı basketi sonrasında mola alan Antalya temsilcisi, Henderson, Prince ile Muratcan’ın da gayretleriyle farkı yedi sayıya indirdi (65-72). Jasikevicius’un bu bölümde oyuna ağırlığını koymasıyla kontrolü elinden bırakmayan Fenerbahçe Ülker, 38.dakikasını 73-82 önde geçtiği mücadeleden 79-90 galibiyetle ayrıldı.

SALON: Atatürk Spor Salonu

HAKEMLER: Rüştü Nuran – Yener Yılmaz – Turgut Işık

ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ (79): Muratcan Güler 10 (5 ribaund- 2 asist), John Prince 21 (8 ribaund- 1 asist), Gerrod Henderson 18 (5 ribaund- 3 asist), Gerrod Henderson 21 (5 ribaund- 3 asist), Erdinç Balto, Polat Kocaoğlu 9 (5 ribaund)

FENERBAHÇE ÜLKER (90): Roko Ukic 8 (4 ribaund- 7 asist), Ömer Onan 12 (2 ribaund- 4 asist), Darjus Lavrinovic 3 (2 ribaund- 1 asist), Sarunas Jasikevicius 19 (4 ribaund- 7 asist), Kaya Peker 8 (4 ribaund- 2 asist), Oğuz Savaş 18 (6 ribaund- 1 asist), Marko Tomas 4 (5 ribaund- 1 asist), Sean May 4 (2 ribaund), Emir Preldzic 14 (9 ribaund- 4 asist)

1.PERİYOT: 20-20
2.PERİYOT: 19-30
3.PERİYOT: 16-12
4.PERİYOT: 24-28



 * Takıma ve teknik heyete tebrikler.
* İlk maçtaki açık farktan yakalanıp zorlanmamızdan sonra bu maçtan çekiniyordum açıkcası.
Serinin uzamasını da istemiyordum.Bir an evvel bitirip,hem dinlenelim hem de sakatları iyileştirelim diyordum.Neyseki oyuncularımız işi sıkı tutarak işi bitirdiler.
* Saras'ın maçı oldu.Geldiğinden bu yana en iyi maçını oynadı.26.12 dk.19s.4r.7a.
Acaba Pargo söylentileri mi kamçıladı diye düşünürken,tribünde Anne ve Babasını gördüm.
Onların morali ile bayağı etkili oynadı.Anne ve Babasını Doping Pilsen serisinde de misafir edelim en iyisi :))
* Saras'tan sonra Oğuz 18s.6r.,Emir 14s.9r.4a.Ömer Onan 12s.2r.4a.ile öne çıktılar.
* Tomas'ın formsuzluğu hala devam ediyor.6/0 üçlük,4/2 ikilik ile 4 sayıda kaldı.Umarım DP serisine saklamıştır kendisini.
* Maç boyunca sadece 10 serbest atış 6/4.% 67 atmamız da ilginç oldu.
* Ukiç'in 7 asisti de dikkate değerdi.
* Kinsey'in tekrar sakatlanıp 15 gün daha olmayacak olması kötü oldu :((
 * Yarı finalde dopingçielr geldi.1-0 başlayacağız.İnşaallah bu kez Yarı finalde süpüreceğiz.

12 Mayıs 2011 Perşembe

Fenerbahçe Normal Sezonu Galibiyetle Kapattı.79-92



Beko Basketbol Ligi’nde normal sezonun son haftasında Fenerbahçe Ülker, Ankara Atatürk Spor Salonu’nda Türk Telekom’u 92-79'luk skorla mağlup etti.

Tempolu başlayan mücadelede Türk Telekom, Can Öğüt ve Yunus Çankaya ikilisiyle sayılar bulurken, Sarı Lacivertliler ise Sean May ve Oğuz Savaş ile pota altını etkili kullandı. Sarunas Jasikevicius’un üç sayılık basketi ve Sean May’in de boyalı alandan ürettiği basketlerle Fenerbahçe Ülker, beşinci dakikaya girilirken farkı 9 sayıya çıkarttı (8-17). Savunmada toparlanan ve Ceyhun Altay ile Ray Wesson’ın da sayılarıyla hücumdaki suskunluğunu bozan Türk Telekom, yakaladığı 12-2’lik seriyle 8.dakikaya 20-19 üstün girdi. Ancak ilk periyotu Fenerbahçe Ülker, Oğuz, Lavrinovic ve Kaya üçlüsüyle bulduğu sayılarla 20-26 önde tamamladı.

İkinci periyotun ilk dakikalarında konuk ekip Darjus Lavrinovic ve Kaya Peker ikilisiyle skor üretti. Ceyhun Altay’ın turnikesiyle ikinci periyottaki ilk sayılarını kaydeden Türk Telekom, Yunus Çankaya ile de üç sayılık basket buldu. Sarunas Jasikevicius’un serbest atışları ve Emir Preldzic’in de turnikesiyle skor üreten Sarı Lacivertliler, Oğuz Savaş’ın da pota altı basketiyle farkı 15 sayıya çıkarttı (25-40). Ceyhun ve Stiemsma’nın sayılarıyla rakibinin serisine son veren Ankara temsilcisi, savunmadaki direnciyle de farkı dört sayıya kadar indirdi. Ancak Fenerbahçe Ülker, devre sonunda soyunma odasına 40-46 üstün giden taraf oldu.

Üçüncü periyotta Fenerbahçe Ülker, ilk sayılarını Kaya Peker ile pota altı tipinden bulurken, Darjus Lavrinovic’in de üç sayı isabetiyle durumu 40-51’e getirdi. Diamon Simpsons’ın smaç basketi sonrasında Rasim Başak ile de üç sayı isabeti kaydeden Türk Telekom, savunmada rakibinin etkili oyununa engel olamayınca, ardaki farkı da kapatamadı. Reklam molasının dönüşünde Kaya Peker, kendi topunu tipleyerek skor üretirken, Sean May ve Tarence Kinsey’in de devreye girmesiyle üçüncü periyotu Fenerbahçe Ülker 53-67 önde tamamladı.

Son 10 dakikalık bölüme Ray Wesson’ın sayılarıyla başlayan Türk Telekom, Can Öğüt’ün de hücuma yaptığı katkıyla durumu 60-69’a getirdi. Emir Preldzic ile Rasim Başak’ın karşılıklı üçer sayılık basketleri sonrasında Oğuz Savaş’ın pota altı basketiyle Fenerbahçe Ülker farkı 13 sayıya çıkarttı (63-76). Rasim ve Deniz Can ile üç sayı çizgisinin gerisinden skor bulan Ankara temsilcisi karşısında kontrolü elinden bırakmayan Sarı Lacivertliler, son 1.5 dakikaya da 77-85 üstün girdi. Fenerbahçe Ülker, aradaki skor farkını korucuğu mücadeleden 79-92 galibiyetle ayrıldı.

SALON: Atatürk Spor Salonu

HAKEMLER: Özlem Yalman – Ziya Özorhon – Ozan Gönen

TÜRK TELEKOM (79): Ray Wesson 11 (4 ribaund– 3 asist), Jerome Randle 3 (2 ribaund- 2 asist), Deniz Can Çevik 5 (1 ribaund), Rasim Başak 9 (4 ribaund), Diamon Simpson 2 (1 asist), Adem Ören (2 ribaund- 1 asist), Yunus Çankaya 12 (3 ribaund), Gregory Stiemsma 9 (5 ribaund- 1 asist), Uğur Öğüt 16 (4 ribaund– 9 asist), Ceyhun Altay 12

FENERBAHÇE ÜLKER (92): Roko Ukic 12 (2 ribaund- 12 asist), Darjus Lavrinovic 15 (7 ribaund), Sarunas Jasikevicius 8 (1 ribaund- 6 asist), Kaya Peker 12 (7 ribaund- 1 asist), Oğuz Savaş 15 (4 ribaund), Tarence Kinsey 10 (2 ribaund- 2 asist), Sean May 13 (5 ribaund- 1 asist), Emir Preldzic 7 (5 ribaund- 2 asist)

1.PERİYOT: 20-26
2.PERİYOT: 20-20
3.PERİYOT: 13-21
4.PERİYOT: 26-25




* Tebrikler takıma ve teknik heyete.
* Takım eksik olduğu için 8 kişilik rotasyonla oynamış.6 oyuncumuz çift haneli rakamlara ulaşmış.
* Roko Ukiç 12 asistinin yanısıra 14 ASİST İLE aşmış kendini :))
* Dikkat çeken diğer isim ise 13 sayı,5 ribaunt ile Sean May olmuş.
* Kinsey'in 10 sayı ile dönmesi de güzel haber.
* Ribauntlarda 28-37 ,asistlerde 17-26 gibi önemli farklarla öndeyiz.