5 Temmuz 2010 Pazartesi

Aydın Örs'lü 2006-2007 Sezonu Şampiyon Fenerbahçe Ülker'in Şampiyonluk Öyküsü

MRSİÇ,KUPAYI BAŞKAN'A HEDİYE EDİYOR.

ŞAMPİYON FENERBAHÇE



Bu tarihi Şampiyonluk Öyküsüne en baştan başlıyoruz.

Dev Birleşme Resmiyet Kazandı24 Temmuz 2006 Pazartesi












Fenerbahçemiz ile Ülker A.Ş. arasında yapılan sponsorluk anlaşması bugün Faruk Ilgaz Tesisleri’nde Başkanımız Aziz Yıldırım ve Ülker A.Ş adına Holding icra kurulu üyesi Ali Ülker’in katıldığı bir tören ile imzalandı. Kulübümüz Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay’ın yaptığı kısa bir konuşma ile başlayan törende konuşan Başkanımız Aziz Yıldırım, imza töreni öncesinde, “Geçtiğimiz sezon Ülker ile bir sponsorluk anlaşmamız bulunuyordu. Ancak bu yıl daha kapsamlı bir sponsorluk anlaşması Fenerbahçe Ülker adı altında yeni bir oluşum başlıyor. Fenerbahçe’nin amatör branşlara harcadığı bedel geçtiğimiz yıl 20 trilyonu buldu bunun 5 trilyonu basketbol için harcandı. Fenerbahçe’deki sporcuların çoğunun milli takımda olduğu da unutulmamalı. Türkiye’deki amatör branşlara yapılacak sponsorluk anlaşmaları ile daha da ileriye gidecek. Bu ilerleme için öncelikle tesis sonrasında da eğitim gerekiyor. Bununla birlikte bu sporculara maddi olanak sağlayan gerekiyor. Bu sporcuların hayatlarını idame ettirmeleri için maddi olanak sağlanmalı. Ülker Grubu’nun Fenerbahçe’ye katkıları ile Türkiye’ye büyük başarılar getirecektir. Büyük kuruluşların sponsorluk bağlamında amatör branşlara ilgi göstermeleri ve desteklemeleri gerekiyor” diye konuştu.
Ülker A.Ş Kurumsal İlişkiler Koordinatörü Ali Doğan ise imza töreninde şu açıklamalarda bulundu: “ Yeni çıkan sponsorluk yasasına göre Ülker Grubu olarak bizim bu yaptığımız destek, diğer kurumlara örnek temsil etmeli. Bizler spora katkı sağlamak için sponsorluk anlaşmalarının devamı için bu sponsorluk kararını aldı. Gençlerimizin ve çocuklarımızın spor ile tanışmaları için gerekli zemini hazırlamak için uğraşıyoruz. Sokaklarda kurduğumuz bir çok pota da bunun bir göstergesi. Fenerbahçe ile yaptığımız bu sözleşme sporun yaygınlaşması adına da büyük bir önem arz ediyor. Biz Fenerbahçe’nin Euroleague’de yapacağı karşılaşmalardan başarı sağlayacağını umuyoruz. Fenerbahçe sayesinde şampiyonluk başarısını yaşamak istiyoruz.”
Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesislerinde yapılan toplantıya Fenerbahçemizden Başkanımız Aziz Yıldırım, Yöneticilerimiz, Mahmut Uslu, Murat Özaydınlı katılırken, Ülker Gurubu’ndan Ali Ülker, Ali Doğan, Fikret Işık, ve Aydın Acun katıldı.









Bu Anlaşma Devrim Niteliğinde

24 Temmuz 2006 Pazartesi








Basketbol Erkek Takımımızın antrenörü Aydın Örs, Ülker ile yaptığımız sponsorluk anlaşması ile ilgili olarak şunları söyledi: “Bu sponsorluk anlaşması bir devrim niteliğinde. Gerek Türk sporu adına gerekse Fenerbahçe adına büyük bir atılım. Bu anlaşmanın diğer kurumlara da örnek olmasını umuyoruz. Çünkü yapılan tüm bu yatırımlar ilerde Türkiye’nin geleceği için büyük birer adım. Fenerbahçe olarak bu sezon en iyiyi başarma hedefindeyiz. Bu anlaşma büyük bir itici güç. Ayrıca takımımıza yeni katılan tecrübeli oyuncularımız ile güçlü bir takım oluşturduk.”
TRANSFERLER

Solomon F.BAHÇE'de !!!!!!!!!!!

25 Temmuz 2006 Salı








Fenerbahçe Ülker Erkek Basketbol Takımımız Maccabi Tel Aviv takımından Will Solomon’u renklerine kattı.
İki aydan bu yana süre gelen görüşmeler sonunda Yunanistan’dan Panathinaikos, İtalya’dan Siena, Türkiye’den Efes Pilsen ve İspanya’dan Tau Ceramica Vitoria takımlarının da transfer listelerinde bulunan Solomon, kulübümüzün 100. kuruluş yılında Fenerbahçe Ülker Erkek Basketbol Takımımız ile 1 yıllık sözleşme imzaladı.
1978 doğumlu ve guard pozisyonunda oynayan Solomon, 1.87 boyunda. Türkiye’de 2004-2005 sezonunda Efes Pilsen de oynayan Will Solomon, 2001-2002’de NBA’da Memephis Grizzlies forması da giymişti. Amerikalı basketbolcunun en önemli özelliği hücum ve savunmayı aynı oranda yapabilmesi ve çok iyi bir şutör Olması.
Geçtiğimiz sezon İsrail’de Maccabi Tel-Aviv forması giyen Solomon, takımının şampiyon olmasında önemli bir rol oynamıştı. Takımıyla çıktığı 26 lig maçında 13.9 sayı, 2.3 ribound, 3.4 asist ortalaması ile oynayan Amerikalı oyuncu, 2 sayılık atışlarda yüzde 60.7, 3 sayılık atışlarda yüzde 36.8 ve serbest atışlarda yüzde 84.5 ortalamayla oynadı.
Euroleague de ise 25 maçta 15 sayı, 2.4 ribound, 2.9 asist ortalaması ile oynayan Solomon 2 sayılık atışlarda yüzde 51.8 ve serbest atışlarda yüzde 79.7 ortalama sezonu tamamladı.

Basketbolda 3 İmza :Ömer Onan,Rasim ve Zeki imzaladı.

31 Temmuz 2006 Pazartesi








Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız Kaptan Zeki Gülay ve Rasim Başak ile sözleşme yenilerken, Ömer Onan’ı da 1 yıl aradan sonra kadrosuna kattı.

Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı basın toplantı odasında gerçekleştirilen imza törenine
Fenerbahçe Ülker Basketbol Şubesi Genel Direktörü Nedim Karakaş, Fenerbahçe Ülker Basketbol İcra Komitesi Üyesi Aydın Acun ile Kaptanımız Zeki Gülay, Ömer Onan ve Rasim Başak da imza töreninde hazır bulundu.

Rasim Başak ve Ömer Onan ile 3’er yıllık sözleşme imzalandığını belirten Genel Direktörümüz Nedim Karakaş, Kaptanımız Zeki Gülay’ın sözleşmesinin ise her yıl yenilendiğini belirtti.
Fenerbahçe Ülker İcra Kurulu Üyesi Aydın Acun ise konu ile ilgili olarak şunları söyledi: “Fenerbahçe Ülker birlikteliğinden sonra değerli oyuncularımız ile sözleşme imzaladık. Bu heyecan verici bir durum. Fenerbahçe Ülker olarak, kısa ve orta vadelerde Avrupa’da başarıyı hedefliyoruz.”
Kaptanımız Zeki Gülay ise imza töreni sonrasında 100. yılımızda taraftarımızın beklentisinin çok fazla olduğunu söyledi ve ekledi: “Çok güçlü bir kadromuz var. Beklentileri boşa çıkarmamak en büyük amacımız. Elimizden gelenin en iyisini yapacağız.”
Fenerbahçe Ülker ile 3 yıllık sözleşme imzalayan Ömer Onan, ortaya çıkan birleşmenin herkeste heyecan yarattığını ifade ederek, “Kariyerleri boyunca kaybetmeyi sevmeyen oyunculardan kurulu bir ekibiz. 100. yılında Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağımıza inanıyoruz. Avrupa Ligi’nde de hiçbir ekipten aşağı değiliz. İyi oynarsak Final-four’da yer alabiliriz. Geri dönmek güzel oldu. Birleşmeden dolayı en büyük keyfi ben yaşıyorum sanırım. Hem tuttuğum takıma döndüm, hem de Avrupa Ligi’nde oynayacağım” dedi.

Solomon ve İra Clark imzaladı.!!!!!!!!!










Fenerbahçe Ülker Basketbol takımı icra kurulu üyesi Aydın Acun ’da törende yaptığı konuşmada
"Basketbol milli takımını gönülden kutluyorum. Büyük bir atılım yaptılar. 2010’a kadar geçecek dönemde bu başarı kulüplerinde sorumluluğunu arttırdı. Fenerbahçe Ülker ’de bu sorumluluğun bilincinde. Solomon ve Clark’ın imzalarıyla Avrupa liginde büyük başarılara imza atacağız." dedi.

Yeni Transferimiz Willie Solomon ise " Özellikle Fenerbahçe’ye gelmekten çok büyük bir mutluluk duyuyorum. Fenerbahçe Ülker olarak ilk defa Avrupa liginde hepimize çok büyük sorumluluk düşüyor. Daha fazla çalışmak, takım halinde biraraya gelmek, kenetlenmek ve seyircilere de çok keyifli basketbol maçları seyrettirmek istiyoruz. Benim bugünkü konsantrasyonum tamamen bununla ilgili "dedi. Ira Clark ise imza töreninde yaptığı konuşmada Fenerbahçe Ülker’e transfer olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirti.

İbrahim Kutluay’dan 3 Yıllık İmza

02 Ağustos 2006 Çarşamba


İbrahim Kutluay ise basketbola 12 yaşında Fenerbahçe Basketbol Okulu’nda başladığını hatırlatarak, ’’14 yıl bu takımın formasını giydim. (A) takımda kaptanlığa kadar yükseldim. Hayatım boyunca Fenerbahçeliliğimden gurur duydum. Tuttuğum takımın formasını taşımaktan da mutluluk duydum. Yuvama döndüğüm için çok mutluyum’’ diye konuştu.

Mirsad’dan 3 Yıllık İmza

08 Ağustos 2006 Salı


Fenerbahçe Ülker İcra Kurulu Üyemiz Aydın Acun ise; “Fenerbahçe Ülker’in en önemli hedefi Avrupa’da başarılı olmak. Transferlerimize bir yenisini daha ekledik. Mirsad kaliteli oyuncu. İnşallah Avrupa’da da başarılı olacağız” diye konuştu.
Mirsad Türkcan ise “Bu formaya kavuştuğum için çok mutluyum. Çünkü Fenerbahçe benim hayalimdi, uzun zamandan beri hep peşindeydim. Fenerbahçe Ülker olarak takım arkadaşlarımla birlikte inşallah büyük başarılara imza atacağız. 100. yılda bütün branşlarda başarılı olacağımıza inanıyorum.Başkanımız başta olmak üzere herkese teşekkür ediyorum dedi.
5. Yabancımız Eddie Basden

26 Kasım 2006 Pazar
Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız 5. yabancısını transfer etti. 23 yaşındaki Birleşik Amerikalı Edward Basden Türkiye’ye geldi. 2 ve 3 numara mevkilerinde oynayan Edward Basden geçmiş yıllarda Amerikan Kolej Ligi’nde sergilediği mükemmel performansla adını duyurdu. Charlotte Üniversitesi’ndeki performansıyla dikkatleri üzerine çeken ve Eddie Basden olarak bilinen Edward Basden 2005 yılında Kolej Ligi’nde yılın oyuncusu, 2004 ve 2005 yıllarında ise üst üste yılın en iyi defansif oyuncusu seçildi. Maç başına 15-16 sayı ve 7 ribaund ortalaması olan Basden, Chicago Bulls’la anlaşmış ancak kadroda yer bulamayınca kariyerine Avrupa’da devam etme kararı almıştı. Sağlık kontrolünden geçen 1.95 boyundaki Edward Basden kısa süre içinde takımımızla çalışmalara başlayacak.

FENERBAHÇE ÜLKER İTALYA’DA!..

04 Eylül 2006 Pazartesi








Türkiye Basketbol Liginde ilk kez Fenerbahçe Ülker ismi ile yarışacak takımımız yeni sezon hazırlık kampı için İtalya’ya gitti. Bormio’da 13 gün kamp yapacak olan takımımız, İtalya kampında 7 hazırlık karşılaşması oynayacak. Bormio’da 5, Bologna’da da 2 hazırlık maçı yapacak olan Fenerbahçe Ülker’de, milli oyuncularından Hakan’ın ve Semih’in, 9 Eylül de İtalya kampına katılacakları bildirildi

HAZIRLIK MAÇLARI

Fenerbahçe Ülker:76 Castallo: 7305 Eylül 2006 Salı







Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız İtalya’daki kampında Castallo takımı ile yaptığı hazırlık maçından 76-73 galip ayrıldı.
Karşılaşma da Solomon 21, Mirsad 8, Ömer Onan 11, Rasim 9, Oğuz Savaş 4, Ira Clark 9, Kambala 14 sayı ile oynadı.

Karşılaşmanını periyotları ise şöyle:
1.Periyot: 22-21(Fenerbahçe Ülker)
2.Periyot: 17-14 (Castello)
3.Periyot: 21-17 (Fenerbahçe Ülker)
4.Periyot: 18-19 (Fenerbahçe Ülker)


Fenerbahçe Ülker 85 Montepachi Siena 9107 Eylül 2006 Perşembe








Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız İtalya’da yaptığı ikinci hazırlık maçında Montesapchi Siena takımı ile karşılaştı. Takımımız uzatmalara kalan karşılaşmadan 85-91 mağlup ayrıldı.
Karşılaşmanın periyotları ve oyuncularımızın sayıları şöyle:
PERİYOTLAR:
1.Periyot: 18-11 (Fenerbahçe Ülker)
2.Periyot: 21-24 (Montepache Siena)
3.Periyot: 23-14 (Fenerbahçe Ülker)
4.Periyot: 15-28 (Montepache Siena)
Uzatma: 14-8 (Montepache Siena)

SAYILAR: Willie Solomon 21,Mirsad Türkcan 16,Ömer Onan 17,Ira Clark 15,Kaspars
Kambala 7, Rasim Başak 7,Oğuz Savaş 2.

Fenerbahçe 85 CSKA Sofya 68
09 Eylül 2006 Cumartesi









Fenerbahçe Ülker Erkek Basketbol Takımımız İtalya’nın Bormio kentinde hazırlıklarına tüm hızıyla devam ediyor. Takımımız üçüncü hazırlık maçında CSK Sofya takımı ile karşı karşıya geldi ve karşılaşmadan 85-68 galip ayrıldı.
Yapılan karşılaşmada Solomon 5, Mirsad 16, Ömer 17, Rasim 7, Caner 5, Oğuz 6, Ira Clark 11, Kaspars 18 sayı ile oynadılar.
Maçın 1.Periyodu 19-17, İkinci periyodu 26-14, 3. periyodu 21-9 Fenerbahçe Ülker takımımızın üstünlüğü ile sonuçlanırken son periyodu CSKA Sofya 19-28 önde tamamladı.
Takımımız cumartesi ve Pazar günlerini çift idman ile devam edecek. Ayrıca bugün A Milli Takım Oyuncularımız Hakan Demirel ve Semih Erden kampa katılacaklar
.

Euroleague'de Rakiplerimiz Belli Oldu

14 Eylül 2006 Perşembe








Euroleague’de Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın yer aldığı 2006-2007 sezonu kuraları Atina’da yapılan kura çekimi ile belirlendi.
Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız 4.torbadan kura çekimine girdi ve kura sonucu C Grubu’nda yer aldı.

Takımımız geçen yıl Euroleague’de şampiyon olan yılın teknik adamı Ettore Messina ’nın çalıştırdığı CSKA Moskova, Winterthur Barcelona, David Blatt ’ın yönettiği Benetton Treviso, Litvanya’dan Zalgiris Kaunas, Fransa’dan Pau Orthez, Yunanistan’dan Aris ve İtalya’dan Basket Napoli ile eşleşti.
Euroleague’de 2006-2007 sezonu 23 Ekim 2006 tarihinde Joventut Badalona - Panathinaikos açılış maçı ile başlayacak ve 1 Şubat’a kadar 14 hafta boyu sürecek. Bir sonraki aşamada 14 Şubat - 22 Mart tarihleri arasında Top 16 karşılaşmaları yapılacak. Çeyrek final maçları 3-12 Nisan 2007 ve Final Four 4-6 Mayıs 2007 tarihleri arasında Atina’da yapılacak.

Avrupa Ligi Maç Programı14 Eylül 2006 Perşembe

Avrupa Basketbol Ligleri Birliği tarafından organize edilen Avrupa Ligi’nde mücadele eden Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın maç programı belli oldu.

Fenerbahçe Ülker’in maç programı şöyle:
1. Hafta (25-26 Ekim)
Aris TT Bank-Fenerbahçe Ülker

2. Hafta (1-2 Kasım)
Fenerbahçe Ülker-EB PAU Orthez
3. Hafta (8-9 Kasım)

Benetton Treviso-Fenerbahçe Ülker
4. Hafta (15-16 Kasım)

Fenerbahçe Ülker-Zalgiris Kaunas
5. Hafta (22-23 Kasım)

Winterthur FC Barcelona-Fenerbahçe Ülker
6. Hafta (29-30 Kasım)
Eldo Basket Napoli-Fenerbahçe Ülker
7. Hafta (6-7 Aralık)
Fenerbahçe Ülker-CSKA Moskova
8. Hafta (13-14 Aralık)
Fenerbahçe-Ülker-Aris TT Bank
9. Hafta (20-21 Aralık)
EB PAU Orthez-Fenerbahçe Ülker
10. Hafta (3-4 Ocak 2007)
Fenerbahçe Ülker-Benetton Treviso
11. Hafta (10-11 Ocak)
Zalgiris Kaunas-Fenerbahçe Ülker
12. Hafta (17-18 Ocak)
Fenerbahçe Ülker-Winterthur FC Barcelona
13. Hafta (24-25 Ocak)
Fenerbahçe Ülker-Eldo Basket Napoli
14. Hafta (31 Ocak-1 Şubat)
CSKA Moskova-Fenerbahçe Ülker

FENERBAHÇE ERKEK BASKETBOL TAKIMI 2006-2007 SEZONU

ERKEK TAKIM YÖNETİM VE TEKNİK KADRO

Başkan

Aziz Yıldırım
Asbaşkan
Amatör Şubelerden Sorumlu
Mahmut Uslu
Sorumlu YöneticiSemih Özsoy
AntrenörAydın Örs
Yardımcı AntrenörErtuğrul Erdoğan
Yardımcı AntrenörFikret Doğan
Kondisyonerİlker Belgutay
Şube Direktörü Nedim Karakaş
Genel MenajerRemzi Dilli
Takım Menajeri
Cenk Renda
DoktorArmağan Özel
Fizyoterapist
Murat Çağlar
MasörYücel Arslan
Malzemeci Erkan Karaca
AdresFenerbahçe Spor Kulübü Dereağzı Tesisleri
Basketbol Şubesi 34726
Kızıltoprak - İstanbul/Türkiye

Telefon: +90 216 348 61 21 - +90 216 347 84 38
Faks: +90 216 348 61 21
e-Posta:
fbbasket@FENERBAHCE.org

OYUNCULAR:


Oyuncunun adı:Damir Mrsıc
Doğum tarihi:25.10.1971
Doğum Yeri: Tuzla
Boyu:1.91
Kilosu:85
Mevkii: Guard
Forma Numarası:
Fenerbahçe’ye Geliş Tarihi:
Daha Önce Oynadığı Takımlar:
Millilik Sayısı:
Başarıları:



Oyuncunun adı:İbrahim Kutluay
Doğum tarihi:07.01.1974
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu:1.98
Kilosu:92
Mevkii:Forvet
Forma Numarası:
Fenerbahçe’ye Geliş Tarihi:
Daha Önce Oynadığı Takımlar:
Millilik Sayısı:
Başarıları:



Oyuncunun adı:İsmail Hakan Demirel
Doğum tarihi:07.05.1986
Doğum Yeri: Erzurum
Boyu:1.92
Kilosu:85
Mevkii:Guard
Forma Numarası:
Fenerbahçe’ye Geliş Tarihi:
Daha Önce Oynadığı Takımlar:
Millilik Sayısı:
Başarıları:



Oyuncunun adı:Willie James Solomon
Doğum tarihi:20.07.1978
Doğum Yeri: Connecticut
Boyu:1.87
Kilosu:82
Mevkii:Guard
Forma Numarası:
Fenerbahçe’ye Geliş Tarihi:
Daha Önce Oynadığı Takımlar:
Millilik Sayısı:
Başarıları:



Oyuncunun adı:Mirsad Türkcan
Doğum tarihi:07.06.1976
Doğum Yeri:Novipazar
Boyu:2.06
Kilosu:102
Mevkii:Pivot-Forvet
Forma Numarası:
Fenerbahçe’ye Geliş Tarihi:
Daha Önce Oynadığı Takımlar:
Millilik Sayısı:
Başarıları:



Oyuncunun adı:Ömer Onan
Doğum tarihi:04.02.1978
Doğum Yeri: Mersin
Boyu:1.94
Kilosu:88
Mevkii:Forvet
Forma Numarası:
Fenerbahçe’ye Geliş Tarihi:
Daha Önce Oynadığı Takımlar:
Millilik Sayısı:
Başarıları:



Oyuncunun adı:Rasim Başak
Doğum tarihi:17.01.1980
Doğum Yeri: Bakü
Boyu:2.02
Kilosu:100
Mevkii:Pivot-Forvet
Forma Numarası:
Fenerbahçe’ye Geliş Tarihi:
Daha Önce Oynadığı Takımlar:
Millilik Sayısı:
Başarıları:



Oyuncunun adı:Semih Erden
Doğum tarihi:28.07.19866
Doğum Yeri: G.O.Paşa
Boyu:2.11
Kilosu:108
Mevkii:Pivot-Forvet
Forma Numarası:
Fenerbahçe’ye Geliş Tarihi:
Daha Önce Oynadığı Takımlar:
Millilik Sayısı:
Başarıları:




Oyuncunun adı:Oğuz Savaş
Doğum tarihi:13.07.1984
Doğum Yeri: Balıkesir
Boyu:2.13
Kilosu:105
Mevkii: C
Forma Numarası:
Fenerbahçe’ye Geliş Tarihi:
Daha Önce Oynadığı Takımlar:
Millilik Sayısı:
Başarıları:



Oyuncunun adı:Ira Joe Clark
Doğum tarihi:15.06.1975
Doğum Yeri: Texas
Boyu:2.03
Kilosu:100
Mevkii: Pivot-Forvet
Forma Numarası:
Fenerbahçe’ye Geliş Tarihi:
Daha Önce Oynadığı Takımlar:
Millilik Sayısı:
Başarıları:



Oyuncunun adı:Zeki Gülay
Doğum tarihi:15.08.1972
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu:2.05
Kilosu:122
Mevkii: C
Forma Numarası:
Fenerbahçe’ye Geliş Tarihi:
Daha Önce Oynadığı Takımlar:
Millilik Sayısı:
Başarıları:



Oyuncunun adı:Kaspars Kambala
Doğum tarihi:13.12.1978
Doğum Yeri: Letonya
Boyu:2.05
Kilosu:119
Mevkii: C
Forma Numarası:
Fenerbahçe’ye Geliş Tarihi:
Daha Önce Oynadığı Takımlar:
Millilik Sayısı:
Başarıları:




Eddie Basden
Position Shooting guard
Height 6 ft 5 in (1.96 m)
Weight 216 lb (98 kg)
Team Fenerbahçe Ülkerspor
Nationality United States
Born February 15, 1983 (age 23)
Upper Marlboro, Maryland
College Charlotte
Draft Undrafted, 2005
Pro career 2005 – present
Former teams Chicago Bulls (2005-2006)
Cleveland Cavaliers (2006)
Awards Conference USA Player of the Year (2005)
Conference USA Defensive Player of the Year (2004, 2005)


23 yaşındaki Birleşik Amerikalı Edward Basden. 2 ve 3 numara mevkilerinde oynayan Edward Basden geçmiş yıllarda Amerikan Kolej Ligi’nde sergilediği mükemmel performansla adını duyurdu. Charlotte Üniversitesi’ndeki performansıyla dikkatleri üzerine çeken ve Eddie Basden olarak bilinen Edward Basden 2005 yılında Kolej Ligi’nde yılın oyuncusu, 2004 ve 2005 yıllarında ise üst üste yılın en iyi defansif oyuncusu seçildi. Maç başına 15-16 sayı ve 7 ribaund ortalaması olan Basden, Chicago Bulls’la anlaşmış ancak kadroda yer bulamayınca kariyerine Avrupa’da devam etme kararı almıştı.

VE SEZON BAŞLIYORRRRRRRR !!!!!!!!!!!!!!!!!!!

1.HAFTA Pınar Karşıyaka -FENERBAHÇE Ülker

Fenerbahçe Ülker 82 Pınar Karşıyaka 77

07 Ekim 2006 Cumartesi










BEKO Ligi’nde ilk hafta mücadelesinde Fenerbahçe Ülker, deplasmanda Pınar Karşıyaka’yı 82-77 yenerek sezona galibiyetle başladı. İlk yarının sonunda ağırlığını koyup 2.yarının başında farkı 15 sayıya (52-37) kadar çıkaran takımımız, 4.periyotta rakibine yakalanmasına karşın kazanmasını bildi.
Pınar Karşıyaka 77-82 Fenerbahçe Ülker
SALON: Karşıyaka
HAKEMLER: İsmail Aydın, Fatih Arslanoğlu, Zafer Yılmaz

PINAR KARŞIYAKA: Marcus Slaughter 11, Roy Booker 2, İnanç Koç 2, Nedim Yücel 0, Mehmet Yağmur 4- Serhat Çetin 9, Berkay 2, Erhan Yetim 2, Umut Yenice 5, Volkan Çetintahra 0
FENERBAHÇE ÜLKER: Will Solomon 18, İbrahim Kutluay 9, Damir Mrsic 4, Mirsad Türkcan 19, Oğuz Savaş 4- Ira Clark 14, Ömer Onan 2, Rasim Başak 0, Hakan Demirel 2, Semih Erden 9
1.PERİYOT: 24-25
DEVRE: 49-37 (Fenerbahçe Ülker)
3.PERİYOT: 53-63
Gürol Gürsoy'dan Karşıyaka Maçı Yorumu

Fenerbasket.com olarak bu sezon sitemizde basketbola gönül veren değerli Fenerbahçelilerin takım ve maçlar hakkındaki yorumlarına köşe yazısı olarak yer vereceğiz. İlk yazımızın konusu Gürol Gürsoy'un dün oynanan Karşıyaka maçına dair yaptığı analizleri...

Sevgili FENERBAHÇEliler bundan böyle izleme imkanı bulduğum maçlarımız ile ilgili yorumlarımı sizlerle bu köşede paylaşacağım. Şüphesiz teknik konularda benden çok daha iyi analiz yapabilecek bir çok arkadaşım vardır. Ben naçizane basketbol bilgim ile teknik yorumların yanı sıra dikkatimi çeken noktaları dile getirmeye çalışacağım. Gördüğüm doğruları ve yanlışları dile getireceğim. Amacım ilgi ve desteği arttırmaktır. Bana bu imkânı veren başta Barış kardeşim olmak üzere herkese çok teşekkür ederim.

1. Öncelikle yeni sezonun başta takımımıza ve diğer takımlara hayırlı olmasını diliyorum.

2. Sezona galibiyet ile başlayan takımımızı ve teknik heyetimizi tebrik ediyorum. Salonda bulunan az sayıdaki vefakâr taraftarımıza da teşekkür ederim.

3. Bizim gibi yeni kurulmuş ve zamana ihtiyacı olan bir takım için bu tip maçlar zordur. Aynen futbolda Anadolu takımlarında olduğu gibi basketbolda da Karşıyaka gibi takımlar ekstra motivasyon ile senede birkaç kere böyle maçlar oynadıkları için çok iyi hazırlanmışlar. Açıkçası maç öncesi Karşıyaka’nın eski gücünde olmaması ve bizim de kadro kalitemiz nedeniyle rahat bir galibiyet alacağımız düşüncesindeydim. Ancak beklediğim gibi olmadı. Maçı kendi ellerimizle zora soktuk, bir türlü koparamadık ve sonunda kazanabildik.

4. Biraz teknik analiz yapacak olursak: Geçen yılki sıkıntılarımız devam ediyor. Savunmada bir türlü düzelme görülmüyor. Maça adam adama savunma ile başladık. Alan savunmasına ancak 1.periyodun sonunda döndük ona rağmen ilk çeyrekte 24 sayı gibi fazla sayı yedik. 2.çeyrekte biraz düzeldik ve zaten kapasiteli bir takım olduğumuz için skor sıkıntısı çekmedik ve devreyi 49–37 gibi yüksek bir skor ile kapadık. Maça Oğuz ile başladık ancak savunmada eşleşme sorunu yaşadı. Üst üste fauller aldı ve kenara alındıktan sonra bir daha oyuna girmedi. Aydın hoca rakibin tam bir 5 numarası olmadığı için Nedim Yücel ve Slaughter gibi 2 tane power forvet ile oynaması ile savunmada eşleşme sorunu olduğunu düşündü tahminimce ancak aynı sorunu biz onlara hücum ederken yaşattık. Öyle ki Semih 2.periyotta 03.47 kala oyuna girdi ve Solomon ile çok iyi ikili oyunlarla kısa sürede 9 sayı yaptı. İkinci yarıya da başladı ama 2.30 dk. oynadı ve kenara geldikten sonra bir daha oyuna girmedi. Son periyotta sıkıntılar yaşamamıza rağmen Aydın hoca’nın Oğuz ve Semih’i düşünmemesi ilginçti. Hâlbuki içeriden rakibin uzun oyuncu sıkıntısı nedeniyle de etkili oluyorduk ve olabilirdik de. Bence Kambala (hastalığı yüzünden İstanbul’a dönmüş) ile beraber çok iyi bir uzun rotasyonumuz var. Oyun karakterimizi içeriden oynamaya göre kurmalıyız. Zira çok iyi atıcılarımız olmasına rağmen dışarıdan sokamadığımız müddetçe sıkıntı yaşarız. Bugün 26/8 (%31) 3’lük yüzdesi ile oynadık. Ribauntlarda 47–32 lik bir dezavantaj bizim gibi takıma yakışmıyor. Amiyane tabir ile biraz ayıp oluyor. Hele ki 2 kere rakibe 3 kez üst üste hücum ribaundu vermemiz kötü. Pivotlarımızın kenarda unutulması da bu istatistiği getirmiş olabilir. Ayrıca 28 yaş üstü 8 oyuncusu bulunan bir takımın çok basit top kayıpları ile kolay fast break’ler yemesi de olumsuz bir başka noktamız.

5. Mirsad, maçın MVP’si idi. Her zaman ki gibi oynadı. Bravo Mirsad devam.

6. Mrsiç, yeni rolünde bocalıyor (2 numarada). 4 sayı ile çıktı. Ancak burada 6 sayısını hakemler resmen çaldı. Bir basket faulünü hücum faul dediler, bir de attığı 3’lüğü 24 saniye dolduğu gerekçesi ile saymadılar. Hatalı karardı.

7. Solomon, top klâs bir oyuncu. En iyi transferimiz. Kendi atar, takımı oynatamaz eleştirilerini çürütüyor. Semih ile ikili oyunları çok güzeldi.

8. Clark, basketbol takımının Mehmet Aurelio’su. Çok faydalı bir oyuncu.

9. Hakan, çok az süre aldı. Biraz moralsiz gördüm. Özellikle Euroleague’de savunması ile çok faydalı olacaktır. Dünya Şampiyonasında savunma 5’ine çıkmış bir oyuncu.

10. İbrahim, iyi savunuldu.9 sayı ile görevini yaptı.

11. Ömer bugün gününde değildi. Özellikle Serhat’ın savunmasında bekleneni veremedi.

12. Karşıyaka takımı için; takımımızın formasını giymiş Levent Topsakal’ı kutlamak gerek. İyi takım yapmışlar. O salonda taraftar ile beraber iş yaparlar.

13. Gelelim Karşıyaka taraftarı ve salona. Açıkcası Karşıyaka ve Beşiktaş gibi semt takımı taraftarlarına Belediyelerinin yapıp verdiği güzelim salonlar hiç yakışmıyor. Klasik küfürlü -öyle ki 10 yaşındaki çocuklar bile büyük bir kin ile küfür ediyordu.- hiç de centilmen olmayan, eziklik tezahürü içerisindeki tutumları çok çirkindi.Buradan Kadıköy Belediye Başkanı Selami Bey’e sitem ile selamımızı söyleyelim. Yeni salonumuza bir an evvel kavuşuncaya kadar Abdi İpekçi’de aynı ambiyansı biz de yaratmalıyız. Çünkü takım ve camia olarak bunu hak ediyoruz.

14. Hakemler konusu, maalesef geçen yıldan değişen bir şey yok. Aynen kaldıkları yerden devam ediyorlar. Fatih Aslanoğlu (soy ismi ?) gibi yeni şöhret meraklıları da çıkmış.

15. Ve NTV yorumcusu Yiğiter Uluğ cephesinde de değişen bir şey yok. Aynen kaldığı yerden FB aleyhine kasıtlı yorumları ile çile çektirmeye devam ediyor. Anlaşılan sesi kısarak izleyeceğiz.

Gürol Gürsoy

2.HAFTA F.BAHÇE ÜLKER - Beşiktaş cola turka 83-71












SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu

HAKEMLER: Mehmet Keseratar, Ersan Kartal, Deniz Kıyak


FENERBAHÇE ÜLKER (83): Hakan Demirel 2 (2 rib, 2 ast), Willie Solomon 16 (5 rib, 6 ast), Mirsad Türkcan 13 (8 rib, 2 ast), Ömer Onan 3 (3 rib), Rasim Başak (1 rib), Semih Erden 5, İbrahim Kutluay 10 (4 ast), Oğuz Savaş 7 (2 ast), Damir Mrsic 12 (2 ast), Ira Clark 1 (3 rib, 2 blok), Kaspars Kambala 14 (3 rib)


BEŞİKTAŞ COLA TURKA (71): Aubrey Reese 6 (4 rib), Erkan Veyseloğlu 2 (2 rib), Barış Güney (1 rib), Cevher Özer 13 (6 rib), Djuro Ostojic 9 (7 rib), Arda Vekiloğlu 5 (4 rib, 1 ast), Jamel Thomas 25 (8 rib, 4 ast), Barış Özcan 3 (2 ast), Levent Bilgin, Brooks Sales 8 (3 rib), Derya Yannier


1.PERİYOT: 22-19
2.PERİYOT: 24-14
3.PERİYOT: 23-15
4.PERİYOT: 14-23

Gürol Gürsoy'dan Beşiktaş Maçı Yorumu

Öncelikle takımı, teknik ekibi ve muhteşem taraftarı kutluyorum. Artık klasik haline gelen bu Beşiktaş galibiyetlerinden biri daha camiamıza hayırlı olsun.

Salonlarda özlenen taraftar tablosunu görmek inanın beni çok duygulandırdı. Cuma günü ve iftar saati olmasına rağmen 7000 civarındaki taraftar, futbolda yaşadığı sıkıntılardan sonra adeta terapi gördü salonda. Ümit ederim ki bu destek derbi maçlarıyla sınırlanıp burada kalmasın, lig maçlarında ve özellikle Euroleague maçlarında da artarak devam etsin. Bu vesile ile salonda takıma centilmence destek veren ve TV başında da sinerjileri ile takıma güç veren taraftarlarımızı bir kez daha kutluyorum. Yalnız şunu da belirtmeliyim ki rakip takım taraftarının salona alınmaması uygulaması çok yanlış. Bunu yazarken kesinlikle subjektif davranmıyorum. Fenerbahçe taraftarının bu kararın alınmasında hiçbir günahı yokken, deplasmanlara giderek ceza çekmesini anlamak mümkün değil.

Bu maçta ilerisi için çok ümit verici noktalar gördüm.Maçın sonunda bu şekilde 12 sayılık fark olduğuna aldanmamak gerek. 30 sayı farka giderdi ancak son 5 dakikada oyuncularımızın “Maçı kazandık, bitti” şeklindeki konsantrasyon kaybından dolayı fark eridi ve son 4 dakikada sadece 3 sayı atabildik.

Önemli kazançlardan biri, bize Euroleague maçlarında gerekecek olan sert takım savunmasının zaman zaman oturması idi. Zaten bu dakikalarda farkı açtık. İkinci nokta; birçok taraftar tarafından eleştirilen ve yetersiz bulunan Kambala’nın sevindirici performansı oldu. Şüphesiz Kambala çok iyi bir oyuncu ve gün geçtikçe daha iyi olacak. Zamanla pota altında en büyük silahımız olacaktır.

Sezon başında en çok tartışılan konulardan birisi de bu takımda top nasıl paylaşımının nasıl yapılacağıydı. Bu maçta da gördük ki Solomon (ki kendisi için “Topu hep kendi kullanır” denmişti) takımı gayet iyi oynatıyor ve topu paylaştırıyor. Rotasyondan dolayı belirli süre almasına rağmen Karşıyaka maçında 8, bu maçta da 6 asist yapması bu konudaki eleştirilere en güzel cevabı veriyor.

Set hücumunda bazen geç kalıyoruz. 24 saniye’yi kullanma konusunda bir 10 saniyeyi boşa harcıyoruz gibi geliyor. Bunu gidermemiz gerek. Zaten Aydın hoca bazı revizyonlar için daha çalışıyoruz dedi antrenmanda. Bu sorun da mutlaka giderilecektir.

Maç içerisinde skorda yaşanan dalgalanmalar yaşıyoruz. Bu ileriki maçlarda da olacaktır. Bugün 18–11 önde iken, momentumu, ritmi bulmuşken birden 2 dakika içerisinde 18-19 geriye düşmemiz gibi. Bunun sebebi bana göre, Aydın Hoca’nın (mecburen ilk rotasyon ile) İbrahim ve Mirsad’ı çıkarıp, Ömer ve Clark’ı almasıydı. Bunlar normaldir. Çünkü bu tip (üst düzeyde bir çok oyuncusu olan) takımlarda rotasyon şart. Tabii ritim kayıpları ile skorda dalgalanmalar olağandır.

Takım performansı son 5 dakikayı saymazsak çok iyiydi. Oyun da çok pozitifti. Oyunculara gelirsek; Kambala’yı yukarıda söyledik. Solomon; Büyük oyuncu. Basketbol takımına şu ana kadar gelen yabancı oyuncular içinde en iyilerden biri. Takımı oynatması, savunması ve taraftarı da havaya sokan kritik üçlükleriyle çok faydalı olacak. Bugün 16 sayı, 6 ast, 5 ribaunt ile oynadı. Bravo Solomon.

Mirsad, yüreği ile oynadığı klasik oyunlardan birini oynadı.13 sayı,8 ribaunt ile double double’ı kıl payı kaçırdı. Maç öncesi “Farklı kazanacağız” diyerek özgüvenini açıklaması, maç sonrası bu demeci sorulduğunda “Aramızda çok fark var” diyerek noktayı koyması da yerindeydi. Bravo Mirsad devam.

İbrahim; 7 yıl aradan sonra tekrar Fenerbahçe taraftarının önüne çıktı. Onun için ayrı bir heyecandı bu. Az süre almasına rağmen 10 sayı, 4 asist ile oynadı. Bravo İbrahim.

Hakan Demirel; günün en şanssız ismiydi ve en tatsız olayın kahramanı oldu. Yüksek ihtimal omuzu çıktı. Çok üzücü. Çok geçmiş olsun. Umarım uzun sürmez. Tabii, maç kopmuşken o pozisyona müdahale etmesi de konsantrasyonunu gösteriyor.

Oğuz, Semih, Rasim, Ömer ve Clark ellerinden gelen katkıyı yaptılar. Özellikle Clark, yaptığı müthiş bloklarla taraftarı coşturdu.

Veeeeeeeeee Efsane Mrsiç. Nedense Beşiktaş maçlarını çok sever. Özel hobisi midir nedir? 12 sayı ( 4 üçlük ) ile klasiğini sergiledi. Bravo Mrsiç.

Aydın Örs, böyle zor bir takımı iyi yöneterek tecrübesini konuşturdu.Bravo.

NTV, maç öncesi maça bir türlü bağlanmayıp, tam 28 dakika reklam vererek tüm sezon için ödediği parayı çıkarmıştır! Ayrıca devre arasında da aynı şekilde reklamlarıyla ihya oldu ancak gene bizim sinirlerimizi oynatmayı başardılar. Allahtan maçı Murat Murathanoğlu anlattı da bir nebze sevindik. Yiğiter Uluğ, Beşiktaş’ın maça bir türlü ortak olamamasına çok üzüldü.

Maçı erken kopardığımız için hakemleri zora sokacak bir durum yaratmadık O yüzden fazla hataları olmadı.

Son olarak; bu yıl Erkek ve Bayan Basketbol takımlarımız çok güçlü kadrolar kurdular. Bugün Bayan takımımız da Fenerium turnuvasında gücünü gösterdi. İki takımımızın da Şampiyon olma ihtimalleri yüksek. Avrupa Kupalarında da başarılı olmaları da söz konusu. Yeter ki taraftar bu takımlarımızın arkasında olsun. Yıllardır Amatör branşlarda alt yapı dahil takımlarımıza destek veren cefakar bir grup taraftarımıza sayıları artan şekilde pek çok taraftarlarımız katılsın. Voleybol takımlarımız keza aynı şekilde desteği hak ediyorlar. Yani sahada,salonda sarı-lacivert formalı sporcularımızı gördüğümüz her yerde ve şartta desteğimiz her daim sürmeli.



3.HAFTA F.BAHÇE Ülker - Oyak Renault 85 - 66



Salon: Abdi İpekçi
Hakemler: Alper Özgök , Vedat Borultay , Sencer Yılmaz
Fenerbahçe Ülker: Mrsic 10, Solomon 4, İbrahim 3, Mirsad 10, Kambala 20, Oğuz 4, Clark 10, Ömer 8, Semih 8, Rasim 8, Can , Zeki

OYAK Renault: Ahmet 15, Altan 5, Serhat , Özgür 12, Bennett 11, Evren 5, Morrison 8, Fatih 4, İhsan 61. periyot: 13-13
İlk yarı: 45-26
3. periyot: 70-44



Öncelikle her zaman olduğu gibi takımı, teknik ekibi ve BÜYÜK TARAFTARI kutluyorum.

İlk haftayla aynı gün, aynı saat (Cuma–20:00) olmasına rağmen bir önceki Beşiktaş maçındaki taraftar sayısını beklemek büyük iyimserlik olurdu. Ancak yine de gelen seyirci sayısının 500-600 gibi düşük bir rakamda kalması da iyi olmadı. Gün ve şartlar olumsuz olsa da bu takım daha fazla taraftarı hak ediyor. Ancak geçen yıl en önemli Avrupa Kupası maçını bile 200 kişiye oynayan takım için dünkü taraftar sayısı ve efektifliğinin de çölde vaha gibi olduğunu da belirtmek gerekir. Ümit ederim bundan sonraki maçlarda sayımız daha fazla olur. Ayrıca maçın gün ve saatinin böyle olmasını Aris maçını düşünerek kulübümüzün istediğini de belirteyim.

NTV'nin yanlış maç seçiminden dolayı yayınlamadığı maçı dakika dakika adeta salondan canlı yayın yaparak aktaran Fenerbasket.Com ekibinden arkadaşlarımıza çok teşekkürler ediyor, kutluyorum.

Bir teşekkür de FB TV'ye .Naklen yayının olmadığı maçı gece 01:00'dan itibaren banttan yayınlayarak, salonda izleyemeyen taraftarlara maçı seyretme imkanı vermesi çok güzeldi. Yayının başlarında yaşanan küçük bir bant hatası yaşanmasaydı daha iyi olurdu.

İlerideki Euroleague maçları için bugün Abdi İpekçi de yaşanan 24 sn.cihazı ile ilgili
sorun umarım dikkati çekmiştir de bundan ders alınır.

Maça gelince; rakip zayıf olduğu için bu maçla ilgili dolu dolu bir değerlendirme yapmak pek doğru değil. Ancak yine de ilerisi için bize ışık tutabilecek olumlu ve olumsuz yönleri belirtmek gerekir.

İlk çeyrek adeta başa baş geçti. 13-13 sona eren bu çeyrekte bizim için en olumsuz görüntü ribauntlardaki klasik zaafımızdı. Bu çeyrekte ribauntlarda 9/15 gerideydik. Maç sonrası ise 36/36 eşitlik vardı. Yani Euroleague için ribaunt sorunu kırmızı alarm veriyor. Mirsad 9 ribaunt ile en fazla katkıyı yapmasına rağmen diğer oyuncularımızın yer tutuşlarından kaynaklanan hatalarımız ile ribaunt konusu yumuşak karnımız olmaya devam ediyor.

Takımımız ikinci çeyreğin ortalarından itibaren koyduğu baskıyla ve savunmadaki agresifliği ile yüksek tempo yaparak maçı kopardı. Bu çeyrekteki 32-13'lük üstünlüğümüz ile devreyi 45-26 önde bitirdik. Bu dakikalarda gösterdiğimiz performans çok iyiydi. Göze hoş gelen, bizim takımın oyun karakterine çok yakışan hızlı hücumlar ve ikili oyunlarla keyif aldık.

3.Çeyrekte ise Solomon ve Kambala şov vardı. Özellikle Kambala ile pick and role'ları müthişti. Her ikisi de maç istatistiklerini bu çeyrekte yaptılar. Solomon 8 asist, Kambala toplamdaki 20 sayısının 16 sayısını bu anlarda attı. Bu çeyrekte Solomon ve Kambala'nın performansları bu maçtan Euroleague için aldığımız ışıklardan en önemlisi idi.

“Bu maç nasıl ölçü olur?” diye düşünenler olacaktır. Ancak bu iki oyuncunun kariyerlerine baktığımızda bu performanslarını zorlu maçlarda da gösterdiklerini görüyoruz. Solomon'un asistlerini Euroleague maçlarında çok gördük. Kambala ise en son geçen yıl ki Efes serisinde 4 uzun'a karşı gösterdiği başarılı performans ile bunu göstermişti.

Son çeyreğe 70-44'lük (26 sayı) önde girmemize rağmen 12-0'lık seri ile Oyak Renault farkı 14 sayıya kadar indirdi. Ancak devreye Rasim girdi ve 1 dakika içerisinde attığı 6 sayı ile tekrar farkı açtık. Sonlarda Zeki ile Can Maxim'i de oynatarak maçı güzel bir şekilde tamamladık.

Kısaca tek tek oyuncu performanslarına gelirsek;

Solomon, Karşıyaka maçında 8, Beşiktaş maçında 6 ve bu maçta da 8 asisti ile (sınırlı sürelerde) kendisi için “Ona ayrı bir top vermek gerekir” diyenlere de amiyane tabirle kapak takmaya devam ediyor. Özellikle topu içeri indirerek, uzunlarımızı beslemesi bir oyun kurucunun ne yapması gerektiği konusunda bir derstir. Kambala ile harika ikili oyunlar oynadılar.

Kambala, sezon başında çok eleştirildi ve hatta değiştirilmesi bile istendi. Bu oyuncu yanında iyi oyuncularla oynadığında ne büyük bir güç olduğunu gösteriyor. Özellikle Solomon'un beslemesi ve Mirsad'ın yardımları ile skor gücünü göstermeye başladı. Şimdilik tek zaafı ribauntlar olarak gözüküyor.

Mirsad, 10 sayı, 9 ribaunt, 2 asist ve bloklarıyla klasik istikrarlı çizgisini sürdürdü. Böyle bir istikrar bizim için çok iyi.

Mrsiç, 10 sayı, 6 ribaunt, 3 asistle başarılı performans gösterdi. Özellikle 3 sayı silahını önemli anlarda konuşturması Euroleague için bize ümit veriyor. 6 ribaunt ise sağa, sola kaçan toplara konsantresini gösteriyor.

İbrahim, Dünya Basketbol Şampiyonasının yorgunluğu ve sakatlığından sonra yavaş yavaş toparlanacak. Biraz durgunluk görülüyor ama atlatacaktır. Az süre aldı. 3 sayı, 3 ribaunt, 4 asist ile oynadı.

Rasim, 3 numara pozisyonu için önemli bir isim. 8 sayılık performansı moral motivasyon açısından kendisi için iyi olmuştur. Sevindirici.

Ömer, istekli ve hırslı oyununu 8 sayı, 2 ribaunt, 2 asist ve 4 top çalma ile tamamladı. Euroleague için iyi sinyal.

Semih’in, 8sayı ve 3 ribauntluk kısa süreli performansı iyiydi.

Clark, 10 sayı, 6 ribaunt ve 1 asist ile gayet güzel katkı yaptı. Kenardayken güler yüzü ile süre alma sıkıntısı olmadığını da gösterdi.

Oğuz, 4 sayı ve 3 ribaunt ile oynadı. Bence çok az süre aldı.

Zeki, bu takımda az süre ile de olsa oynayarak son senesinde tarihe geçti.

Can Maxim Mutaf, Hakan'ın yerine kadroya alınan 1991 doğumlu, devşirme, guard oyuncumuz için muhteşem bir imkandı. 2 dakikalık oyunu için değerlendirme yapmak doğru değil. Ancak altyapıda 30-35 sayılık müthiş performanslarını biliyoruz. Hayırlı olsun Can.

Aydın Örs, böyle bir takıma başarılı bir rotasyon uygulaması ile yine tecrübesini konuşturdu.

Hakemler komikti. Böyle bir maçta bile hatalı kararları ile oyunu germek neyin ego tatminidir anlamak mümkün değil. Özellikle Alper Özgök'ün şöhret olma ısrarı da enteresandı. Ondan sonra da küfür ediliyor diye anons yaptırması ise pes dedirtti. Hakemin yaptırdığı anons sırasında Solomon'un da taraftara adeta amigo gibi eşlik etmesi çok güzel bir görüntü idi.

Bir diğer güzellik, talihsiz bir şekilde sakatlanan Hakan Demirel'e anons yaptırılarak, alkışlatılmasıydı. Bu vesile ile Hakan'a tekrar geçmiş olsun diyor, acil şifalar diliyorum.

Olumlu göstergeler;
Kambala'nın ve Solomon'un performansı.
Mirsad'ın istikrarı.
Takımda yedek, as ayrımı olmaması. Bench'in de olayın içinde olması.
Gerektiği zaman iyi savunma yapabilmemiz.

Olumsuz göstergeler ;
Ribauntlarda ki sıkıntı.
İbrahim'in durgunluğu.
Taraftar sayısının azlığı.
Hakemlerin kötü performansı.

Maçın adamı
Kambala'nın performansı sevindirici tabii ki ama ben bu kez ribauntlardaki performansı ve istikrarı nedeniyle Mirsad diyorum.

Son olarak Çarşamba günü Aris deplasmanında takımımıza sonsuz başarılar diliyorum. Galibiyetle döneceğimize inanıyorum. Eurolegue şimdiden hayırlı olsun.

Gürol Gürsoy

Euroleague 1.Maç :Aris -F.BAHÇE Ülker 66-58

ENSEYİ KARARTMAYALIM.
Euroleague hepimize hayırlı olsun.8 yıl sonra yeniden orada olmak çok güzel.
Ve takımımıza geçmiş olsun.Galibiyetle başlamak isterdik ama olmadı,sağlık olsun.
Moral bozmaya,faturayı kesecek suçlu aramaya gerek yok,hatalardan ders alıp kalan 13 Maçta daha iyi sonuçlar almak için çalışmalıyız.Taraftara düşen görev her zaman destektir.

Maçı niye kaybettik ? Teknik bir irdeleme yapacağım ama önce birkaç kelime genel değerlendirme yapmak gerekirse aslında biz Aris’e değil ortama yenildik.
Aris,bir basketbol ekolü olan Yunanistan liginin 4.sü ancak kapasitesi sınırlı bir takım.
Bunu bildikleri için evlerinde oynadıkları maçlarda 5700 kişilik Alexandreio Melathron salonunu iyi kullanıyorlar.Kutu gibi bir salonda fanatik bir seyirci – özel sebeplerde ekstra motivasyon sağladı -,sürekli nemlenen parkelerde alışkın olmayan oyuncularımızın kaymaları ve çemberlerin çok sert olması ile şutlarımızın girmemesi şanssız bir gece geçirmemize neden oldu.Yunanlılar maç başlangıcında TV yayınını da kestikleri için ( 1.çeyreği seyredemedik.) çok sayıda konfeti atarak ortamı iyice zorlaştırdılar.

Genel bir teknik değerlendirme yaparsak;maalesef bu sezon başından beri yumuşak karnımız olan ve maç öncesi bizi en çok düşündüren ribauntlar konusunda gene etkisiz kaldık.
Toplam ribauntlarda Aris 47 ribaunt (17 ofansif-30 defansif),biz ise 35 ribaunt (8 ofansif-27 defansif) aldık.Aris gibi uzun olmayan bir takıma karşı bu fark çok kötü.Kaldı ki adamların aldığı 17 hücum ribaundundan 14 sayı yememiz de mağlubiyette ki en önemli faktördür.
Şut yüzdesine baktığımızda Aris: 49/20 2 sayı (% 40.8),19/6 3 sayı (% 31.5) Biz ise,31/11 2 sayı (%35.4), 26/8 3’lük (% 30.7). Arada 20 şut fark olması da çok kötü.
Serbest atışlarda Aris;16/8 (% 50),Biz; 17/12 (%70.5).
Top kaybında Aris,12,Biz 14 top kaybı ile oynadık.

3.Çeyrekte çok iyi oynayıp 25 sayı atarak farkı 55-51 ile 4 sayıya indirdikten sonra final periyodunda hele maçın son bölümünde 4 dk.sayı atamayarak toplam 7 sayı atabilmemiz
bu kadar skor silahı olan bir takım için inanılacak bir görüntü değil.İleri ki maçlar için bunu
gözden geçirmeliyiz.Hücum setlerimizi iyi çalışmalıyız.
Adamlar maçı bize veriyor,biz de hayır biz almayalım lütfen siz buyrun diyoruz.Tabii sonunda adamlar iyi tamam o zaman dediler ve maçı aldılar.

Aris takımında ,skor yükünü çeken beklendiği gibi Scales ve Abdül Rauf oldu.Scales 14 sayısının 9‘unu 6/3’lük 3 sayı isabeti ile atarken onu savunmada Solomon ve Ömer bir türlü başarılı olamadı. 2 gün önce gelen eski göz ağrımız Abdül Rauf 37 yaşına rağmen tecrübesini konuşturarak 19 dk.da 11 sayı atarak bizi çok zorladı.
Bizi beklenmedik şekilde zorlayan beyaz Amerikalı Michael Wilkonson 16 sayı,8 ribaunt ile belki kariyerinin en iyi oyununu oynadı.Massey 8 sayı ile beklenen katkıyı yaptı onlar için.
Bizim oyuncularımızıda tek tek değerlendireceğim.
En önemli noktadan başlayayım.Willie Solomon:
Şüphesiz bizim için en beklenmeyen nokta Solomon’un kötü oynaması idi.Bilemiyoruz belki de eski takım taraftarının yaptığı olumsuz tezahüratlardan etkilenerek baskı altına girdi ve maça çok kötü başladı.Arka arkaya aldığı 2 faul ile de morali iyice bozuldu ve ne yazık ki maç sonuna kadar performans gösteremedi.İlk sayılarını 24.dk.da yani 3.çeyreğin 4.dk.sında 3’lük ile bulan Solomon maç boyunca;30.30 dk.da 7 sayı,6/1 3’lük,4/1 2 sayılık,6 top kaybı,4 faul,3 ribaunt,3 asist ile oynadı.Şüphesiz Solomon gibi bir oyuncu için bu rakamlar çok kötü.
Ancak tabii faturayı Solomon’a kesmek de doğru olmaz.Bu akşam kötü günündeydi diyelim.
İleride bize kazandıracağı çok maçlar olacaktır.TBL’de 7.3 asist ile 1.sırada bulunan bu oyuncumuz için eleştiriler acımasız.Solomon,kariyeri belli bir oyuncudur.
( Kısaca tekrar edelim ki hafızalar tazelensin.2003 Aris ile FİBA European Challenge ve 2004 yılında Hapoel ile ULEP CUP’ı kazandı.Geçtiğimiz sezon da Maccabi ile Euroleague Finali.)

Mirsad Türkcan; her zaman ki isitikrarlı çizgisini devam ettirdi.Gene takımın en zayıf yönü olan ribauntlarda 14 ribaunt ile görevini yaptı.Ayrıca 10 sayısı ile de double double’ını yaptı.
Tebrikler Mirsad.Nazar değmesin sana.

İbrahim Kutluay;maç boyunca takımı skorda ayakta tutan tek oyuncumuzdu.Ne şartlarda olursa olsun Winner oyuncu olduğunu gösterdi.TBL performansının tam tersini göstermesi onun ne kadar büyük oyuncu olduğunu gösteriyor.35.dk.da 18 sayı (11/4 3 sayı),4 asist ile oynadı.

Kambala;maalesef bu maçta bekleneni veremedi.Tamam içeriye top indirildiğinde 8/52lik performans ile 12 sayı attı ama savunmada ve özellikle uzun oyuncu olarak kendisinden beklenen ribauntlarda 5 ribaunt alarak gene hayal kırıklığı yarattı.Performansı artmalı.

Clark,16 dk.da 5 sayı,7 ribaunt ile oynadı.Daha etkili olmalı tabii aldığı süre kadar.
Ömer,Mrsiç 3 ‘er sayı ile oynadılar.Maalesef bu kadar katkı yetersiz.Özellikle Mrsiç’in
26.45 dk.da 3 sayı atması çok kötü performans.

Oğuz,9 dk.da 0 sayı,1 ribaunt ile hiç katkı yapamadı.Semih zaten hiç oynamadı.
Bilemiyorum Aydın hoca ne düşündü ama rakibin tek uzunu Giannoulis karşısında Oğuz ve
Semih daha fazla süre almalı idi.Bu oyuncuların tecrübesi yok görüşleri doğru değil.

Bu maçta Hakan Demirel’i çok aradık.Hakan’ın özellikle savunma da göstereceği performans bizi olumlu etkilerdi.

Son olarak hakemlere de değinmeden geçmemek gerekir.
Maçın hakem üçlüsü,İtalyan Luigi Lamonica,Sırp Milivoje Jovçiç ve Fransız Eddie Viator çok kötü performans gösterdi.Özellikle Fransız hakemin tüm kararları aleyhimize idi.
Maç öncesi korktuğumuz konulardan biri idi,maalesef korktuğumuz başımıza geldi.

Özetlersek,Aris gibi nispeten zayıf (ve Yunan-duygusal konu ) bir takıma yenilmiş olmak üzücü olsa da başlıkta belirttiğim gibi enseyi karartmamak gerekir.Bir daha bu kadar kötü ve
şanssız günümüzde olmayız ama hatalarımızdan ders almak kaydıyla tabii.
O halde 1 Kasım Çarşamba günü Saat:20:45’te Abdi İpekçi’yi doldurarak Fransız Pau Ortez takımına karşı takımımıza gereken desteği en iyi şekilde verelim,galibiyetin keyfini hep beraber çıkaralım.

4.HAFTA Darüşşafaka - F.BAHÇE Ülker 64 - 85


Salon: Ayhan Şahenk
Hakemler: Rüştü Nuran, Tunçtan Durmuşcan, Berk Torun
Fenerbahçe Ülker: Mrsic 9, Solomon 8, Mirsad 3, İbrahim 10, Kambala 16, Semih 6, Clark 15, Ömer 11, Rasim, Oğuz 4, Can 31. Periyot: 17-14
Devre: 31-40
3. Periyot: 45-68
5 Faulle Çıkanlar: 26.03 Killingsworth, 36.25 Enver (Darüşşafaka), 34.42 Oğuz (Fenerbahçe)
Gürol Gürsoy'dan Daçka Maçı DeğerlendirmesiÖnce Ulusumuzun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutluyorum. Bize bu günleri yaşatan başta büyük önderimiz ATATÜRK olmak üzere, tüm şehitlerimizin mekanı cennet olsun. Gazilerimize de uzun ömürler diliyorum.

Takımımızı, teknik ekibi ve Vefakar BÜYÜK TARAFTARI galibiyetten dolayı tebrik ediyorum. Hayırlı olsun.

Yıllardır adeta şehir efsanesine dönen Ayhan Şahenk’in çemberlerinin tüm direnmelerine rağmen (30/5 3 sayı) oradan galibiyet çıkarmak, her ne kadar Daçka eski gücünden çok uzak olsa da güzel. Bu tip maçları EL maçlarına hazırlık olarak bakıyorum.Bu maç ta bir nevi Çarşamba günkü Pau maçına antrenman maçı gibi oldu.

İlk çeyrekte hala daha Aris maçının yorgunluğu ve konsantrasyon eksikliğinden kötü oynadık. Zaten Daçka bu çeyreği 17-14 önde geçti. 2.çeyrekte oyuna ağırlığımızı koyarak Solomon, Kambala, Ömer ve Mrsiç ile çeyreğin sonuna 12 sayı farkla 38-26 girdik, devreyi de 40-31 önde bitirdik. Bu devrede Mirsad gene ribauntlarda her zaman ki gibiydi. Takımın 11 ribauntundan 7’sini aldı. 8/0 3 sayı ile gene çemberlerin laneti üstümüzde diyorduk. Neyse ki Ömer devrenin sonuna 5 dk.kala ilk 3’lüğü atarak yeter be bu çember hikayesi dedi.

2.Devrede Kambala ve özellikle Clark’ın mükemmel oyunu ile 27.dk.da 26 sayılık bir fark (64-38) yakaladık. 3.çeyreği de 68-45 önde kapadık. Son çeyrekte her zaman ki gibi biraz gevşeyince fark 15 sayıya kadar inse de farkı koruduk ve 85-64 maçı kazandık.

Bu maçta en olumlu gösterge her ne kadar ilk 5 oyuncularından Mirsad 3 sayıda kaldıysa da ( Aydın hoca Çarşamba’yı düşünerek onu dinlendirdi. 2.devre neredeyse hiç oynamadı.) Benchten gelen Clark ve Ömer’in çok önemli katkıları idi. Clark 15s, 9r, Ömer 11s (6/3 3 sayı), 4 tç, 2r ile önemli katkı yaptılar. Pau maçında da aynı katkıları bekliyoruz. Aris maçında mağlubiyetimizdeki önemli etkenlerden olan benchten gelen katkının az olması
58 sayının 8’i bench sayısı idi.

Diğer oyuncularımıza baktığımızda Solomon’un gene ısrarla takımı oynatmaya çalıştığını,tek başına oynamak gibi bir derdinin olmadığını görüyoruz. 8s, 7asistle oynadı. Bir ara takımın 14 asistinin 7’sini attığı gibi bir istatistik vardı.

İbrahim 10 sayı attı ama 9/1 3 sayı yüzdesi ona yakışmadı ama dedik ya sorun çemberlerdeydi

Mirsad 3 sayıda kaldı ama 8 ribaunt ile gene takım liderliğini bırakmadı.

Kambala, içeriye top verildiğinde görevini yapıyor ancak karşısında Oktay Yılmaz olduğunu unutmayalım. Hatta bir kaç kere Erdem karşısında zor durumlara düştü. Üzerinden bir smaç vurdu, bir de blok yaptı. Erdem. Kambala, 16s, 4r’luk performansını EL maçlarında da göstermeli. Bunu yapacak kapasitesi var,yeter ki onu zaman zaman. Unutmayalım

Mrsiç 9 sayı, 4r, 4tk ile görevini yaptı. Maç başında topu getirerek guard oynadı.

Solomon 2 numara gibi oynadı.

Oğuz 4s ,4r, Semih 6s, 4r, Rasim sayı yok. Bu oyuncularımızın daha fazla katkı yapmaları gerekir. Bu performansları yeterli değil.

Veeeeeeeee Can Maxim Mutaf.Onun için unutulmaz bir akşam oldu. Bugünün tarihi onun kariyerinde altın bir sayfanın ilk adımı olacak inşaallah. Geçen hafta olduğu gibi gene son 2 dk.da şans buldu ve süre dolarken alt yapılarda defalarca attığı gibi harika bir 3 sayılık şut ile A takım düzeyinde ki ilk sayılarını kaydediyordu. Bu sayılarını ömür boyu unutmaz herhalde. Aferin Can Mutaf diyorum.

Hakemlere gelince;içlerinde en tecrübelisi Rüştü Nuran’dan başlamak üzere diğerleri de böyle kolay maçta bile aynen geçen hafta olduğu gibi enteresan düdüklerle taraftarı çileden çıkardılar, üstüne gene komik bir anons yaptırarak ne yapmak istedikleri konusunda akıllarda soru işaretleri bıraktılar. Çok kolay teknik faul çalıyorlar. Bu kadar uzuz düdükler olmamalı.

Darüşşafaka’ya gelince;başlarında eski oyuncumuz Altar Tunçkol’u koç olarak görmek sevindirici. Altar hocaya ve takımına bundan sonra başarılar diliyorum.
Genç bir takımı var. Polat gibi 14 sayı ortalaması ile oynayan bir oyuncularından yoksun oynadılar, bir de iyi bir oyuncu olan Killingworth’un kısa sürede 5 faul alması 15 dk.’ya yakın sahada kalabildi. Halbuki iyi başlamıştı. 9s, 6r. ile iyi oynuyordu. Tabii bunlar sonucu değiştirmez ama Daçka’nın ileri ki maçlardaki oyunu için bir fikir verebilir. Ayrıca ikizlerden Soner Şentürk’ü çok beğendim.İyi guard olacak. Erdem Türetken’in ise geçen yıl Murat Didin gibi bir hocanın elinde adeta köreltilmesini de anlamadığımı belirteyim. Geçen yıl 2s, 1r ortalaması ile oynamış. Halbuki bana göre kaliteli oyuncu.

Son olarak naklen yayınlanmayan maçı bizlere izleme imkanı veren FB TV’ye ve maçı ayrıntılı istatistiklerle en iyi şekilde anlatan Ömer Koçsan’a teşekkürlerimi sunuyorum.

1 Kasım Çarşamba akşamı 20.45’te Pau maçında salonu doldurmak ve en iyi şekilde takıma destek vermek üzere taraftarlarımızı maça davet ediyorum.

Euroleague 2.MAÇ F.BAHÇE Ülker - Pau Orthez 66 - 68

SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu

HAKEMLER: Rems (Slovenya), Bitton (İsrail), Gondas (Yunanistan)
FENERBAHÇE ÜLKER: Solomon 13, Mirsad 4, Ömer 8, İbrahim Kutluay 19, Oğuz Savaş, Damir Mrsic 4, Clark 6, Kambala 12
PAU ORTHEZ: Frederic, Harrison 13, D'almedia, Johnsen 9, Greer 9, Cedric Ferchaud, Miles 5, Rupert, Mahinmi 2, Bauer 8, Wright 22

1. Periyot: 23-15
Devre: 37- 33 (Fenerbahçe Lehine)
3.PERİYOT: 47-51 (Pau Orthez Lehine)

5.HAFTA Banvit - F.BAHÇE Ülker 72 - 78


BANDIRMA BANVİTSPOR: 72 - FENERBAHÇE ÜLKER: 78
Salon: Kara Ali Acar
Hakemler: Emin Moğulkoç , Can Atsüren , Serdar Ünal
Bandırma Banvitspor: Perry 8, Bekir 7, Ersin 15, Cameron 12, Kinloch 10, Can Akın 9, Onur Aydın 11, Ümit
Fenerbahçe Ülker: Solomon 9, Mirsad 5, Ömer 10, İbrahim 17, Kambala 20, Semih 2, Rasim 5, Mrsic 5, Clark , Oğuz 5
1. Periyot: 21-29
Devre: 48-49 (Fenerbahçe Ülker lehine)
3. Periyot: 60-62


Banvit maçının ardından...

Gürol Gürsoy -

Çarşamba akşamı EL maçını kötü oynayarak kaybeden takımımız mental açıdan kötü bir durumda olmasına rağmen TBL’de yenilgi alabileceğimiz muhtemel deplasmanlardan biri olan Bandırma deplasmanından çok önemli bir galibiyet ile döndü. Takımımızı, teknik ekibi ve taraftarlarımızı kutluyorum.

Maça diğer maçlarda çokca eleştirilen oyun formatının aksine doğruları yaparak başladık. Yani içeriye Kambala’ya topu geçirerek, onu besledik ve Kambala da 7 dk.çok iyi oynayarak 10 sayı ile ezdi geçti. Bu dakikalarda savunmada Mirsad başta olmak üzere aksasak da hücumda doğruları yapıyorduk. İlk çeyreği 29-21 önde bitirdik.

2. çeyrekte rotasyon ile Clark, Semih ve Mrsiç girdi ve maalesef oyunda momentumu kaybettik ve eskiye döndük, Clark’ın 3’lüğü gibi acele atışlar ve saçmasapan hatalarla berbat bir 2. çeyrek oynadık. 8. dakikada 24-12’lik bir seri ile 32-32 eşitlik geldi. Devreyi 48-49 önde bitirdik.

Ancak öyle kötü bir savunma yaptık ki, Onur Aydın’dan bile 3’lük yedik. Bu çeyrekte yaklaşık 30 sayı yememiz zaten tabloyu ortaya koyuyor.

Benim burada anlamadığım, tamam oyuncularımız dinlendirilecek, rotasyon yapılacak ama ille de belli bir zamanı var, o dakikalarda mı rotasyon yapılacak bilemiyorum. İyi oynayan Kambala kenara geldi ve uzun süre kaldı kenarda oyun birden tersine döndü.

2. yarıda her iki takımda savunmaya önem vererek sert savunma yapmaya başladılar. Bu devrede uzun süre Oğuz-Semih ikilisi ile oynadık pota altında ve bu iki Ümit Milli genç oyuncumuz çok başarılı oldular. Özellikle Semih’in blokları ile Oğuz’un hücum ribauntları ve her ikisinin de savaşmaları, ribauntlarda da bize avantaj getirdi.

Maçı bize getiren nokta kesinlikle Oğuz-Semih ikilisinin performansıdır.
Bu iki oyuncunun ihtiyacımız olmasına rağmen Çarşamba akşamı Pau maçında şans bulamamaları da enteresansı doğrusu. Aydın hoca neyi düşündü bilemiyorum.

Mesela, Semih yaptığı bloklardan birinin bile Michael Wright’a yapsaydı akşam maçı kazanmıştık. Bile bile lades olduk demekten başka bir şey gelmiyor elden.

İlk devrede 48 sayı yemiştik ancak ikinci devre yaptığımız etkili savunma ile sadece 24 sayı yedik, demek ki bu takım isteyince savunma yapabiliyormuş.

Bugün Kambala-Oğuz, Semih’in yanısıra bence Ömer de çok iyi oynadı. Ömer attığı kritik sayıların yanısıra ikinci devre Ersin’e yaptığı savunma ile de çok başarılı oldu. İbrahim kritik dış atışları ile önemli katkı yaptı.
Rasim’i iyi gördüm. Solomon ve Mrsiç’ten istediğim katkıyı göremedim.
Hele Clark berbat bir oyun oynadı. Aslında yanlış tercih olduğu baştan belliydi.

Sayı dağılımı; Kambala 20 sayı, İbrahim 17, Ömer 10, Solomon 9 sayı Mirsad, Mrsiç, Rasim, Oğuz 5’er sayı. Semih 2 sayı, 3 blok.

Takım olarak FB 31/11 (% 35), Banvit 22/11 (%50) üçlük ile oynadı.
Ribauntlarda ise ilk kez ciddi bir takıma karşı öndeyiz. 35-30
2 sayılık yakın atışlarda 28/16 (% 57) ile etkili olduk.
Top çalma FB 7, Banvit 6, Top kaybı FB 13, Banvit 12.

Maçı kazandık ama sıkıntılarımız devam ediyor. Takım kimyasında bozukluklar var. EL’de çok çok zorlanırız, o yüzden bir şeyler yapmak gerekiyor. Eksik olan yabancı kontenjanı değerlendirilmeli, gerekirse Clark da değiştirilmeli.

Hakan Demirel’in sakatlığı takımı çok etkiliyor.Bir an önce dönmeli.

Banvit takımının bizim maçlarda gösterdiği dış atış yüzdesi de enteresandır. Her FB maçında anormal, el üstünden üçlükler, Onur Aydın’ın bile üçlük atması, Ersin Görkem’in müthiş şut yüzdesini diğer maçlarda göremiyoruz. Allahtan Radoseviç sakattı oynamadı, o da olsaydı herhalde FB taraftarının kafasında yolacak saç kalmazdı.

Hakemlere gelince, Emin Moğulkoç aleyhimize üst üste hatalı düdüklerle adeta çıldırttı. İlk yarı sonunda Solomon’a çaldığı, Kambala’ya çaldığı hücum faul (burada Kambala 3’ledi ve kenara gelmek zorunda kaldı.) hatalıydı, Solomon bile çileden çıktı.

Sonuç olarak zor bir deplasmandan (Geçe yıl 20 sayı fark yiyerek dönmüştük.) kayıpsız dönerek 5/5 yaptık ve Çarşamba günkü Benetton deplasman maçı için moral kazandık. Bu maçtan çıkardığımız kazançları umarım o maçta değerlendiririz. Örneğin, Oğuz ve Semih’e süre vermek gibi.

Euroleague 3.Maç Benetton - F.BAHÇE Ülker 93 - 83



UC BENETTON BASKET TREVISO: 93 - FENERBAHÇE ÜLKER: 83

Salon: Palaverde

Hakemler: Stelios Koukoulekidis xx (Yunanistan), Dani Hierrezuelo xx (İspanya), Roman Kolar xx (Slovenya)

UC Benetton Basket Treviso: Soragna xxx 11, Zisis xxx 17, Mordente xxx 16, Goree xxx 17, Spencer xxx 13, Lyday x 2, Gigli xxx 11, Santangelo x 2, Joseph xxx 4

Fenerbahçe: İbrahim x 3, Mirsad xx 6, Mrsiç xx 6, Solomon xx 18, Kambala xxx 25, Semih xx 9, Rasim x 3, Clark x 5, Ömer xx 6, Oğuz x 2

1. Periyot: 31-27

Devre: 58-44 (UC Benetton Basket Treviso lehine)

İşimiz Çok Zor

Açıkcası her Euroleague maçında aynı şeyleri yazmak çok sıkıcı ama ne yazık ki gerçek bu. Gerçi önceki maçlara göre hücumda doğru şeyler yaptık ama savunmamız için ne kelime bulabileceğimi bilemiyorum.

Hücumda Kambala’ya topu indirip, onu besleyerek içeriden oynama doğrusunu gayet iyi uyguladık. Kambala 25 dk.da 13/8 2 sayılık performansı ve yaptırdığı faullerden de 12/9 serbest atış yüzdesi ile 24 sayı üretirken, girişte bahsettiğim madalyonun öbür yüzünde yani savunmada 1 0/ 3 D Toplam 4 ribauntla ve çember altı savunmasındaki etkisizliği ile dikkat çekiyordu.

Önceki maçlara göre hücumda bu kez -zaman zaman gene eski hastalığımız nüksetse de- 3 sayılık atışlarda 25/9 (% 36) ile daha az deneme yaptık.

Ve basketbolda olmazsa olmaz kelime Sa-vun-maaaaaaaaaaaa. Ne yazık ki çaresizleri oynadık gene öyle ki bu sefer tam anlamıyla sürklase olduk. İlk devrede 58 sayı (31-27 çeyreklerde) yiyerek belki de bu dalda rekor kırdık.(!)
Aydın Örs her çareyi denemesine rağmen olmadı. Adam adama, zone pres, ardından alan savunması her türlü savunma kombinasyonunu denedi sadece 3.çeyrekte Semih’in girmesi ile bir nebze başarılı olduk savunmada. Kollarının açıklığı 2.24 m olan bu Ümit Milli genç oyuncumuza güvenip ilk yarıdaki çaresizliğimizde oyuna sokma cesaretini gösterebilseydi, 2.çeyrekte (27-17’lik çeyrek sonucu) Zizis’in 15 sayılık ilk yarı performasında çoştuğu anlarda caydırıcı bir unsur olabilirdi. Belki de maçın kaderi böyle olmayabilirdi. Nitekim Zisis 2.devre aynı performansı gösteremeyerek maçı 17 sayı ile tamamladı ama zaten yapacağını yapmıştı.

Takımın tüm maçlarında en iyi ribauntçusu olan Mirsad gene 7 ribaunt ile ayakta kalmaya çalıştı ama savunmada o da çok etkisiz kaldı.

Şüphesiz Benetton takımının bu maçtaki inanılmaz bir şans ile isabetli şut bulması, el üstünden atılan en zor topların bile girmesi savunmadaki çaresiz kalışımızın nedenlerinden biriydi ancak sezon başından beri savunmada gösterdiğimiz direnç eksikliği gün gibi ortada.

Benetton 21/10 (% 47.6) gibi müthiş bir 3 sayı yüzdesi ile oynadı. Ribauntlarda 31-26’lık bir fark var ancak esas maçın anahtarı asistlerdeki farkta yatıyor. 25-8 gibi korkunç bir fark tabloyu ortaya koyuyor.

Dün geceki mağlubiyette çok kere farkı kapatıp 2 sayı, 4 sayıya indirdiğimiz dakikalarda yaptığımız çok basit, akıl almayacak hataların payı büyük elbette ama en önemli skor obsiyonumuz İbrahim’in daha maçın başında aldığı 2 erken faul ile kenara geldikten ve uzun süre kenarda kalmasından sonra bir türlü olayın içine giremeyip maçı 3 sayı ile tamamlamasının da büyük payı vardı.

Bana göre bu takımla EL’de başarılı olmamız çok zor. Takımın kimyası çok bozuk. Belki Aydın Örs kafasında düşündüğü bazı isimlerin göstereceği performansa göre böyle bir kadro kurdu ama evdeki hesap çarşıya uymamış görünüyor.

Öyle oyuncular var ki takımda ilginç özellikleri var. Mesela: Kambala; çok iyi pota altı oyuncusu ancak savunmada yok. Semih ve Oğuz, iki genç uzun savunmada iyiler, hücumda yoklar. Solomon, diğer takımlarda gördüğümüz Winner oyuncuların özelliklerini gösteremiyor aksine en kritik anlarda en öldürücü hataları yapan isim oluyor. Bana göre Mrsiç’in performansını da olumsuz etkiliyor. Solomon alınmayıp, vasat bir guard alınsa Mrsiç daha fazla insiyatif almış olsaydı bu kadar kötü oyun ve sonç almazdık. Clark’ın performansı fiyasko. Ülker grubu ile birleşmeden bu tip bir oyuncu alınacaktıysa bu taraftar niye bu kadar kırıldı, üzüldü. Bari attğımız taş kurbağayı ürkütseydi derler.

Yapılması gerekenler:
1-Hakan Demirel acilen takıma adapte edilmeli.Topu getirmede, dağıtımda, penetrede ve rakip guard savunmasında elzem bir oyuncu.

2-Beşinci yabancı kontenjanı acilen doldurulmalı. İlle de 3 numaraya alınacaksa sadece dış atıcılığına değil, savunması ve ribauntlardaki katkısı gözönüne alınmalı.

3-Clark, acilen gönderilip yerine pota altı savunmasında sertliği olan, ribaundu olan bir isim alınmalı. Örneğin:Gulyas.

4-Semih, Oğuz gibi oyunculara daha fazla süre verilmeli. Hiç olmazsa bu sene olmasa bile gelecek yıllara yatırım yapılmış olur.

5-Takımın en tecrübeli, güvendiğimiz isimler olan İbrahim, Solomon, Mirsad, Mrsiç gibi isimlerin artık daha fazla sorumluluk almaları.

6-Taraftar; Mağlubiyetler moralleri bozmuş olabilir, taraftar kişilere kızabilir, eleştirebilir ama takıma destek olmanın en asli görevi olduğu bilinciyle hareket ederek Abdi İpekçi’de daha fazla ve efektif destek vermeli. Benetton seyircisinin desteğini gördük son maçta.

Herşeye rağmen EL’de oynamak bambaşka bir keyif ve heyecan. Taraftar için de ayrı bir tat. Çünkü EL bir kültür, ayrı bir atmosfer. Biz de bu iklimin bir parçası olduğumuz için çok şanslıyız. Bir de galibiyetler gelse çok daha güzel olacak.
Gürol Gürsoy

6.HAFTA Efes Pilsen: 83 FENERBAHÇE Ülker: 72

SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu

HAKEMLER: Engin Kennerman, Alper Özgök, Yener Yılmaz
EFES PİLSEN (83): Drew Nicholas 15 (3 ribaund, 5 asist), Ermal Kurtoğlu 14 (9 ribaund, 3 asist), Barış Ermiş (1 asist), Nikola Prkacin 4 (2 ribaund, 1 top çalma), Cenk Akyol 6 (2 ribaund), Cenk Akyol 6 (2 ribaund), Mustafa Abi 5 (2 ribaund, 3 asist), Cüneyt Erden 18 (2 ribaund, 5 asist, 5 top çalma), Kerem Gönlüm 4 (2 ribaund, 1 asist, 1 top çalma), Marcus Haislip 17 (6 ribaund, 1 asist, 1 top çalma), Barış Hersek
FENERBAHÇE ÜLKER (72): Willie Solomon 16 (8 ribaund, 1 asist, 4 top çalma), Mirsad Türkcan 2 (4 ribaund), Ömer Onan 2 (1 top çalma, 1 asist, 1 top çalma), Rasim Başak 2 (3 top çalma), Semih Erden 5 (4 ribaund, 1 top çalma), İbrahim Kutluay 8 (2 ribaund), Oğuz Savaş, Damir Mrsic 20 (1 ribaund, 3 asist), Ira Clark 7 (4 ribaund), Kaspars Kambala 10 (6 ribaund)

1.PERİYOT: 31-13
2.PERİYOT: 20-17
3.PERİYOT: 17-23
4.PERİYOT: 15-19
Geç Uyandık

Gürol Gürsoy -

Üst üste 3 maç kaybeden ve kritik bir eşikteki Efes Pilsen’e tıpkı diğer branşlarda tüm takımlarımızın galibiyetimiz halinde rakipleri çok zor duruma sokabilecek maçlarda olduğu gibi ne yazık ki gene hayat öpücüğünü sunduk.

Maç öncesi röportajında Aydın Örs, baskılı adam adama savunma ile başlayıp, hızlı oynayacağız, onların geri koşma sorunlarından yararlanacağız ve savunmaya önem vereceğiz demişti ama maalesef tam tersi oldu.

Tıpkı hafta içi Benetton maçında olduğu gibi son derece kötü bir savunma anlayışı ile Cüneyt ve Haislip’in sayıları ile berbat bir ilk çeyrek oynadık ve 31-13’lük sonuç zaten adeta maçı ilk çeyrekte bitirdi. Oysa diğer periyotlar 20-17, 17-23, 15-19 bitmişti.

Benetton maçındaki ilk yarı skoru 58-44 hepimizi şok etmiş, bir devrede bu kadar sayı yenir mi demiştik, iyimser bir yorumla ne yapalım adamlar ballı gününde ne atsalar girdi demiştik. Ancak 4 gün sonra sanki şablon konmuş gibi aynı oyun ve bu kez 51-30’luk bir ilk yarı skoru değişen bir şeyin olmadığını ortaya koyuyordu. Acaba bu Efesliler de Benettonlu oyuncular gibi ballı günündeler miydi gibi iyimser yorum yapmayacağım bu kez.

Sorunumuz bir türlü oturmayan savunmamızda. Her maçta aynı cümleyi yazıyoruz zaten. Öyle ki Efes ilk 10 dk.da % 80 üçlük yüzdesi ile oynarken biz de bir an evvel karşılık vermek için acele ve zorlama atışlarla boş dönüyorduk.

Maçı kaybetmemize yol açan ilk çeyrek ve ilk devre de ribauntlarda 17-17 eşitlik olmasına rağmen fark dış atışlarda idi.Efes 15/8 (% 53), biz 17/3 (% 17) üçlük ile oynadık.

Maçın başında yapmamız gereken baskılı savunmayı ikinci devrenin başında yaptık. Bu devrede yılların eskitemediği efsane Mrsiç tek başına isyan ederek sazı eline alınca Semih, Ömer, Rasim gibi askerlerin de direnişe katılmasıyla fark erimeye başladı. 10-0’lık bir seri yakaladık. 3. çeyrek 68-53 bitti.

Son çeyrekte Clark da bu baş kaldırıya katılınca iyice Efes panikledi.
Sahada kısalardan oluşan bir 5 vardı ve savunma yapabileceğimizi gösteriyordu. Mrsiç, Solomon, Ömer, Rasim 4 numara ve Clark 5 numara oynuyordu. 10-0’lık bir seri ile 68-63’e maçı getirdik. Bu dakikalarda yorulan Mrsiç kenara alındı ama unutuldu. Tekrar eski 5’e dönüldü.

Son 5 dakikada 72-67’lik 5 sayılık fark varken Solomon ve Kambala’nın affedilmez kritik hatalarına hakem Engin Kennerman’ın klasik kasıtlı düdükleri eklenince maalesef 24 sayıdan 5 sayıya indirdiğimiz maçı kazanamadık.

3.periyotta momentum bizde iken 61-50’ye getirdiğimiz skorda Mirsad’ın Haislip’in tahriklerine gereksiz karşılık vermesi ve çıkan olaylar ile 12 dakika duran maç, maçın en skoreri Haislip’in ve Mirsad’ın ihracı maalesef bizi olumsuz etkileyen faktörlerden biri idi.

Efes Pilsen’de maçın yıldızı uzun süre 4 faulle oynamasına rağmen 18s, 5a, 5tç ile oynayan Cüneyt idi. EL’de sefilleri oynayan Haislip’in kariyerinin en iyi maçlarından birini oynaması da onlar için artıydı. Haislip 3 üçlük ile 17s, 6r. ile oynadı.

Takımımızda ilk devredeki 3 sayısına ikinci devre 17 sayı daha ekleyerek 20 sayı ile maçı tamamlayan ve farkın indirilmesinde baş rolü oynayan Mrsiç takdire şayandı. Kambala 10s, 6r; Solomon 16s, 8r ama kritik top kayıpları ile oynadı. Semih 5s, 4r; Clark 7s, 4r; İbrahim 8 sayı ile oynadı.

Taraftarımız bize 3000 kişilik yer ayrılmasına rağmen salonu doldurdu ve gereken desteği verdi. Molalarda Salonda klasik müzik çalınarak taraftarımızın sesinin kesilmeye çalışılması da Efes Pilsen yetkilileri tarafından bulunmuş komik bir acz ifadesi idi.

Maç sonrası röportajında Fenerbahçe kelimesi geçirmeyip Ülker ile derbi oynadık şeklinde çocukca, aklı sıra gönderme yapma çabası içerisinde olan, milli takımda çok şey beklenen çocuk oyuncu Cenk’in de basketbol yetenekleri ne olursa olsun ama sportmenlik ruhu konusunda kendisinden sonra konuşan Cüneyt abisinden alacağı çok ders olsa gerek.

Son olarak bu takımın savunma yapma konusunda çok ümitsiz olan benim, bugün 2. devre oynanan oyun ve yapılan savunmadan maç kaybedilse de 24 sayılık farktan 5 sayıya indirip, maçı kazanabilecek duruma getiren mücadeleden sonra ümidim hayli arttı.

Bu konuda tüm oyuncularımızı kutluyorum. Hakan Demirel’in takıma dönüşü ve katkısının yanısıra, alınacak 5. yabancı oyuncu ile takımın daha bir aşama yapacağına inanıyorum.

Yeter ki şu sözleri tüm sporcularımız unutmasın;
‘’Tek korkun kaybetmek olsun,
Savaşmazsan yazıklar olsun.’’

Euroleague 4.MAÇ F.BAHÇE Ülker -Zalgiris Kaunas 84 - 75

SALON: Abdi İpekçi
HAKEMLER: Nikolaos Zavlanos (Yunanistan), Samuel Bachar (İsrail), Enrico Sabetta (İtalya)
FENERBAHÇE ÜLKER: Solomon 8, Mirsad 22, Ömer, Semih, İbrahim 18, Oğuz Savaş 11, Mrsic 15, Clark, Kambala 10ZALGIRIS KAUNAS: Ginevicius, Machado 2, Beard 18, Maciulis 16, Kalnietis, Jankunas 12, Penney 7, Popovic 13, Mottola 71. PERİYOT: 27-10 (Fenerbahçe Ülker Lehine)
DEVRE: 47-29 (Fenerbahçe Ülker Lehine)
3. PERİYOT: 73-57 (Fenerbahçe Ülker Lehine)
BEŞ FAULLE ÇIKAN: Mottola (31.38) (Zalgiris Kaunas)





İyi Savunma-İyi Oyun
Gürol Gürsoy -

Fenerbahçe nihayet özlediği galibiyete 4.maçında kavuştu. Takımı, teknik ekibi ve sayı olarak az olsalar da ( 4000 civarı olduğu söylendi.) gayet efektif bir görüntü sergileyen taraftarı kutluyorum. Galibiyet hayırlı olsun.

Takımımız karşılaşmaya hafta sonu Efes Pilsen’e karşı 2. yarıda gösterdiği görüntüden devam ederek başladı. Evet, adeta kaldığımız yerden devam ettik.

Savunmamız gayet sert ve hareketli, hücumda tüm doğruları yapıp, bir de son maçlarda tamamen tersine bir durum olan bizim şutların girmesi, rakibin ise neredeyse hiç girmemesi neticesinde maça fırtına gibi başlayıp, devreyi de öyle bitirdik.

Ama ne fırtına idi. Kambala, yumuşak karnı olan savunma da çok gayretli ve etkili idi. Zaten erken 2 faulle kenara geldi ,sonrasında da gene 4. çeyreğin başında 4. faulünü alarak maçı 15 dk. süre 10 sayı ve çok ilginç 0 ribaunt ile tamamladı.

Mirsad ise son maçta aldığı yumruğun acısını çıkarmak ve akabinde aldığı 9 maçlık adaletsiz cezaya isyan edercesine mükemmel bir oyun sergiledi.

Öyle ki ilk devrenin bitimine 6 dk. kala 14s, 7r.’a ulaşmıştı bile. Maçı da özlediğimiz, bildiğimiz Mirsad olarak yani double double yaparak 22s, 10r. ile maçın yıldızı olarak tamamladı. Umarım Mirsad, 9 maçlık TBL’de oynamama cezasının getirdiği açlığı, EL maçlarına tam konsantre olarak ve sonucunda verimli olarak giderir.

İlk devrede esen fırtına da gene hafta sonu kaldığı yerden devam eden bir isim daha vardı. Efsane Kaptan Mrsiç. Evet, artık sazı ele almak gerektiğini anlayan Damir, bu devrede 2 sayılık atışlarda 2/2, 3 sayılık atışlarda 3/3 olmak üzere % 100 ile oynayarak 13 sayı atıyordu. İkinci devre haliyle yoruldu ve maçı 15s, 5r. ile tamamladı ve görevini fazlası ile yaptı. Savunmada da tuttuğu Ginevicius’a sayı attırmadı.

İlk devre ilk 15 dk.lık dilimde özellikle savunmada tam bir EL takımı gibi oynadık.

Hücumda da savunmamızın mükafatını görerek %62’lik şut yüzdesi ile oynadık. Farkı bir ara 24 sayıya kadar çıkardık ancak iyi oynayan 5’imiz rotasyona girince fark biraz eridi, son saniyede Mrsiç’in üçlüğü ile devreyi 47-29 önde kapattık.

İlk çeyreğin 27-10 gibi bir skor ile bitmesi de çok ilginçti. Çünkü Zalgiris, çok penetreci ve hücum ribaundu alan bir takım ve asistleri de zengin.

Zaten maç sonu istatistiklerinde ribauntlarda 36-27, asistlerde 17-11 üstünlükleri var. Ona rağmen ilk çeyrekte 10 sayı yememiz, bu takımın isteyince nasıl savunma yapabildiğini gösteriyor.

Tabii o zaman bu zamana kadar neredeydiniz diye sormak geliyor insanın içinden. Gene de her şey için geç değil diyelim. Zaten Efes maçında bunun ışıklarını vermişlerdi.

İlk yarıda sadece 8 üç sayılık şut kullanmamız (maç boyu 18/8 ile %44.4) da çok ilginç ve düşündürücü (!) bir istatistikti.

3.çeyreğe kötü başladık ve fark erimeye başladı. 53-41ile 12 sayıya kadar indi.

İşte tam bu sırada gene büyük oyunculardan İbrahim devreye girerek sonraki dakikalarda da aynı şekilde maçın sıkıntıya girdiği dakikalarda el üstünden attığı çok kritik üçlüklerle farkı 15 sayının üzerinde tutmamızı sağladı. İbrahim maçı 18s (9/4 üçlük), 4 asist ile tamamlarken galibiyette çok önemli bir paya sahip oluyordu.

Ve Oğuz. Bu genç oyuncumuz bu maçta çok başarılı oldu. 4. çeyreğin başında oyuna girip attığı sayı ve rakibin Finli pivotu Mottola’ya yaptığı blok ve akabinde 1. dk. dolmadan 5 faulle onu göndermesi, maç boyuncu oyunda kaldığı 21.30 dk.da (ilk kez bu kadar uzun süre oynadı.) 11s (8/5), 3r ile ve savunması ile galibiyette büyük pay sahibi oluyordu.

Açıkcası Solomon ve Clark’ı bu maçta beğenmedim. Clark zaten maçı sayısız tamamlarken, bazı pozisyonlarda da maçtan ne kadar kopuk olduğunu gösterdi.

Solomon ise, FB taraftarının çok şeyler beklediği bir oyuncu ama bir türlü istenileni veremiyor. Maçı 36.15 dk.da 8s, 4r, 5a ile tamamladı ama gene zorlama penetreleri ve şutlarına devam etti. Hele ki son 5 dk.da 80-63 iken rakibin son çare olarak ya tutarsa mantığı ile yaptığı göstermelik baskılı savunmaya karşı yaptığı hatalarla 1.55 kala fark birden 9 sayıya indi. Kafalarda acaba mı denilirken, olası bir ikili averaj için çok gerekli olan sayı farkının kapanmasına neden oldu.

Solomon ve Clark umarım düzelirler yoksa EL seviyesindeki maçları bu performanstaki 2 yabancı ile oynama lüksümüz yok.

Ömer ve Semih sayı atamamalarına rağmen savunma da gayretliydiler.

Zalgiris iyi bir takım. Dediğim gibi içeri penetreli ve bol hücum ribaundu kovalayan ve boş dış atış buldu mu Popoviç ve özellikle Maciulis ile cezalandıran bir oyun yapıları var. Özellikle Maciulis 8/4 üçlük ile 16 sayı atarken onu Solomon, Ömer ve İbrahim savunmada değişmelerine rağmen durduramadılar. Eski dost 36’lık Tanoka da hala daha ayaktayım dercesine iyiydi.

Hakemler bazı hatalar yapsalar da önceki maçlardaki kadar aleyhimize fazla hata olmadı.

Son olarak üst üste çıkacağımız Barcelona ve Napoli deplasmanlarından ilk 15 dk.da yaptığımız sert ve hareketli savunmamızı daha fazla süreye çıkararak en az 1 galibiyet hedefi ile oynayıp, çıkışımızı sürdürmeliyiz.

Son not, taraftar konusunda; taraftar sayısının azlığı konuşuluyor ancak burada yapılan organizasyon eksiklikleri –Bayan takımının maç saati, otobüs seferleri v.s gibi- de göz ardı edilmemeli.

Zaten hala daha Türkiye de bir Spor kültürü ve basketbol kültürü yok iken, başarıya endeksli olarak maçlara gidilirken bazı fedakarlıklar ve organizasyonlar, planlamalar yapmak gerekir. Bunlar yapılmadığı gibi skordan bağımsız sürekli amatör branşlardaki tüm takımların ardından giden bir avuç fedakar cefakar taraftarı küstürmenin de bir anlamı yok. Mesaj umarım anlaşılmıştır.

Bir kez daha takımımızı kutluyorum ve önümüzdeki maçlarda başarılar diliyorum.

7.HAFTA F.BAHÇE Ülker -Tekelspor 72 - 47

Salon: Abdi İpekçi
Hakemler: Fatih Söylemezoğlu xxx, Mustafa Akıllıoğlu xxx, Elçin Demir xxx

Fenerbahçe Ülker: Mrsiç xx 5, Ömer xxx 12, İbrahim xx 5, Clark xxx 7, Kambala xxx 12, Hakan xxx 7, Semih xx 6, Rasim xx 2, Oğuz xxx 9, Can xx 7, Zeki x
İstanbul Tekelspor: Mc Knight xx 6, Gürol x 2, Murat xx 7, Mesut xx 12, Emre x 5, Volkan xx 7, Cem xx 7, Arda x, Orhan x 1 1. periyot: 23-12
Devre: 42-23
3. periyot: 60-30



CAN MAXİM MUTAFAslında bu maçla ilgili yazacak fazla bir şey bulamadığım için yazı yazamam diyordum ancak Can Maxim Mutaf’ı izledikten sonra öyle mutlu oldum ki onu başlığa yerleştirip, birkaç satır karalamak istiyorum.

Zorlu bir Avrupa Kupası maçından sonra dönüp içeride ligin tek yabancılı, en zayıf takımına karşı oynamak motivasyon açısından bir hayli zordu.Bu demotive durum taraftar da öylesine belirgindi ki salonda 500 civarı renk aşığı vardı.Onları da maç boyuca heyecanlandıran da genç ve gelecek vaat eden oyuncumuz Can Maxim oldu.

Bu maçtan beklentim,fazla oynama şansı bulamayan bench oyuncularımızın süre alması ve savunma antrenmanı çalışmamızdı.Bu beklentim de gerçekleşti.Mirsad’ın cezası,Solomon’un da sakatlığı yüzünden yerlerine oynayan sakatlıktan sonra dönüş yapan Hakan Demirel ve Clark oldu.Tabii Oğuz,Semih,Rasim genç Can Maxim ve Zeki de şans buldular.

Hakan sakatlıktan sonra başlarda biraz tedirgin olsa da özellikle son çeyrekte çok etkili oynadı. Maçı 7 sayı,6 asist ile tamamladı.

Clark,7 sayı,8 ribaunt ile iyi bir performans çizdi.

Oğuz’u çok beğendim.Her geçen maç üstüne koyarak gidiyor.
Savunma da iyiydi.9s,8r.ile oynadı.

Kambala maçın başında rakipten Emre Ekim’ e üstünlük sağlayarak farkı erken açtırdı.Maçı 12 sayı ile tamamladı.

Semih 6s,4r.,İbrahim 5s,5a,Mrsiç s,3a,Rasim 2s,4a ile oynarken son çeyrekte uzun süre almasına rağmen Zeki’nin sayı bulamaması da ilginçti.

Bu maç tabii ki ölçü değil.Tekelspor en iyi adamları Gökhan Üçoklar’dan yoksun olarak oynayınca iyice güçsüz kaldı.
Ona rağmen savunmada gösterdiğimiz çaba çok iyiydi.
Zaten ilk çeyrekte 12,ikinci çeyrekte 9 ve 3.çeyrekte 7 sayı yememiz gayet iyiydi.Toplamda yediğimiz 47 sayı da rakip ne kadar zayıf olursa olsun olumludur.

Veee yazımın başlığındaki isim Can Maxim Mutaf.
Benim gibi Fenerbahçe’nin tüm branşlarında alt yapılardan çıkan sporcularımıza gönülden desek vermiş bir kişi için 1991 doğumlu (15 yaşında) bu genç oyuncumuzun performansı oldukça heyecan verici idi.

2001’de alt yapımıza gelen,1.92 Boy,76 kg.10 numara ve Guard özellikli bu yetenekli oyuncumuz oyuna girdiği andan itibaren gerek yaptığı savunma,gerek dış şutu ve içeri penetreleri ile göz kamaştırdı.Hele bir pozisyonda maçın sonunda önünde 2 rakip varken turnikeye girip yüklenmesi - akabinde topu kesilmesine rağmen,çember seviyesinin üstünde kesildiği için basket verildi.- ne kadar gözü pek ve cesaretli olduğunu gösteriyordu.
Tabii Can Maxim’e düşen daha çok çalışarak,verilen şansları iyi kullanması ve erken havaya girmemesidir.Zaten Aydın Örs gibi bir hoca buna izin vermez.
Tebrikler Can Maxim Mutaf.

Tekel takımı çok zayıf.Ligde işleri çok zor.Sadece Mesut Ademoğlu isimli genç oyuncuyu beğendim.O da zaten 12 sayı ile takımının en skoreri idi.

Bu maçta sakatlanan Rasim ve son maçta dizine darbe alarak ciddi sakatlanan Solomon’a geçmiş olsun diyor,acil şifalar diliyorum.

Rakip zayıf da olsa galibiyet güzeldir.Bu vesile ile takımı tüm ekibi ile beraber kutluyorum.
Önümüzdeki zorlu Barcelona ve TBL’de 7/5 ile çok iyi başlangıç yapan Casa Ted Kolejliler maçlarında takımımıza başarılar diliyorum.

EUROLEAGUE 5.MAÇ BARCELONA-F.BAHÇE 84-70


PERİYOTLAR:
1. PERİYOT: 28-16
DEVRE: 54-35
3. PERİYOT: 64-53
SAYILAR: Mrsic 21, Semih 8, Oğuz 6, Mirsad 4, Ömer 11, Kambala 10, İbrahim 8, Ira 2
15 dakikalık savunma yine yetmedi

Sezon başında kağıt üzerinde planlama yapılırken bu maçın karşısına kayıp koymak hiç de eleştirilecek bir nokta değildi. Rakip final four hesabı yaparak çok alternatifli, güçlü bir kadro kurmuş, biz ise yeni bir takım kurmuşuz üstelik bu takımdan en çok beklentimiz olan oyuncudan (Solomon) mahrum olarak Palau San Jordi’ye gelmiştik, haliyle pek ümit var değildik. O yüzden maçla ilgili çok sert eleştiriler yapmak doğru olmaz.

Maç öncesi beklentilerimiz EL’de 4/4’de yapmış, güçlü Barcelona karşısında Solomon ve Rasim’den yoksun kadromuzla önceki maçlarda gayet iyi uyguladığımız 15 dk.lık agresif savunmamızı mümkün olduğu kadar daha fazla sürede yapmak ve maçtan erken kopmadan sonuna kadar gitmekti.

Ancak ne yazık ki tıpkı zorluk derecesi yüksek ligde ve EL maçlarında olduğumu gibi son derece kötü bir ilk yarı geçirdik. Diğer maçlarda yazdıklarımın aynısını buraya tekrar kopyalasam yeridir.

Benetton maçında ilk yarıyı 58-44, Efes Pilsen maçında 51-30 geride kapadık. Banvit maçında 49-48 önde bitirdik. Bu örneklediğim 3 maçta da yaptığımız savunmalar ve yediğimiz sayılar, dolayısıyla oyunun dün akşam ki maçtan hiçbir farkı yoktu.

Bu 3 maçta da yorumlarken her maçtan sonra, adamlar ne ballı her attığı 3’lük şut girdi, inanılmaz atışlar girdi. Bir daha böyle gününde olan, ballı takımla karşılaşmayız demiştik. Ama aslında gerçekler öyle değildi tabii, biz kendimizi kandırıyorduk. Çünkü alan savunmamız delik deşik oluyor, bir türlü oturmuyor ve biz hala daha ısrar ediyorduk. Tıpkı dün akşam olduğu gibi.

Rakipte Navarro, Basile, Lakoviç gibi Avrupa’nın en iyi kısaları varken, bizim de en önemli kısalarımızdan Solomon gibi savunmada yapabilen oyuncumuz eksik iken, sakatlıktan çıkmış Hakan, savunmasının hücumu kadar iyi olmadığını bildiğimiz Mrsiç ile, tam bir 3 numara olmayan İbrahim ile ve sadece Ömer ile uzun süre alan savunmasını sürdürmek resmen intihar etmekti.

Zaten ilk çeyrek 28-16 biterken Navarro 13 sayı atmıştı bile. Devreyi gene klasik (!) 54-35 bir skorla adeta maçın sonucu gibi bitirdik.

Rakamlarda Barcelona 11/7 (% 64) üçlükle, 17/13 ( % 76) iki sayılık yüzdesi ile zaten alacağını almıştı. Navarro;4/3 üçlük,2/2 ikilik,1/1’lik istatistiği ile ilk yarıda 15 sayıya ulaşmıştı. Basile 6s 2/2 üçlük, Lakoviç 5s, 2/1 üçlük ile kendisine eşlik ettiler.

3.çeyreğe tıpkı diğer maçlarda olduğu gibi son çare olarak Semih-Oğuz ikilisi ile başladık. Bu iki genç uzunumuzun savunmadaki gayretine Hakan da katılınca sayı yememeye başladık. Efsane Kaptan Mrsiç’in üst üste 2 üçlüğüne, Oğuz ve Semih’in hücumda da beklenenden daha fazla sayılar bulmaları ile farkı giderek erittik ve ilk 5 dk.da sadece 6 sayı yedik.

3.Çeyreğin sonuna 3.25 kala 62-49, çeyrek sonunda da skoru 64-53’e getirdik. Farkı 11 sayıya indirirken bu çeyrekte sadece 10 sayı yedik, 18-10’luk bir üstünlüğümüz vardı.

4. ve son çeyrekte gene aynı savunmada gayreti ve hücum etkinliği ile başarılı oyunumuzu devam ettirdik. Bu dakikalarda Semih gerek acemiliğinden, gerekse yorgunluğundan kritik hatalar yaptı, İbrahim 3’lük atıp farkı 7 sayıya indireceğimiz pozisyonda gereksiz bir hücum faulü yaparak bu şansı teptirdi. Ancak burada Semih’e yüklemek yanlış olur. Tecrübesiz genç oyuncunun kredisi var.

Sonra Mrsiç’in üçlüğü ile 68-59’a getirdik son 5 dk. kala maçı. Bu dakikada Semih-Mirsad ile değişti. Tam oyunun momentumu bizdeyken, üst üste Mirsad’ın zorlama atışları ile boş dönünce savunmada da cezayı kestiler ve 4.20 kala fark tekrar 73-59 ile 14 sayıya çıktı ve maç tekrar gitti. Ve maçı 84-70 kaybettik.

Burada Semih’i eleştirmeyip Mirsad’ı eleştiriyorum. Çünkü Mirsad genç değil, senelerdir EL oynayan, MVP seçilmiş, 1000 sayı barajını geçmiş bir oyuncu. Nasıl Zalgiris maçında harika oynayıp, galibiyette baş rol oynadıysa, dün akşam da bitmiş maçı döndürüp, ortak olmuşken tekrar farkın açılmasını sağlayan Mirsad olmuştur. İyi oynarken nasıl övüyorsak,kötü oynarken de eleştireceğiz. Zira 15 dk.lık, gençlerin harika emeğinin heba olması çok acı verici.

Genel istatistiklerde aslında ribauntlarda ilk kez üstünlük sağladık. Barca 6/17 (23), biz 12of. 17def. (29) ribaunt aldık. Üstelik 12 ofansif ribaunt çok iyi.

Serbest atışlarda da 16/13 (% 81.2) ile onlara 16/11 (%68.7) üstünlük sağladık. Şut yüzdelerinde Barca, 16/9 (% 56) üçlük, biz 18/5 (% 27,7) üçlük; Barca 36/23 (% 63.8) ikilik, biz 37/21(% 56.7) Top kayıplarında biz 22, onlar 16; Asistlerde biz 10, onlar 19 asist yaptılar.

Kişisel performanslara baktığımızda Barca’da Navarro 19s (4/3 üçlük, 6/4 ikilik), Kakiousis 15 s., Lakoviç 11, Marcanato 10 sayı ile oynadı.

Takımımızda ise Mrsiç 38.15dk.da 21 sayı (8/3 üçlük,5/5 ikilik),3a,3r.ile takımımızın en skorer ismi oldu. İbrahim 34.dk.da 8 sayı (3/1 üçlük)da kalırken,çok iyi savunuldu.Öyle ki attığı tek üç sayılık baskette adam üstüne uçtu,ona rağmen basket oldu bir de faul.

Oğuz,24.45.dk.da 6s,6r ile çok faydalı oldu.4 top kaybı var. Semih,18 dk.da 8s,5r ile o da faydalı oldu. 3 top kaybı var. Mirsad 21 dk.d 4s,6r,3 tk.ile oynadı. Clark5.dk.da 2 sayı ile böyle bir maçta yabancı oyuncu katkısının ne olması gerektiğini (!) gösterdi. Ömer 29.45 dk.da 11 sayı,Kambala da sadece 14.15 dk.da 10 sayıda kaldı. Hakan 14.15 dk.da sayı atamadı.

Sonuç olarak kayıp gözüken maçı kaybettik.Maç öncesi daha uzun süre yapmayı istediğimiz 15.dk.lık savunmamızı gene 3.Ç ve 4.Ç’in ilk 5 dakikasında yaptık ancak ne yazık ki önceki maçlarda olduğu gibi yetmedi.

Acaba, Dünya Basketbol Şampiyonasında Tanjeviç’in tüm maçlara savunma ilk 5’i ile başladığı gibi biz de Oğuz’lu, Semih’li, Ömer’li, Hakan’lı savunma beşimiz ile başlasak nasıl olur demeden geçemeyeceğim.

Yeni bir takımız,zamana ihtiyacımız var,sakatlıklardan dolayı eksik kadroyuz, bir de yılan hikayesine dönen 5.yabancı oyuncuyu ne zaman alacağımız konusu var ancak gene de bile bile bazı hataları tekrarlamak da olmuyor diye düşünüyorum.

Haftaya son derece önemli Napoli deplasman maçına gideceğiz.Gruptan çıkabilmek için bu deplasman galibiyetine çok ihtiyaç var.Zaten hedef maçı bu maç idi.

O halde gereğini yapalım.15.dk.lık savunmamızı daha süreye yayalım ve doğru zamanlarda yapalım ki gene hayıflanmayalım.

Takımımıza önce hafta sonu TBL’in formda takımı Casa Kolejliler deplasman maçında ve Napoli deplasman maçlarında başarılar diliyorum.

8.HAFTA CASA TED KOLEJLİLER-F.BAHÇE 66-85

CASA TED KOLEJLİLER: 66 - FENERBAHÇE ÜLKER: 85
Salon: Atatürk

Hakemler: İsmail Aydın xx, Tunçtan Durmuşcan xx, Ali Şakacı xx

Casa TED Kolejliler: Green xx 14, Barış x, Ufuk xx 8, Davis xxx 18, Hansen xxx 15, Nezih x, Hüseyin x 3, Ömer x, Berent xx 8

Fenerbahçe Ülker: Ömer xx 8, İbrahim xxx 16, Mrsic xxxx 22, Clark xx 11, Kambala x 2, Hakan xx 3, Rasim xx 7, Semih x 2, Oğuz xxx 14
1. periyot: 26-16
Devre: 39-42
3. periyot: 54-61
5 Faulle Çıkanlar: 34.08 Hansen (Casa TED Kolejliler)
Tecrübe, yürek, hırs ve işte sonuçGürol Gürsoy -
Mrsiç ve İbrahim’in tecrübelerine Rasim, Oğuz, Ömer ve Clark’ın (2.yarı) yürek ve hırsı katılınca sonuç çok güzel oldu.

Maça Mrsiç, Ömer, İbrahim, Clark,Kambala ilk 5’i ile ve her zaman olduğu gibi gene çok kötü bir savunma ile başladık. Özellikle Kambala hem hücumda hem savunma da çok etkisiz kaldı. Öyle ki
rakibin kürdan gibi ince uzunu Hansen’i bile durduramadı.

İlk 5 dakikada 11-8 gerideyken Hansen 6 sayı ile oyunu domine ediyordu. Son 3 dakiya girilirken Aydın Örs, Kambala-Oğuz ve Clark-Semih değişikliğine giderek genç oyuncularından bir kez daha medet ummaya çalışıyordu. Ancak onlar daha oyuna ısınamadan Kolej 7-0’lık bir seri yakalayarak son dakikaya 24-13’lük 11 sayılık farkla girdi ve ilk çeyreği 26-16 gibi bir farkla önde kapattı. Şüphesiz bu görüntüyü defalarca bundan önceki maçlarda görmüştük.

Kolej’de Hansen 11, Davis 9 sayı, biz de ise İbrahim 6 sayı attı. Gene rekor bir sayı (26) yedik. Devre sonunda gene 50’li sayıları potamızda görecek miyiz kabusu ile 2. çeyreğe başladık.

2. çeyreğe alan savunması ile başladık ve İbrahim ve Ömer’in sayıları ile 26-21’e getirdik. Fark tekrar 31-21’e geldikten sonra çeyreğin bitmesine 5 dakika kala Hansen’in 3 faule ulaşıp kenara gelmesi ve bizde de eli dikişli olmasına rağmen büyük bir yürekle oynayan Rasim’in oyuna girmesi ile Mrsiç de üçlüklerine başlayınca önce 38-34 ile farkı 4 sayıya indirdik.

Bu çeyreğin bitmesine 4 dakika kala 38-29 gerideyken, 2.30 kala oyunu 38-37’ye getirdik. Yani 1,5 dakikada 8-0’lık bir seri yakaladık. Devreyi de bu seriyi 13-0’a taşıyarak 42-39 önde bitirdik. Rasim bu çeyreğe damgasını vurdu. Oğuz, Ömer savunmaları ve sayıları, Mrsiç de sayıları ile Rasim’e eşlik ettiler.

İlk devrede aksayan iki isim Kambala (2s) ve Clark (0 s) idi.
Mrsiç 10 sayı, İbrahim 8 sayı, Ömer ve Oğuz 6’şar,Rasim ise 5 sayı ile oynadı ilk devre. İlk devre istatistiklerinde ribauntlarda 17-12 üstünlüğümüz vardı. 3 sayılık atışlarda 16/7 (%44), 2 sayılık yakın atışlarda 11/6 (%55), orta mesafede 6/1. Bu devrede rakipte çok şey beklenen Green 5 sayı, 5 asistte kaldı. Davis 13, Hansen 11 sayı attı.

3. çeyreğe Kolej Green’in tek başına işe soyunması ile hızlı girdi. Başa baş giden bu çeyrekte bizde çok eleştirilen Clark sahne aldı ve etkili oyunu ile
son dakikaya 59-54 önde girdik. Oğuz’un süper pivot hareketi ile 61-54 bu çeyreği inde bitirdik.

Son çeyrekte Mrsiç sazı iyice eline alınca fark giderek açılmaya başladı. 67-59 ile rakibe 3 dakika sayı attırmadık. Hansen de 5 faulle dışarı çıkınca son 5 dakikada 14-2’lik bir seri ile önce 75-61 (3 dk.kala), son 1.30 dakikaya da 78-64 üstün girdik.

Mrsiç’in adeta şahlandığı dakikalara, Oğuz, İbrahim, Ömer, Rasim ve Clark’ın ikinci yarıda katılması ile maçı 85-66 kazandık.

Genel istatistiklerde; ribauntlarda 41-31 üstünlüğümüz var. Top çalmada 10-8, top kayıplarında ise 13-14’lük bir istatistik var.
Üçlük yüzdemiz 31/13 (%42), 2 sayı yakın atışlarda 27/17 (%63) iyi, orta mesafede 10/1(%10) kötü.

Oyuncu değerlendirmesine gelince;
Efsane Mrsiç 22 sayı (9/6 üçlük) ile dimdik ayakta olduğunu dosta, düşmana gösterdi. İbrahim 16 sayı, 10 ribaund, 5 asist ile klasını gösterdi. Oğuz 14 sayı, 7 ribaund ile Aydın Örs’ün Kambala’yı tekrar oyuna almayı düşünmemesine neden oldu.

Clark hepsi 2.devrede olmak üzere 11 sayı ile kendisinden istenileni yaptı nihayet. Ömer 8, Rasim 7 sayı ile artı savunmaları ve mücadeleleri ile galibiyette büyük pay sahibi oldular. Semih 2 sayı, Hakan 3 sayı ve oyununun temposunu ayarlamada önemli katkı yaptı.

Kolejliler iyi takım kurmuş. Puan durumunda 3. sırada olmalarının tesadüf olmadığını gösterdiler. Yabancı oyuncuları çok iyi. Green 14, Davis 18, Hansen 13; yerlilerden Ufuk Kaçar ve Berent 8 sayı ile oynadılar. Kolej ilk 4 sırada yer alabilir bu sezon.

Yorucu Avrupa maçı deplasmanından sonra, eksik kadro ile güçlü bir rakibe karşı alınan galibiyet güzel. Tüm ekibi kutluyorum.

Bu maçtan alacağımız dersler ile ilerisi için daha güçlü adımlar atabiliriz.
Mesela; nasıl 2. devreye Oğuz, Ömer, Clark, Mrsiç, İbrahim gibi bir 5 ile başlıyorsak niye maçın başında da başlamayalım. Rasim’den daha fazla sürede yararlanmalıyız. Ve bir an önce yabancı oyuncu takviyesini yapalım.

Son olarak; maçı NTV’den anlatan Murat Kosova ve Yiğiter Uluğ’un taraflı anlatım ve yorumları hiç de hoş değil. Maç zevk gelsin, lige zevk gelsin şeklindeki savunmalar geçerli değil. Lütfen daha dikkatli olalım.

Takımımıza önce hafta içinde son derece önemli Napoli deplasmanında sonra hafta sonunda ezeli rakibimiz G.Saray karşısında Abdi İpekçi’de başarılar diliyorum.

EUROLEAGUE 6.MAÇ ELDO NAPOLİ -F.BAHÇE 78-83



HAKEMLER: J.Carlos Arteaga (İspanya), Ortiz Garcia (İspanya), Nicolas Maestre (Fransa)
ELDO NAPOLİ: Cittadini (6) 8, Brown (4) 4, Flamini (5) 6, Larranaga (6) 7, Morandais (6) 5, Morena (6) 11, Spinelli (7) 9, Rocca (7) 17, Malaventura (6) 9, Ellis (4) 2FENERBAHÇE ÜLKER: Mirsad (7) 11, Ömer (3), İbrahim (8) 21, Oğuz (6) 2, Mrsic (7) 12, Kambala (8) 29, Hakan (5) 2, Basden (5) 4, Clark (5) 2
1.PERİYOT: 13 - 16, 2.PERİYOT: 24 - 16, DEVRE: 37 - 32, 3.PERİYOT: 12 - 14, 4.PERİYOT: 18 - 21, NORMAL SÜRE: 67 - 67, UZATMA SKORU: 11 - 16, MAÇ SKORU: 83 - 78 (F.Bahçe Ülker)
BEŞ FAUL: Cittadini (38.45), Morena (42.39)
Zor ama Güzel Oldu

Bu önemli galibiyet için takımımızı kutluyorum.
Napoli, açıkcası kapasitesi sınırlı bir takım olmasına rağmen beklediğimden daha iyi oynadı . Çok direndiler, çok zorladılar ama attığımız 83 sayının 61’ine imzasını koyan Kambala, Mirsad ve İbrahim’e teslim olmaktan kurtulamadılar.
Maça Mrsiç, Ömer, İbrahim, Mirsad ve diğer maçların aksine Kambala’nın yerine Oğuz ile başladık.

Maç karşılıklı sayılarla başladı. Her iki takımda savunmada çok sert oynuyordu. 7 dk.da 11-7 gerideyken İbrahim 5 sayısı ile hücumda ayakta kalan tek ismimizdi. Oğuz savunmada iyi ama hücumda etkisiz kalınca Kambala oyuna girdi. Mirsad’ın üçlüğü ve İbrahim’in sayıları ile 14-11 öne geçtik. İlk çeyreği 16-13 önde kapadık. İbrahim 7, Mirsad 5, Kambala 4 sayı.
Diğer maçların aksine bu kez savunmada iyiydik ama hücumda az sayı attık.
2. çeyrekte Napoli savunmayı iyice sertleştirdi. Morena ile de oyunu gererek, oyuncularımızı sinirlendirmeye çalıştılar. Set hücumlarında içeriye Kambala’ya topu bir türlü geçirmemize izin vermediler.
Clark’ı da aldık oyuna ama 3 faulle katkı yapamadı.13.dk.da yeni transferimiz Basden, Ömer’in yerine ilk kez oyuna girdi. İlk sayısını 22-23 geride iken attı. Hakemlerin de ucuz fauller çalmaları ile çok kötü oynamaya başladık.7 dk.da 17-7’lik bir seri ile 30-23 geriye düştük.
24-16’lık bir fark ile 2.çeyreği ve devreyi 37-32 geride kapadık.

İbrahim 10 s. ( 4/2 üçlük ), Kambala 8 s, Mirsad 6s, 7r, Basden 4s ile oynadı.
Son maçların yıldızı Mrsiç’in henüz sayısının olmaması da enteresandı.
Ribauntlarda 19-16 üstünlüğümüz vardı.Üç sayı yüzdemiz 10/3 (%30)

2.devrede savunmada yardımlaşarak içeriden iki kez Kambala’nın sayıları ve Mrsiç’in üçlüğü ile 7-0’lık bir seri ile 39-37 öne geçtik.
28.dk.da 46-45 öne geçtik. Kambala 14 sayıya ulaşmıştı ama 3 faule ulaşınca (3’ü de hücum faul) Oğuz ile değişti. 3. çeyreği 49-46 geride kapadık. O ana kadar ribauntlarda 33-21 önde olmamıza rağmen skora yansımıyordu.

Son çeyrekte karşılıklı basketler vardı ama bir türlü öne geçip, oyunu koparamıyorduk. Mrsiç 6/1 ile oynuyordu. Savunmayı toparladık son 5 dk.da 55-55 eşitlik vardı.37. dk.da Mrsiç’in üçlüğü ile 60-57 öne geçtik.
Rakipte 36 yaşındaki basketbol yetenekleri sınırlı Morena adeta hayatının maçını oynuyordu. Son 1 dk. Içerisinde hakemlerin kritik kararları öne çıktı.

Özellikle maçın baş hakemi Artiega’nın 8 sn. topu yarı sahaya geçirme hatası vermesi ile son hücumu onlar kullandı ama değerlendiremediler, kalan 2.8 sn.de İbrahim’in erken ve uzak üç sayılık denemesi girmeyince maç 67-67 eşitlikle uzatmaya gitti.

Uzatmada Kambala, Oğuz ve Mrsiç’in kritik üçlüğüne, Mirsad’ın insanüstü çabası eklenince maçı 83-78 kazanarak 2.galibiyetimizi aldık.

Genel olarak oyuna bakarsak 2.çeyrekte çok kötü oynadık. Savunmada sertliğin dozunu arttırdığımız sürelerde sayı yemedik ama hücumda da Kambala’ya topu geçirebildiğimiz sürece etkli olduk.
Oyun organizasyonunda oyun kurucularımız Mrsiç ve Hakan zorlandılar.
Toplam asist sayımızın sadece 4 olması ve 20 top kaybımız da bunu gösteriyor. Ribauntlarda 46-34 üstünlüğümüz var ancak skora yansıtıp maçı erken koparamadık.

Üçlük yüzdemiz 26/7 (% 27),2 sayı 34/16 ( % 47),serbest atışlarda 34/30 (%88) (Kambala 14/14)

Oyuncularımıza baktığımızda;
Mirsad, 11s,21r ile muhteşem bir performans ile MVP adayı idi.
( MVP, Maccabi’den Nikola Vujçiç 11s,12r,11a ile triple double yaparak oldu.)
Kambala, 29s, 6r, 14/14 serbest atış, 12/6 iki sayı ile maça ilk 5 başlamamanın acısını çıkardı.)
İbrahim, 21s. ( 6/3 ikilik, 7/2 üçlük, 4tk ile süper oynadı.
Mrsiç, diğer maçların aksine gününde değildi. 12s. (11/3 üçlük)
Ancak sokabildiği 3 üçlük çok kritikti. Ümit edelim Pazar günü ezeli rakibimize saklamış olsun üçlüklerini.
Eddie Basden, 5dk.da 4s, (4/2), 1tk, 1tç, 1r. ile oynadı. Henüz ilk maçında savunmadaki konsantrasyonu ve zekası ile faydalı olacağını gösterdi.
Oğuz, 15 dk. 2s, 4r,
Clark 6 dk.da 2s, 5r
Hakan 9dk.da 2s,
Ömer 0 sayı, 3r, 5 faul ile savunmada etkili oldu.
Aydın Örs’ün Rasim ve Semih’e şans vermemesini anlayamadım.

Sonuç olarak, grubun en zayıf takımı olan Napoli deplasmanından ( 2 sene önce Bayan takımımız bu salonda Şampiyonluğu kaybetmişti.) zorlanarak da olsa galibiyet ile dönmek çok önemli ve anlamlı idi. Bu galibiyet gruptan çıkma şansımızı arttırdı.Bir kez daha tebrikler.

Takımımıza önce Pazar günü Saat:14.00’de G.s Cafe Crown maçında,sonra da hafta içinde Abdi İpekçi de ağırlayacağımız güçlü CSKA maçında başarılar diliyorum.

TBL 9.HAFTA :EZİK TERBİYESİ -F.BAHÇE-6S :75-64

SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu

HAKEMLER: Erşan Kartal, Ozan Çakar, Deniz Kıyak


FENERBAHÇE ÜLKER (75): Hakan Demirel 2 (2 ribaund, 1 asist), Eddie Basden 8 (7 ribaund, 3 asist), Ömer Onan(1 ribaund, 1 asist), Rasim Başak 6 (4 ribaund, 1 asist), Semih Erden 10 (4 ribaund, 1 asist), İbrahim Kutluay 11 (6 ribaund, 3 asist), Oğuz Savaş 6 (2 ribaund, 1 asist), Damir Mrsic 18 (2 ribaund, 1 asist), Ira Clark 2 (1 ribaund), Kaspars Kambala 12 (5 ribaund, 1 asist)

GALATASARAY CAFE CROWN (64): Darrel Mitchell 17 81 ribaund, 1 asist), Tufan Ersöz 2 (2 ribaund), Gerald Fitch 22 (9 ribaund, 2 asist), Murat Kaya 8 (2 ribaund, 1 asist), Fatih Solak 8 (7 ribaund, 2 asist), Burak Sezgin 1 (2 ribaund), Cemal Nalga 4 (7 ribaund, 1 asist), Jerral Holman 2 (2 ribaund), Mithat Demirel (2 ribaund, 1 asis)
1. PERİYOT: 21-22
2. PERİYOT: 17-12
3. PERİYOT: 20-14
4. PERİYOT: 17-16


Klasik Sonuç

Üst üste gelen yorucu deplasmanlardan antrenman yapmaya dahi fırsat bulamadan ve Solomon, Mirsad gibi çok önemli iki asından yoksun olarak bu derbi maçına çıkan, gösterdiği mücadele ile taraftarın ‘’Klasik Aslan terbiyesi’’ olarak nitelendirdiği güzel bir galibiyet alan takımımızı, teknik heyeti ve taraftarı kutluyorum.
Maça Napoli maçındaki ilk 5’imizle başladık. Kambala’nın yerine Oğuz vardı.
Rakip maça çok iyi hazırlanmış ve bizi iyi etüt etmişti. Sert savunma ve şutörlerimize ikili sıkıştırmalarda bulundular.

İlk 3,5 dk.da 10-2 gerideydik. 2 top kapma ve basketlerle 8-10’a getirdik.
4 dk.kala uzunlarımız değişti. Oğuz, Clark çıktı; Kambala ve Semih girdi.
Mrsiç’in üst üste sayıları ile çeyrek skorunu 21-22’ye getirdik.
Pota altında etkili olamıyorduk,taraftar desteğinde de bir uyumsuzluk göze çarpıyordu.Mrsiç 10 sayı, İbrahim 5 sayı attı.

2.çeyreğe Basden’ın asistinde Semih’in smacı ile başladık. 23-22, ardından Basden’ın üçlüğü ile 26-22 öne geçtik.
15.dk yı 30-27 önde geçtik. Rasim’in de girmesi ile baskıyı arttırdık.
Basden da rakibin skoreri Fitch’i iyi savunyordu ama skora yansıtamadık.
Devreyi 38-34 önde bitirdik.

Mrsiç 10, İbrahim 9, Semih 6, Oğuz 4, Basden 3 sayı ile oynadı.
Basden (3s, 3r, 4tç) 2.çeyrekte çok etkili oynayarak kendisini merak eden taraftarların yüzünü güldürdü. Fitch’e potayı göstermedi ve 6 sayıda tuttu.
İlk devrede 8/4 üçlük yüzdesi ile oynadık. Ribauntlarda 15/16 gerideyiz.
Top çalmada 7/7, top kayıplarında 11/10 üstünlüğümüz vardı.
Rakibin kısalarını iyi savunduk ama pota altında etkili olamadık.

3.çeyreğe Mrsiç, Basden, İbrahim, Semih, Kambala ile başladık.
Ve ilk yarıda en büyük eksikliğimiz olan boyalı alandan Semih ve Kambala ile etkili olmaya başladık. Semih ribauntlarda da etkili oldu.
07.42 kala 42-35 ile farkı yavaş yavaş açmaya başladık. Kambala’nın 8 sayısı ile 3.32 kala 53-41 çeyreği de 58-48 önde kapadık.

Son çeyreğe oyunumuzu oturttuğumuz için rahat başladık. Ömer, Fitch’in savunmasında biraz aksayınca dinlenen Basden tekrar oyuna girdi.
6 dk. kala Mrsiç’in üçlüğü ile 66-52’ye getirdik skoru. 03.21 kala Basden’ın asistinde Oğuz’un basketi ile 73-58 öndeydik.

Maçın sonlarında aynen diğer maçlarda olduğu gibi biraz yorgunluk, biraz gevşeme ile 20 sayıya gidecek fark maçın sonunda 75-64 ile 11 sayıda kaldı.

Genel istatistiklere baktığımızda;toplam şut yüzdemiz %41, üçlük yüzdemiz % 37
Ribauntlarda 34-34 eşitlik vardı. Top kayıplarında biz 19,onlar 21.

Oyuncu istatistiklerinde ;
Bana göre maçın yıldızı Eddie Basden, 24 dk.da şut yüzdesi %24 ile düşük olmasına rağmen 8s, 7r, 6tç, 3a ile oynadı. Zaten kendisinden beklediğimiz skordan ziyade savunma ve ribauntlara katkda bulunması. Top kayıpları da yaptı ama özellikle uzunlara içeriye çok zekice pasları geçirmede tam not aldı.
Henüz ikinci maçı ancak tam aradığımız adam dedirtti açıkcası. Böyle devam etmesini diliyorum.

Mrsiç, 18s ile özellikle ilk çeyrekte attığı 10 sayı ile görevini yaptı. Basit top kayıpları oldu ancak rakip çok iyi savundu ikili sıkıştırmalarla.

Semih 10s, 4r, 1a ile geçen yıl ki maç gibi bu maçta da iyi oynadı. Anlaşılan Semih de g.s’yi çok seviyor.)

Kambala,12s, 5r, 1a ile 3.çeyrekte farkın açılmasında etkilli oldu.

İbrahim, 11s, 6r, 3a ile oynadı. Attığı sayılardan sonra zaman zaman formasını öpmesi maçı ne kadar çok istediğini gösteriyordu.

Ömer, gene sayı bulamadı ama savunmada gayretliydi.
Hakan, 2s, 2r, 1a ile zaman zaman top kayıpları yapsa da iyiydi, daha iyi olmalı.
Oğuz 6s, 2r, 1a ile süre aldığı dakikalarda elinden geleni yapmaya çalıştı.
Rasim elindeki sakatlığı sürmesine rağmen, her zaman ki gibi benchten gelip 6s, 4r, 1a ile katkısını verdi.

Rakipte çok şey beklenen Fitch çok iyi savunulmasına rağmen 22s, 9r ve 9 top kaybı ile oynadı.

Burak Sezgin ve Cemal Nalga’nın centilmenlik dışı hareketleri gereksizdi.
Ne kadar eziklik içinde olduklarını gösterdi.

Maçın hakemleri özellikle ikinci devrede anlamsız düdükler çaldılar. Rasim’e çalınan teknik faulü kimse anlayamadı.

Sonuç olarak, takımımız maça iyi başlamamasına rağmen özelllikle savunmada çok savaştı. 65 sayı yedik ama son 3 dk.da skorun rahatlığı ile gevşeyince 65 oldu. Fazla dış şut denemedik, ikinci devre çember altını da kullanınca kolay kazandık. Serbest atış yüzdemiz de gayet iyiydi.

Bu takıma Solomon ve Mirsad’ın da katılması, Basden’ın da iyice takıma ısınması ile ilerisi için gayet iyimser olmak gerekiyor. Sadece Clark’tan yararlanamıyoruz.

Takımımızı bir kez daha kutlarken 6 Aralık Çarşamba günü 20.15’de oynayacağımız CSKA Moskova maçında üstün başarılar diliyorum.

ERKEKLER EUROLEAGUE 7.MAÇ F.BAHÇE - CSKA 64 - 74

MAÇ YORUMUM

Takımı kutluyorum.Aralarında bazıları yeterli performans gösteremese de
asıl eleştirilmesi gerekenler başkaları.
Bu taraftara böyle bir takım çok lüks.Başka bir şey söylemeye gerek yok.
Salon işini şimdiye kadar yapmayan yönetim hatalıdır.Ama salon olsa bile bu
tablodan çok fazla bir şey değişmez.Çünkü FB taraftarı kadar çok bilmiş,hiç bir
şeyi beğenmeyen,asan,kesen,tatminsiz başka bir taraftar yoktur.
Deniliyor ki Zeytinburnu çok uzak,gidiş geliş kaç saat,masraf,soğuk v.s
eyvallah da ya babalar İstanbul'un nüfusu kaç milyon ALOOOOOOOOOO.
FB'nin şimdi bir de denildiği gibi sadece karşı tarafta mı taraftarı var.?
Hiç mi Avrupa yakasında taraftarı yok.Zeytinburnu'nun nüfusu kaç beyler.
İstanbul'da oturanlar bilgi versinler.
Ne hallere kaldık ki sadece salona gidip,film izler gibi maç izleyen seyircileri bile
kutlar haldeyiz.Sırf salona gittikleri için.Çok yazık.
Maça gelince;
Aslında bu maçtan fazla bir beklentimiz yoktu.Rakip çok güçlü ama biz de 15 dk.
yapabildiğimiz savunmamızı daha uzun süreye yayıp,hücumda da atabildiğimiz kadar
atmak,oyunda kalmaktı.İlk çeyreğin 5.dk sı 7-12 geçildikten sonra Mrsiç her zaman ki
gibi atmaya başlayınca çeyrek sonucu17-15 önde geçtik.
2.çeyrekte de iyi götürdük.Basden savunmada,Mrsiç hücumda,içeriden de Kambala
iyi gidince devreyi 37-31 önde kapadık.
İlk yarıda bizim şut yüzdemiz % 50 (28/14),üçlüklerde 12/6 gene % 50 idi.
Onların 12/3 düşük üçlük yüzdesi vardı.
3.çeyrekte savunmayı sertleştirecekleri belli idi.Ve öyle başladılar,biz de her zamanki
gibi alan savunmamızla eşlik ettik,fark eridi.
20-10'luk berbat bir 3.çeyrekten sonra son çeyrekte Mrsiç'in arka arkaya 2 üçlüğü
ile 6.49 kala 53-56'ya getirdik oyunu ama maalesef Smodis'i tutamadık.
Smodis'i savunan Mirsad ve Clark çok yetersiz kaldı.
Maçı kaybettik.
Ancak rakip tamam çok güçlü,bol alternatifli hele ki bizim gibi bozuk kimyalı takıma
göre.Oğuz'u alıyoruz oyuna savunmada iyi,hücumda yok.Kambala hücumda var,savunma da yok.Hakan ve Ömer savunmada var,hücumda yok.
Mrsiç savunmasının yetersiz olduğunu biliyoruz ama hiç olmazsa hücumda takımı sırtlıyor ona rağmen acımasızca eleştiriliyor o da ayrı hikaye.
Clark diye bir adam yabancı kontenjanını boş yere işgal ederken ...........
İbrahim gibi en çok ümit bağlanan adam en önemli maçta rezil bir oyun oynuyor.
Hadi iyi savunuluyor ,sayı atamadı diyelim de çocuk gibi top kayıplarına ne demeli.
Semih ile Rasim,nedense hep unutulur.
İyi ki geç de olsa Basden gibi bir oyuncu getirilmiş.
Rezil bir hakem triosu vardı bu akşam.Öyle haksız düdükler çaldılar ki oyuna direkt
etki ettiler.
Her şeye rağmen bu takım daha iyi basketbol oynar ve her takımı yener.
Basketbolda mucizelere yer yoktur ama nüanslar önemlidir.
Onları gözardı ettiğinizde cezalandırılırsınız.
Bu takım gruptan çıkar.İçeride ve dışarıda iyi işler de yapar AMAAAAAAAAAAA
Öncelikle taraftarın FUTBOL taraftarlığından sıyrılması gerek ve desteği şart.
Clark'a çözüm bulunmalı.
Solomon bir an evvel döndürülmeli.
Semih ve Rasim unutulmamalı.
İbrahim egolarını bırakıp,elini taşın altına sokmalı.
Aydın Örs,alan savunması olayını gözden geçirmeli.

10.HAFTA BEYKOZ-F.BAHÇE 47-87

BEYKOZ: 47 - FENERBAHÇE ÜLKER: 87 Salon: Recep Şahin Köktürk
Hakemler: Rüştü Nuran , Sami Özel , Ziya Özorhan
Beykoz: Goss 14, Paulino 9, Cihad 3, Saunders 5, Mutlu 14, Eren 2, Onur , Esat , Pastal
Fenerbahçe Ülker: Mrsic 14, Basden 8, İbrahim 17, Clark 10, Semih 2, Ömer 17, Oğuz 6, Rasim 7, Hakan 5, Zeki , Mutaf 1
1. Periyot: 11-20
Devre: 29-41 (Fenerbahçe Ülker lehine)
3. Periyot: 40-62
5 Faulle Çıkanlar: 29.21 Semih (Fenerbahçe Ülker), 36.18 Paulino (Beykoz)

EUROLEAGUE 8.MAÇ F.BAHÇE-ARİS 80-86

SALON: Abdi İpekçi

HAKEMLER: Xavier Amoros (**) (İspanya), Dani Hierrezuelo (*) (İspanya), David Chambon (*) (Fransa)

F.BAHÇE ÜLKER: Mrsiç (**) 12, Basden (*) 3, İbrahim (***) 22, Kambala (**) 9, Mirsad (*) 3, Ömer (*) 3, Solomon (**) 16, Clark (*) 5, Oğuz (**) 7, Rasim (*), Hakan (*)
ARIS: Castle (**) 10, Scales (**) 10, Serapinas (**) 4, Wilkinson (****) 24, Massey (***) 15, Flecer (*) 2, Kalaitzis (*), Abdul Rauf (**) 6, Iliadis (***) 12, Sigalas (*) 3

1.PERİYOT: 19-23, DEVRE: 39-39,

3.PERİYOT: 56-62 5 FAULLER: 37.18 Kalaitzis, 39.15 Massey (Aris TT Bank)

11.HAFTA SELÇUK ÜNİVERSİTESİ-F.BAHÇE :80-93

SALON: 19 Mayıs Spor Salonu
HAKEMLER: Fatih Dalay, Zafer Yılmaz, Alper Altuğ Köselerli

MUTLU AKÜ SELÇUK ÜNİVERSİTESİ (80): İlker Türel (1 ribaund), Dominique Hawkins 8 (5 ribaund, 6 asist, 2 top çalma)i İsmail Çevik (1 asist), İbrahim Öztürk 3 (3 ribaund, 4 asist), Kendall Dartez 2 (3 ribaund), Brian Boddicker 36 (8 ribaund, 5 asist, 4 top çalma, 1 blok), Emre Boztepe, David Lee Dixon 15 (8 ribaund, 1 asist), Yunus Çankaya 16 (9 ribaund, 3 asist, 1 top çalma)

FENERBAHÇE ÜLKER (93): Hakan Demirel 15 (4 ribaund, 2 asist, 2 top çalma), Eddie Basden 9 (5 ribaund, 3 asist), Ömer Onan 14 (1 ribaund, 1 asist), Rasim Başak 12 (5 ribaund, 3 asist, 3 top çalma), Semih Erden 1, Oğuz Savaş 19 (5 ribaund, 2 asist, 3 top çalma), Damir Mrsic 13 (4 ribaund, 6 asist), Ira Clark 5 (1 asist, 1 top çalma), Kaspars Kambala 5 (1 top çalma)

1.PERİYOT: 24-17
2.PERİYOT: 22-27
3.PERİYOT: 19-17
4.PERİYOT: 15-32

EUROLEAGUE 9.MAÇ PAU ORTHEZ - F.BAHÇE 89-67


PERİYOTLAR:
1. PERİYOT: 28-17
2. PERİYOT: 18-17
3. PERİYOT: 19-21
4. PERİYOT: 24-12


SAYILAR: Mirsad 8, Ömer 13, Rasim 9, İbrahim 11, Oğuz 2, Mrsic 2, Kambala 13,Eddie 13, Solomon 4

12.HAFTA:F.BAHÇE-TOFAŞ 84-77

SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu
HAKEMLER: Ufuk Akyüz, Vedat Borulday, Sencer Yılmaz
FENERBAHÇE ÜLKER (84): Hakan Demirel 4 (2 asist), Willie Solomon 6 (9 ribaund, 6 asist), Ömer Onan 26 (1 ribaund, 1 asist), Rasim Başak 9 (8 ribaund, 2 asist), Semih Erden 4 (1 ribaund), İbrahim Kutluay 8 (5 ribaund), Oğuz Savaş 7 (5 ribaund, 2 asist), Damir Mrsic 4 (3 ribaund, 5 asist), Ira Joe Clark 9 (3 ribaund, 2 asist), Kaspars Kambala 7 (3 ribaund, 2 asist)
TOFAŞ (77): Melih Yavşaner 2 (1 ribaund), Christopher Booker 18 (10 ribaund), Hakan Erol, Hadi Özdemir, Can Altıntığ (2 ribaund, 1 asist), Ömer Kahyaoğlu 11 (2 ribaund, 2 asist), Adem Ören 2, Major Wingate 14 (7 ribaund), Rasheed Broken Borough 21 (3 ribaund, 5 asist), Hakan Köseoğlu 9 (5 ribaund, 9 asist)
1.PERİYOT: 26-16
2.PERİYOT: 19-23
3.PERİYOT: 20-16
4.PERİYOT: 19-22

.13.HAFTA F.BAHÇE-ALPELLA 70-65

Salon: Abdi İpekçi
Hakemler: Emin Moğulkoç xxx, Berk Torun xxx, Turgut Işık xxx

Fenerbahçe Ülker: Solomon xx 9, Ömer xx 11, İbrahim xx 13, Clark xxx 12, Kambala xx 9, Mrsiç xx 12, Hakan xx, Oğuz xx 4, Zeki x

Alpella: Strickland xx 6, Caner xxx 16, Ogün xx 8, Ömer xx 11, Withers xxx 21, Birkan x, Can x 3


1. Periyot: 20-16
Devre: 44-34 (Fenerbahçe Ülker lehine)
3. Periyot: 59-58


EUROLEAGUE 10.MAÇ F.BAHÇE-BENETTON 70-58

Salon: Abdi İpekçi

Hakemler: Carl Jungebrand xxx (Finlandiya), Christos Mastraftsis xx (Yunanistan), Sasa Pukl xxx (Slovenya)

Fenerbahçe Ülker: Solomon xxx 18, Ömer xxx 6, İbrahim xx, Clark xx 2, Kambala xxxx 23, Basden xx 4, Mrsic xxx 14, Oğuz xx 1, Semih x, Rasim xx 2

Benetton Treviso: Zisis xx 6, Lyday xx 7, Smith xx 5, Nelson xx 9, Beard xx 2, Soragna x 2, Gigli xxx 12, Mordente xxx 15, George x
1. Periyot: 18-11
Devre: 36-28
3. Periyot: 57-46

5 Faulle Çıkan: 33.01 Beard (Benetton Treviso
)


14.HAFTA FENERBAHÇE Ülker 85 – 76 Mersin B.Ş.Bld


SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu

HAKEMLER: Serkan Emlek, Can Atsüren, Uğur Özen

FENERBAHÇE ÜLKER (85): Hakan Demirel 1 (1 ribaund, 2 asist), Willie Solomon 5 (2 ribaund, 3 asist, 1 top çalma), Ömer Onan 14 (3 ribaund, 2 asist), Rasim Başak (1 asist), Semih Erden 10 (3 ribaund), İbrahim Kutluay 8 (3 ribaund, 7 asist), Oğuz Savaş 9 (7 ribaund), Damir Mrsic 9 (2 ribaund, 5 asist), Ira Clark 19 (7 ribaund, 1 asist), Kaspars Kambala 10 (5 ribaund, 1 asist)

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ (76): Özgür Adıgüzel 5 (3 ribaund, 5 asist), Jerry Johnson 10 (2 ribaund), Murat Yolcu (1 asist), Emre Artan, Reha Öz 9, Umut Tınay 20 (4 ribaund, 5 asist), Ümit Sonkol 14 (8 ribaund, 2 top çalma), Nedim Dal 9 (4 ribaund, 2 asist), Jared Homan 7 (5 ribaund), Engin Algın 2 (2 ribaund)
1.PERİYOT: 29-13
2.PERİYOT: 20-18
3.PERİYOT: 21-18
4.PERİYOT: 15-27


5 FAULLE ÇIKANLAR: 26.17 Solomon (Fenerbahçe Ülker), 34.03 Özgür (Mersin Büyükşehir Belediyesi)

EUROLEAGUE 11.MAÇ ZALGİRİS-F.BAHÇE 70-83

ZALGIRIS KAUNAS (70): Kalnietis 10 (5 ribaund, 3 asist, 3 top çalma), Ginevicius (1 top çalma, 2 asist), Mottola 3 (2 ribaund, 1 asist), Machado 7 (5 ribaund, 3 asist), Maciulis 21 (3 ribaund, 2 asist, 4 top çalma), Beard 17 (13 ribaund, 4 asist, 3 blok), Penney 5,

FENERBAHÇE (83): İbrahim Kutluay 8 (1 ribaund, 1 asist, 1 top çalma), Willie Solomon 19 (3 ribaund, 4 asist), Damir Mrsic 10 (3 ribaund), Semih Erden 5 (4 ribaund), Kaspars Kambala 18 (3 ribaund, 2 asist, 4 top çalma), Eddie Basden 10 (7 ribaund), Oğuz Savaş 2, Ömer Onan 4 (3 ribaund, 1 asist), Ira Clark 7 (3 ribaund)
1.PERİYOT: 15-19
2.PERİYOT: 24-20
3.PERİYOT: 18-23
4.PERİYOT: 13-21

EUROLEAGUE 12.MAÇ F.BAHÇE - BARCELONA 82-69

Salon: Abdi İpekçi
Hakemler: Luigi Lamonica (İtalya), Boris Ryzhyk (Ukrayna), Christos Christodoulou (Yunanistan)
Fenerbahçe Ülker: Solomon 19, İbrahim 11, Basden 2, Semih 6, Kambala 20, Mrsiç 9, Clark 8, Ömer 3, Rasim 1, Oğuz 3
Winterthur Barcelona: Lakoviç 13, Basile 12, De La Fuente 4, Trias 1, Marconato 4, Vazquez 17, Grimau 2, Ukiç 9, Kakiouzis 7
1. Periyot: 16-20
Devre: 32-36 (Winterthur Barcelona Lehine)
3. Periyot: 53-52

15.HAFTA F.BAHÇE Ülker - Telekom 71-74

FENERBAHÇE ÜLKER (71): Willie Solomon 20 (4 ribaund, 5 asist), Ömer Onan 7 (3 ribaund), Rasim Başak 4 (4 ribaund), Semih Erden 4 (10 ribaund, 2 asist), İbrahim Kutluay 14 (4 ribaund, 1 asist), Oğuz Savaş (1 ribaund), Damir Mrsic 5 (3 ribaund, 1 asist), Ira Clark (1 asist), Kaspars Kambala 17 (6 ribaund, 1 asist)
TÜRK TELEKOM (74): Igor Milicic, Muratcan Güler 8 (3 ribaund, 2 asist), Alper Yılmaz 3 (1 ribaund, 1 asist), Derrick Alston 8 (4 ribaund, 1 asist), Umut Görür, Tutku Açık 6 (1 ribaund, 6 asist), Hendrik Jagla 7 (4 ribaund, 1 asist), Erwin Dudley 27 (11 ribaund), Haluk Yıldırım 15 (2 ribaund, 6 asist)
1.PERİYOT: 20-212.PERİYOT: 11-12
3.PERİYOT: 13-16
4.PERİYOT: 27-25

Euroleague 13.Maç FENERBAHÇE Ülker 88 - 93 Eldo Napoli

SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu
HAKEMLER: Garci (İspanya), Drabikovsky (Ukrayna), Conderanne (Fransa)
FENERBAHÇE ÜLKER (88): Willie Solomon 11 (3 ribaund, 4 asist), Edward Basden 13 (3 ribaund, 3 asist), Mirsad Türkcan 5 (3 ribaund, 1 asist), Semih Erden 4 (5 ribaund), İbrahim Kutluay 17 (1 ribaund, 2 asist), Oğuz Savaş, Damir Mrsic 14 (2 asist), Ira Clark 4 (4 ribaund), Kaspars Kambala 14 (12 ribaund, 2 asist), Rasim Başak 6 (2 ribaund).
ELDO NAPOLI (93): Ansu Sesay 12 (3, ribaund, 3 asist), Valerio Spinelli 1, Alessandro Cittadini 8 (5 ribaund, 1 asist), Richard Rocca 9 (5 ribaund, 1 asist), Matteo Malaventura 6 (2 asist), Jeff Trepagnier 8 (5 ribaund, 2 asist), Jay Larranaga 3, Tyrone Ellis 29 (6 ribaund, 5 asist), Michel Morandais 17 (16 ribaund, 2 asist)
1. PERİYOT: 29-16
2. PERİYOT: 18-20
3. PERİYOT: 13-22
4. PERİYOT: 13-15
UZATMA: 15-20

EUROLEAGUE 14.MAÇ CSKA MOSKOVA- F.BAHÇE 85-66

Salon: CSKA Universal
Hakemler: Luigi Lamonica (İtalya), Milijove Jovciç (Sırbistan), Jakub Zamojski (Polonya)
CSKA Moskova: Papaloukas 6, Kurbanov 7, Andersen 18, Savrasenko 6, Langdon 20, Vanterpool 6, Holden 6, Pashutin, Kashirov 2, Ponkrashov 7, Van Den Spiegel 7
Fenerbahçe Ülker: Mirsad 6, İbrahim 1, Oğuz 14, Basden, Solomon 17, Hakan 3, Ömer 7, Rasim, Semih 4, Mrsiç 14, Clark
1. Periyot: 21-10
Devre: 37-29
3. Periyot: 57-46
Maç Skoru: 85-66

16.HAFTA FENERBAHÇE ÜLKER 88 - 73 Pınar Karşıyaka

Salon: Abdi İpekçi

Hakemler: Halil Baldemir , Serhat Büker , Turgut Işık


Fenerbahçe Ülker: Mrsiç 19, Basden 7, İbrahim 18, Mirsad 11, Kambala 15, Hakan 8, Semih 2, Rasim , Ömer , Clark 2, Oğuz 6

Pınar Karşıyaka: Mehmet 2, Serhat 16, İnanç 13, Umut 13, Slaughter 2, Nedim 12, Snow 13, Erhan 2, Gökper

1. Periyot: 26-18
Devre: 43-35
3. Periyot: 66-58

17.HAFTA EZİKTAŞ - FENERBAHÇE 68 - 82

Salon: gJK Makatlar Küfür Kompleksi
Hakemler: Mehmet Keserata, Ersan Ergüler, Alper Özgök
Beşiktaş Cola Turka: Reese 11, Barış Özcan 8, Thomas 8, Cevher 9, Mc Farlin 13, Harvey 14, Barış Güney 4, Arda 1, Erdal
Fenerbahçe Ülker: Solomon 6, Ömer 18, İbrahim 5, Mirsad 11, Oğuz 4, Semih 10, Clark 7, Mrsic 15, Basden 3, Hakan 3

1. periyot: 15-22
Devre: 40-43 (Fenerbahçe Ülker lehine)
3. periyot: 53-56

5 faulle çıkan: 39.29 Semih (Fenerbahçe Ülker)








18.HAFTA OYAK RENAULT - F.BAHÇE 55-79

Salon: Atatürk

Hakemler: Ufuk Akyüz xx, Tarkan Tuser xx, Vedat Borultay xx

OYAK Renault: Woolridge xxx 15, Bennett xx 16, Altan xx 12, Özgür xx 5, Serhat x 5, Evren x, Yalçın x 2, Fatih x, Hüsnü x, Ahmet xx, Uğur x

Fenerbahçe Ülker: Mirsad xxx 22, Ömer xxx 10, Oğuz xxx 14, Mrsiç xx 8, Basden xx 3, Hakan xxx 11, Salamon x 2, Rasim xx 4, Clark xx 5, Zeki x, Can x
1. periyot: 8-22
Devre: 29-41 (Fenerbahçe Ülker lehine)
3. periyot: 36-67

5 Faulle Çıkanlar: 28.28 Özgür (OYAK Renault), 34.21 Clark (Fenerbahçe Ülker)
MAÇ YORUMUM

Daha önce kısaca bahsettiğim gibi salonda güzel bir atmosfer vardı.
Fenerlist-Antu BURSA ve Genç FB Bursa takıma çok güzel destek verdi.
Hel sonlarda Antu BURSA'dan Taraftar 16 (Esat Reis)'nın Bir Baba Hindi çektirmesi olayı tam bitirdi.Süperdi.
Bursa Atatürk Spor Salonu 3000 kişilik karşılıklı 2 tribünden oluşuyor.
Karşı tribün Oyak Renault'a ayrılmıştı.Bursaspor tribünlerinden 20 kişilik bir grup onlara destek verdi.O tribünde dolu idi aralarında FB'lilerin de bulunduğu sade
Bursalı basketbolseverler ilgi göstermişti.
Bizim tarafta ise bahsettiğim grupların yanı sıra münferit gelen taraftarlarımız
tarafından tamamen doldurulmuştu.
Ben açıkcası bu kadar olacağını beklemiyordum.Hafta içi olması,maçın saati,rakibin zayıflığı nedeniyle kolay maç olması gibi nedenlerle fazla ilgi olmaz
diyordum ama 1 saat önce salona girmemize rağmen uygun yer bulmakta zorluk
çektik.Bursa'nın basketbola ilgisini bir kez daha görmüş olduk.
Maçta ne taraftarlar arasında ne oyuncular arasında bir gerginlik oldu.
Gayet güzel geçti.Bursaspor taraftarı ile bizimkiler karşılıklı tezahüratlar bile
yaptılar.Sadece bir ara Bursaspor taraftarı kısa bir süre bize küfür etti.
Maça geçmeden önce son olarak şunu söyleyeceğim;bizler uzakta olduğumuz
için takımlarımızı canlı izleme şansı bulamıyoruz ancak TV'lerden seyretme şansı
buluyoruz.İnanın çok çok farklı ve müthiş bir keyif.
Kızımı da ilk kez maça götürdüm resmen bayıldı baba bir daha ki maç ne zaman
diyor.Diyeceğim İstanbul da ki taraftarlarımız ve Ankara,İzmir ve diğer şehirlerde takımlarımızı izleme şansı yakalayanlar sakın kaçırmasınlar çok şey
kaçırıyorlar çünkü.
Maça gelince;uzun uzun teknik bir şey yazmak bu maç için olmaz.
Beklediğim gibi çok kolay geçti maç.Daha maç başlar başlamaz baskılı savunmamız ve kaptığımız toplardan fast breaklerle maçı hemen bitirdik.
Zaten ilk çeyrek sonucu 22-8 lehimize idi.
Maça Mrsiç,Ömer,Basden,Mirsad, Oğuz ile başladık.
Semih sakatlığı nedeniyle hiç oynamadı benchte idi.İbrahim zaten Grip olduğu
için getirilmemişti.
2.periyotta biraz tıkandık fark 8 sayıya indi bir ara ama ikinci yarı gene farkı
açarak sürekli 25-30 sayı önde götürdük.
Maçın yıldızı Mirsad idi.Müthiş formda zaten son maçta da iyi idi.
Yalnız ilgimi çekti her pozisyondan sonra kenara gelip Aydın Örs ile değerlendirme yaptılar.Aydın Örs ile Baba-Oğul gibiler.O kadar kızıyor Aydın Hoca ona,o da anlatıyor habire kenara gelip.
Oğuz ilk yarı iyi değildi.Özgür Bıyık da aynı kendisi gibi size'lı idi ve zorladı.
2.yarı Oğuz düzeldi.Oğuz dinlenirken Clark 5 numara oynadı.
Burada acil Kambala'nın yerine bir pivot transferi gerekiyor.Semih de sakattı.
Dua edelim rakip bugün zayıftı.Clark tabii iyi oynayamadı.
Mrsiç de keyifsizdi.Hasta mı bilmiyorum hiç maçın havasında değildi.
Zaten maç öncesi o kadar çağırdık tribüne hiç oralı olmadı,Rasim kendisini uyarınca bizi selamladı.
Hakan çok süre aldı bu maçta ve çok iyi oynadı.Maçın 2.yıldızı idi.
Süper hareketler yaptı,şutlarını da düzeltiyor giderek,gene 1 veya 2 tane üçlük attı.Çok beğendim Hakan'ı.
Solomon zaten çok az oynadı.Gene hakemin biri ile dalaştı ve teknik faul aldı.
Hakeme resmen eliyle .. git dedi ya
Basketbolu yakından takip edenler şimdi bu yazdığıma çok şaşıracaklar.
Solomon'u 3 numara oynarken gördünüz mü hiç ?
Evet bir ara 2.periyotta skorda tıkanınca Aydın Hoca 3 guardımızı da aynı anda oynattı.Hakan 1 numara,Mrsiç 2 numara ve Solomon da 3 numara oynuyordu. Tabii çok kısa sürdü bu durum.
Ömer ve
Basden her zamanki gibi idi.
Rasim benim adamım.O da nihayet süre aldı ve her zamanki gibi cengaverdi.
Sonlara doğru Zeki Kaptan da girdi.
Yalnız Aydın Hoca'nın fark 25 sayı olmuşken bile Can Maxim'i oyuna almamasını yadırgadım.Hatta bir ara önümde sürekli tezahürat yapan GFB'li çocuklara
Maxim diye bağırın dedim,abi o kim ,yabancı mı dediler.
Maxim son 8-10 sn.kala oyuna girdi.Biz son 10 sn.yi geriye sayarken gördüm Maxim'in oyuna girdiğini.
Takımımızı ve teknik ekibi kutluyorum.
Rakip kim olursa olsun galibiyet galibiyettir ve tadı güzeldir.
Güzel bir gün geçirdik.Takımı salonda izlemek çok başka arkadaşlar bir kez daha belirtmiş olayım

19.HAFTA Fenerbahçe 69 - 63 Darüşşafaka

Salon: Abdi İpekçi
Hakemler: Fatih Dalay, Kaan Büyükçil, Ziya Özorhun
Fenerbahçe Ülker: Solomon 7, Mrsic 14, Ömer 10, Mirsad 15, Oğuz 6, İbrahim 2, Semih 11, Clark 2, Basden 1, Hakan 1, RasimDarüşşaafaka: Dobie 11, Jones 17, Erdem 7, Polat 2, Oktay 11, Enver 6, Sinan 7, Soner, Caner, Ceyhun 2, Kadir

1. periyot: 19-19
Devre: 31-34
3. periyot: 47-48


5 faulle çıkan: 39.16 Semih (Fenerbahçe Ülker), 39.47 Erdem (Darüşşafaka)

20.HAFTA F.Bahçe Ülker 94 - 76 Banvit

FENERBAHÇE: Will Solomon 18, Damir Mrsic 8, Oğuz Savaş 2, Mirsad Türkcan 10, Ömer Onan 5, İbrahim Kutluay 9, Semih Erden 2, Ira Clark 26, Eddie Basden 14, Rasim Başak 0, Hakan 0 Can, 0


21.HAFTA FENERBAHÇE - EFES PİLSEN 78-69

SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu

HAKEMLER: Mehmet Keseratar, Recep Ankaralı, Uğur Özen

FENERBAHÇE ÜLKER (78): Willie Solomon 8 (3 ribaund, 3 asist), Mirsad Türkcan 14 (12 ribaund, 3 asist), Ömer Onan 12 (1 ribaund, 2 asist), Semih Erden 6 (4 ribaund, 1 asist), İbrahim Kutluay 26 (4 ribaund, 2 asist), Oğuz Savaş 2 (2 ribaund), Damir Mrsic 3, Ira Clark 7 (3 ribaund), Eddie Basden ( 2 ribaund).

EFES PİLSEN (69): Andrew Nicholas 13 (5 ribaund, 4 asist), Ermal Kurtoğlu 8 (7 ribaund, 1 asist), can Akın (2 ribaund), Antonia Granger 10 (1 ribaund), Nikola Prkacin, Mustafa Abi (2 ribaund), Cüneyt Erden 13 (1 ribaund, 3 asist), Kerem Gönlüm 8 (3 ribaund, 1 asist), Marcus Haislip 15 (4 ribaund), Barış Hersek 2 (1 ribaund).
1. PERİYOT: 22-21
2. PERİYOT: 21-20
3. PERİYOT: 23-16
4. PERİYOT: 12-12

22.HAFTA TEKELSPOR- FENERBAHÇE 69-92

Salon: Haldun Alagaş
Hakemler: Rüştü Nuran xx, Turgut Işık xx, Orkun Yurtdaş xx

İstanbul Tekelspor: Richardson xxx, 13, Mc Knight xx 8, Gökhan xx 9, Emre x 5, Butler xx 12, Gürol xx 6, Cem xx 8, Cihan xx 6, Mehmet x, Murat x 2, Orhan x
Fenerbahçe Ülker: Solomon xxx 4, Ömer xx 3, İbrahim xxx 20, Mirsad xxx 11, Semih xxx 14, Mrsiç xxx 13, Oğuz xx 9, Hakan xx 5, Rasim xxx 10, Clark x, Basden x 31. Periyot: 16-24 Devre: 51-34 (Fenerbahçe Ülker lehine)3. Periyto: 48-70

23.HAFTA F.BAHÇE-CASA TED KOLEJLİLER 81-59

Salon: Abdi İpekçi

Hakemler: Fatih Dalay xxx, Tunçtan Durmuşcan xxx, Özlem Yalman xxx

Fenerbahçe Ülker: Solomon xxx 11, Ömer xxx 12, İbrahim xx 5, Mirsad xxx 6, Oğuz xxx 11, Mrsiç xx 11, Clark xx 11, Hakan xx 8, Basden xx 6, Rasim x

Casa TED Kolejliler: Green xx 9, Ufuk x 2, Ömer xx 9, Jensen xxx 10, Hansen xxx 12, Richard xx 10, Berent x 5, Nezih x, Hüseyin x 2, Barış x

1. Periyot: 16-7

Devre: 41-17 (Fenerbahçe Ülker lehine)

3. Periyot: 55-37


Beş Faul Alanlar: 38.11 Ömer, 39.18 Hansen (Casa TED Kolejliler)

24.HAFTA Erkekler Basketbolda da 6-0 Hikayesi.

6S-FENERBAHÇE 57-91

SALON: Ahmet Cömert
HAKEMLER: Rüştü Nuran, Zafer Yılmaz, Uğur Özen
GALATASARAY CAFE CROWN: Mitchell *, Tufan ** 13, Fitch * 6, Burak * 5, Fatih ** 6, Graves * 7, Murat ** 10, Mithat ** 5, Cemal ** 5, Tolga *, İsmet *
FENERBAHÇE ÜLKER: Solomon **** 21, Ömer *** 14, İbrahim ** 9, Mirsad *** 10, Oğuz *** 11, Basden *** 8, Semih *** 3, Mrsic *** 10, Clark * 2, Hakan **, Rasim ** 3
1. Periyot: 16-22,
Devre: 27-50,
3. Periyot: 42-73

5 Faul: 38.53 Burak

25.HAFTA. FENERBAHÇE ÜLKER: 84 - Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi: 78

Salon: Abdi İpekçi. Hakemler: Erşan Kartal xx, Fatih Aslanoğlu xx, Kaan Büyükçil xx,.
Fenerbahçe Ülker: Solomon xxx 16, Ömer xx 7, İbrahim xx 13, Mirsad xx 13, Oğuz x 2, Semih x 4, Rasim x 4, Basden x, Hakan x 4, Clark x 4, Mrsiç 17.

Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi: Bora x 5, Hawkins x 14, İbrahim x 2, Boddicker xxx 20, Dixon xx 12, Dartez xx 13, Yunus xx 7, İlker xx 5, İsmail x.
1. periyot: 21-19.
Devre: 34-33 (Fenerbahçe Ülker lehine).
3. periyot: 56-50.
5 Faulle Çıkanlar: 36.42 Solomon (Fenerbahçe Ülker), 38.48 Hawkins (Mutlu Akü Selçuk Ünivesitesi).

26.HAFTA TOFAŞ-F.BAHÇE 60-78

Beko Basketbol Ligi'nde yapılan maçta Fenerbahçe Ülker, deplasmanda TOFAŞ'ı 78-60 yendi. Sarı lacivertliler bu galibiyetin ardından Türk Telekom'un yenilmesi ile liderlik koltuğuna kuruldu.
TOFAŞ: 60 - FENERBAHÇE ÜLKER: 78

Salon: Atatürk

Hakemler: Aytuğ Ekti x, Can Atsüren xx, Ali Şakacı xx

TOFAŞ: Hakan Erol x, Hakan Köseoğlu xxx 10, Adem xxx 13, Wingate xx 5, Brokenbrough xx 13, Melih Yavşaner xx 5, Hadi xx 6, Booker x, Can x, Ömer Kahyaoğlu xx 8
Fenerbahçe Ülker: Solomon xxx 16, Mirsad xxx 17, Ömer Onan xxx 9, İbrahim xxx 11, Oğuz x 1, Rasim xx 4, Semih xx 5, Mrsic xx 3, Clark xxx 10, Basden x 2, Hakan x1. periyot: 13-16
Devre: 29-28 (TOFAŞ lehine)
3. periyot: 42-56

Beş faulle çıkanlar: 39.34 Hadi (TOFAŞ), 34.36 Clark (Fenerbahçe Ülker)
MAÇ İZLENİMLERİM :
Tebrikler takımıza ve salona gelen,destek veren taraftarlarımıza.
Maç O.Renault maçında olduğu gibi ilgi çok büyüktü.
Karşılıklı tribünlerde bizim taraftarlarımız ve Bursaspor'lu küfürbaz çoluk çocuklar doldurmuştu.Yalnız O.Reanult maçına göre bizim bağıran taraftarı daha etkisiz gördüm.
Maçın sonunda Fenerlist-Antu temsilcisi Taraftar16 (Esat Reis)'nın bizim çocuklara ''Bir Baba Hindi'' yaptırması süper bir finish yaptırmış oldu.
Esat Abi
Karşı tarafta Bursaspor taraftarı küfürbaz 13-14 yaşındaki çocuklara yazıklar olsun diyorum.Her gittiğim maçta Bursaspor'a olan nefretimi arttırıyorlar sağolsunlar.FB'li Analara küfürle başladılar,maç boyu etmedikleri küfür kalmadı.
13 yaşındaki kızım bile deli oldu küfürlere.Asla adam olmayacaksınız.
Hala daha Bursaspor'a sempati duyan FB'liler varsa onlara da hayırlı işler diliyorum.
Maça gelirsek;Tofaş anormal bir sert savunma ile başladı.
Bizim ilk 5 başlayan Oğuz hiç etkili olamadı,sonra Aydın hoca Semih'i aldı.
O da olmadı Clark'ı aldı.5 dk.içerisinde üçünü de değiştirdi sırayla gene çare bulamadı hücuma.Tofaş'ın bir 5 numarası var,insan azmanı gibi bir zenci Wingate,Oğuz'u mahvetti.Ömer de erken 2 faul alığ kenara geldi,ilk yarı boyunca bir daha oynamadı.Aydın hoca bence Ömer'i unuttu kenarda.
İlk çeyrekte zorlandık.İkinci çeyrekte Mirsad ile kıpırdadık ve farkı 9 sayıya çıkardık,tam maç kopacakken ne olduysa oldu birden berbat ötesi oynamaya başladık.Ölü Tofaş'ı dirilttik adamlar 9 sayı geriden 3 sayı öne geçtiler.
Seyircileri de havaya girdi,bayağı ümitlendiler kazanacaklarına.
İlk yarıyı 1 sayı geride bitirdik.
Devre arasında Aydın Örs fena fırçalamış galiba bir başladılar pir başladılar fark 9 sayı oldu sonra hep 16-18 sayılarda gitti ve 3.çeyrekte maçı kopardık zaten.
Basden'ı çok beğendim.Çok kritik ribauntlar aldı.
Mirsad çok formda,çok iyi oynadı.
Solomon tuhaf adam.''Tripman' küsüyor,kızıyor,bir şeyler yapıyor ama gene yapacağını yapıyor.Büyük silah.
Ömer ikinci yarıda kendisini unutan Aydın hocaya sitem edercesine müthiş oynadı.
Clark,bana göre şu an takımda 5 numara oynayabilecek tek adam.Zaten iyi oynadığımız dakikalarda Clark ve Mirsad idi uzunlarımız.
Ucuz faullerle 5 faulle çıktı ama 2 tane smaç vurdu ki inanılmaz güzeldi.
Biri ters smaç.İkinci muhteşemdi.Hadi diye bir oyuncuyla beraber soktu potaya topu.
İbrahim'i iyi savundular.Mrsiç'i de öyle.
Tofaş'ta Hakan Köseoğlu gene artistliğini yaptı.Bu adam her FB maçlarında bir yerlerini yırtarak oynar bilirsiniz.Solomon ve Mrsiç'e karşı inanılmaz sahtekarlıklarla hakemleri kandırmaya çalıştı.Can Atsüren yemedi ama en sonunda birini çalmak zorunda kaldı,seyircinin gazını almak için.
Son olarak Semih ve Oğuz'a geleyim.
Maalesef bana göre Kambala'nın yerine yabancı almamakla büyük kumar oynadık.Allah sonumuzu hayır etsin.
Tofaş'ta Adem Ören,Melih Yavşaner ve Hadi gibi yerli uzunlar bile Oğuz ve Semih'i mahvetti.Semih ve Clark 5 faul aldığında Oğuz 3 faulle kenardayken
Aydın Örs,Oğuz'a bakmadı bile Rasim'i aldı oyuna.
Hücumda çok zorlanıyorlar.Biraz Semih,Solomon'un potanın burnuna kadar indirdiği toplarda sayı bulabiliyor.
Wingate gibi azman,kazma bir ABD'li bile etkili oldu.Clark onunla iyi boğuştu.
Takım Şampiyon olursa savunma ve dış atıcılarımızın ve Clark'ın performansı ile olacak.Oğuz ve Semih ancak savunmada katkı yapabilirler,hücumda sanmıyorum.

27.HAFTA F.BAHÇE-BEYKOZ 89-73

Salon: Abdi İpekçi

Hakemler: Mehmet Keseratar xxx, Tarkan Tuser xxx, Vedat Borulday xxx

Fenerbahçe Ülker: Solomon xxx 11, Ömer xx 5, İbrahim xx 9, Mirsad xxxx 15, Oğuz xx 3, Semih xx 13, Hakan xx 3, Rasim x, Mrsiç xxx 15, Clark xx 4, Basden xx 8, Can xx 3

Beykoz: Goss xx 12, Kenton xx 9, Cihad xx 11, Eren x 2, Saunders xxxx 26, Altan x, Mutlu x 2, Onur xx 8, Pastal x 3, Erman x, İbrahim x
1. Periyot: 25-20
Devre: 42-39
3. Periyot: 68-55

28.HAFTA :F.BAHÇE-ALPELLA 74-67

HAKEMLER: Alper Özgök, Fatih Arslanoğlu, Ziya Özorhon
ALPELLA: Strickland (7) 17, Caner (7) 11, Ogün (4) 2, Whithers (8) 21, Ömer (6) 9, Serkan (5) 5, Deniz (4) 2, Can (4)FENERBAHÇE ÜLKER: Solomon (7) 11, Mrsic (8) 25, Ömer (6) 8, Mirsad (7) 15, Semih (6) 4, Oğuz (5) 2, Clark (5) 2, Basden (6) 7, Hakan (5)

1.PERİYOT: 19 - 27
2.PERİYOT: 22 - 15,
DEVRE: 41 - 42,
3.PERİYOT: 10 - 9,
4.PERİYOT: 23 - 16
MAÇ SKORU: 74 - 67 (F.Bahçe Ülker)

29.HAFTA Mersin B.Belediye - F.BAHÇE 85-90


F.BAHÇE (90) :
Solomon (0),Mrsiç (18),Mirsad (10s-6r),Ömer (11),Semih (7s,6r),İbrahim (16),Oğuz (10s,4r)Clark (14),Basden (4)

Tadım Türkiye Kupası F.BAHÇE Ülker - Telekom 79 - 68


SALON: Dilek Sabancı
HAKEMLER: Mehmet Keseratar, İsmail Aydın , Serdar Ünal
FENERBAHÇE ÜLKER: 79- Ömer Onan 6, Will Solomon 20 sy, 4 rb, 3 ast, İbrahim Kutluay 8, Oğuz Savaş 10, Mirsad Türkcan 12- Damir Mrsic 8, Ira Clark 11, Eddie Basden 2, Semih Erden 2
TÜRK TELEKOM: 68- Muratcan Güler 0, Tutku Açık 23, Derrick Alston 6, Erwin Dudley 16, Jan Hendrik Jagla 12, Haluk Yıldırım 10, Alper Yılmaz 0, Igor Milicic 0, Barış Ermiş 0, Umut Görür
1.PERİYOT: 22-19
DEVRE: 41-34
3.PERİYOT: 56-56

30.HAFTA F.BAHÇE LİDER BİTİRDİ !!!!!!!

Telekom - F.BAHÇE Ülker 65 - 81

Salon: Atatürk

Hakemler: Recep Ankaralı xx, Ersan Ergüler xx, Zafer Yılmaz xx

Türk Telekom: Muratcan x 4, Mutlu x, Alston x 6, Tutku x 7, Dudley xxx 21, Jagla xx 13, Barış x 3, Haluk xx 8, Umut x , Milicic x, Alper x 3

Fenerbahçe Ülker: Solomon xxx 27, Mirsad xxx 15, Ömer xx 11, Semih x 5, İbrahim xx 7, Oğuz xx , Mrsic xx 8, Clark xx 4, Basden xx 4
1. Periyot: 13-25
Devre: 42-30 (Fenerbahçe Ülker lehine)
3. Periyot: 54-61

5 faul alan: 38.21 Dudley (Türk Telekom)
ÖPÜLDÜNÜZ ÇOCUKLAR !!!!!!!!!!!!!!!
Takımımızı bu çok önemli galibiyet için teknik ekip ile beraber kutluyorum.Ayrıca sezonu lider bitirdikleri için de ayrı bir teşekkür.
Bu stratejik galibiyette verdikleri güzel destek ile önemli bir paya sahip olan Ankara’lı Fenerbahçelileri de tebrik ediyorum.

Takımımız en son yenilgisini 14 Ocak’ta aynı ekibe karşı şanssız bir son saniye basketi ile almıştı.Bu maç hem o maçın rövanşını almak,hem liderliği ele geçirmek,hem muhtemel bir play of eşleşmesinde durumu 1-1’e getirmek ve de final yolunun % 80 açılması demek olacak kadar staratejik bir maçtı.
Play of eşleşmelerinde Daçka,sonra 6.S-Bck ile eşleşirken,Efes ile Telekom yarı finalde eşleşiyordu.Yani Final yolu ardına kadar açıktı.

Maça Solomon,Ömer,İbrahim ,Mirsad ve Semih ilk 5’i ile başladık.Bu kez Oğuz yerine Semih ile başlayarak Dudley’e önlem almaya çalışıyordu Aydın Hoca.

Maça çok sert savunma ile başladık.Solomon adeta bu gece benim gecem olacak diyordu.Mirsad her zamanki gibi deli fişekti.
Fırtına gibi başladık.Solomon’un önderliğinde Ömer ve İbrahim’in sayıları ile ilk 5 dakikayı 11-6 önde geçtik.
Savunmamızı iyice sertleştirerek 14-4’lük bir seri ile 10-25 yaptık. İlk çeyreği her zamanki gibi (!) Dudley’in ballı bir son saniye üçlüğü ile 13-25 önde kapattık.
Dudley şu ana kadar TBL’de 4 üçlük basket atmış,ikisi bize.(!)
2.periyotta Ercüment Sunter Haluk,Jagla ve Solomon’a baskı yapması için Barış Ermiş’i alarak başladı.Sert savunma bu kez onlardan gelince 13-0’lık bir
seri ile fark kapandı.3.45 sn.de sadece 2 sayı bulabildik.25-27’ye geldi maç.Tekrar Solomon ve Clark’ın da skora katkısı ile devreyi 30-42 önde kapadık.
İlk devre sonunda Solomon 19 sayı ile takımın ve sahanın yıldızı idi.Semih maça çok iyi başladı ancak erken 2 faul ile kenara geldi.Farkın bir ara erimesinde kenarda olmasının da rolü oldu.Mrsiç,İbrahim henüz devreye girmemişti.Mirsad hem skorda Solomon’a yadım ediyor hem de ribauntlarda etkili oluyordu.
Sadece onlar hücum ribauntlarında seken bütün topları neredeyse alıyordu.
Rakipte en etkili ismi Dudley 10 sayıda kalıyordu.Tutku ve Alston’un katkısı çok azdı.
İkinci yarı başında Telekom’da suskun isimler Alston ve Tutku da Dudley’e yardım 14-4’lük bir seri ile fark tekrar eridi.44-48.
İbrahim,Mirsiç ve Mirsad’ın sayıları ile 27. dakikada farkı tekrar 13 sayıya çıkardık. (46-59)
Semih 4 faul alınca Dudley tekrar etkili olmaya başladı.3.çeyreği de 54-61 önde geçtik.
4.periyotta Telekom bu kez Jagla ile son kozlarını oynadı.Jagla ve Dudley’in sayıları ile TT 7-2'lik seri yakalayarak 34. dakikada farkı 2 sayıya kadar indirdi (61-63).Son 4 dk.ya 68-63 önde girdik.4 falulle oynayan Semih’in de başarılı oyunu ile Telekom’un yakalamasına izin vermedik.
Maçın bitimine 2.18 kala Solomon Haluk’tan çok kritik bir top çalıp fast break’i baskete çevirince işin rengi belli olmuştu.
1.38 kala Dudley 5 faul alınca TT teslim bayrağını çekiyordu.Üst üste 3 hücumda Tutku topu sokağa atınca 77-65 ve maçı 81-65 kazanarak her zaman
şansın ( bu maçta da o meşhur balları yanlarındaydı aslında,Alper Yılmaz inanılmaz bir uzun mesafe potalı üçlük soktu) maç kazanmaya yetmeyeceğini,her bakımdan kendilerinden üstün olduğumuzu,maçın başından beri bir kez bile öne geçirtmeyerek gösterdik ve haklı bir galibiyet kazandık.
Takımımızda tüm oyuncularımız başarılı oynarken (Oğuz dahil) Solomon ve Mirsad daha öne çıktılar.
Solomon 27 sayı (ilk yarı 19) ile sahanın yıldızı olurken.Mirsad 15 sayı,16 ribaunt ve 5 asist ve gösterdiği hırslı mücadelesi ile gururumuz oldu.
Solomon ne kadar büyük oyuncu olduğunu gösterdi.Gününde olduğu zaman rakiplerin vay haline .J) Ancak zaman zaman olduğu gibi gününde değilse (Banvit Kupa maçındaki gibi) o zaman bize saç baş yolduruyor.J) Bu çizgisini devam ettirirse Finalde gene en büyük kozumuz olur.
Ömer 11,Mirsiç 8,İbrahim 7,Semih 5,Clark ve Basden 4 sayı ile oynadılar.
Mrsiç farkın kapandığı anlarda atığı her zamanki öldürücü 2 üçlük ile faydalı oldu.İbrahim savunmada iyi oynadı.
Skora az katkı yaptı ama bunda Recep Ankara’lının tuhaf düdükleri büyük rol oynadı.Morali bozuldu.İbrahim ile Recep Ankaralı birbirlerini çok severler .(!)
Clark uzun oyuncu sıkıntımızda çok faydalı oldu.Semih oyuna çok iyi başladı.Her zaman olduğu gibi erken faul problemine girdi.İlk 5 dk.da 2 faul alınca kenara gelmek zorunda kaldı.Sayabildiğim 3 nefis bloğu vardı.Oğuz sayı bulamadı.Az süre aldı.Savunmada gayretliydi ancak ağır kalıyor ne yazık ki.
Ömer,fast break’lerde Ferrari gibiydi.11 sayısının yanı sıra savunmada da çok faydalı oynadı.Basden savunmada Telekom’un kısalarına aman vermedi.
Telekom’da kısalar Tutku 7,Barış 3,Alper 3,Muratcan 4,Miliçiç 0 sayı ile oynadı.Savunmamızın ne kadar etkili olduğunu görülüyor.
Dudley 21,Jagla 13 sayı ile Telekom adına direnmeye çalıştılar ama nafile oldu.

8 top çalmamız var.Önemli bir rakam.
Ribauntlarda gerideyiz.Bu konuda oynayan oyuncularımız elinden geleni yapıyor.
Aydın Hoca gençlere güvendi,haklıdır ancak bana göre gene de Kambala’nın yerine ribauntçu bir uzun yabancı alınmalıydı.
17/7 (% 41) üçlük yüzdemiz gayet iyi.


Genel İstatistikler :
T.Telekom - Fenerbahçe

18/24 %75 serbest atış 12/17 %71

13/26 %50 2 sayı - iç 17/30 %57

3/12 %25 2 sayı - dış 7/14 %50

5/23 %22 3 sayı 7/17 %41

39 ribaund 34

4 top çalma 8

16 top kaybı 11


Hakemlere gelince;
Recep Ankaralı ne yazık ki maçın başında ismini duyan taraftarlarımızın ürpermesini haklı çıkaracak kararlar verdi.
Hakemler konusunda FB taraftarı adeta paranoyak oldu.Acaba hakikaten çok mu subjektif davranıyoruz diye düşünmeden edemiyorum ancak öyle değil.
Diğer hakemlerden Zafer Yılmaz’ı iyi buldum.Objektif kararları için kendisini kutluyorum.


Son not;
maçı kardeş kanalı e2’den yayınlatan NTV sınıfta kalmıştır.Belki e2’nin tanıtımı için kendi açılarından karlı çıkmışlardır ancak böylesi önemli bir maçı geniş kitlelere ulaştırmayarak basketbola verdiği hizmeti göstermiştir.
Federasyon ile yayın anlaşması imzalanırken e2 diye bir kanal yoktu.Olsa bile anlaşma NTV ile imzalanmıştır.Başka bir kanala pas edilmesine federasyon neden göz yumarak milyonlarca taraftarın bu maçı izlemesini engellemiştir anlaşılır gibi değildir.
Yoksa futbolda Digitürk -Lig TV’nin elinde oyuncak olan FF gibi,burada da TBF NTV’nin elinde oyuncak mıdır ? soruyorum.

Takımımıza ,teknik ekip ile beraber bu önemli galibiyet için bir kere daha kutlarken Play -off’ta sonsuz başarılar diliyorum.

Gürol GÜRSOY


PLAY OF ÇEYREK FİNAL 1.MAÇ

F.BAHÇE Ülker - Darüşşafaka 74 - 82

SALON: Abdi İpekçi Spor Salon
HAKEMLER: Fatih Dalay, Deniz Kıyak, Uğur Özen
FENERBAHÇE ÜLKER (74): Eddie Basden 4 (5 ribaund), Willie Solomon 23 (5 asist), Mirsad Türkcan 11 (5 ribaund, 1 asist), Ömer Onan 11 (1 ribaund), Rasim Başak 7 (1 ribaund, 1 asist), Semih Erden 6 (4 ribaund, 2 asist), İbrahim Kutluay 8 (1 ribaund, 1 asist), Oğuz Savaş 2 (2 ribaund), Damir Mrsic (1 ribaund), Ira Clark 2 (1 asist).
DARÜŞŞAFAKA (82): Erdem Türetken 12 (5 ribaund, 2 asist), Mike Jones 14 (5 ribaund, 6 asist), Soner Şentürk 8 (1 ribaund), Sinan Güler, Ceyhun Altay 2 (2 ribaund), Enver Ekmen 3 (3 ribaund, 1 asist), Kadir Çıpa, Polat Kocaoğlu 21 (5 ribaund), Henry Dobie 12 (5 asist), Oktay Yılmaz 6 (2 ribaund), Caner Şentürk 4 (1 ribaund).
1. PERİYOT: 25-22
2. PERİYOT: 15-23
3. PERİYOT: 19-15
4. PERİYOT: 16-22

TBL.PLAY OF ÇEYREK FİNAL

2.MAÇI DARÜŞŞAFAKA-FENERBAHÇE 71-75

Salon: Ayhan Şahenk
Hakemler: Mehmet Keseratar xx, Serkan Emlek xx, Kaan Büyükcil xxDarüşşafaka: Dobie x 3, Jones xx 12, Erdem xxx 18, Polat xxx 17, Oktay x, Enver x, Soner xx 6, Sinan xx 6, Caner x 2, Kadir xx 7Fenerbahçe: Solomon xxx 27, Ömer x 2, İbrahim xxx 15, Mirsad xx 11, Semih xx 9, Mrsic x, Clark xxx 11, Oğuz x, Basden x, Rasim x1. periyot: 17-14
İlk yarı: 32-30 (Darüşşafaka lehine)
3. periyot: 45-57
5 faul alan: Dk. 36.36 Erdem (Darüşşafaka)

ARTIK DERS ALALIM
Galibiyet için takımımızı kutluyorum.
İlk maçta,sezon içerisinde de Beykoz,Alpella,2 kez Selçuk Üniversitesi,gene ikinci devredeki Darüşşafaka,deplasma ndaki ,Mersin B.B maçlarında yaşadığımız gibi kötü oynasak ta nasıl olsa kazanırız şeklinde konsantrasyon sorunu çektik ve haklı olarak bir tokat yedik.

İlk maçta alınan mağlubiyet rakip kim olursa olsun hiçbir maçın oynanmadan kazanılamayacağını bize bir kere daha hatırlatırken,rakibe ise müthiş bir özgüven vermişti.Darüşşafaka saha ve seyirci (ne yazık ki ) avantajı ile bu maçı kazanmak için çok motive olmuştu.
Darüşşafaka;genç olmasına rağmen iyi bir Antrenörü ,müthiş özveri ile oynayan genç oyuncuları ve 2 tane takıma önemli katkı yapan yabancısı olan
Takım oyununu çok iyi oynayan bir takım.Bize karşı da eşleşme sorunu yüzünden oyunu tutan ve ters gelen bir takım.

Maça Daçka çok iyi başladı.Gene ilk maçta çok iyi yaptıkları agresif savunmalarını yapıyorlar,hücumda da Erdem ve Polat ile sayı buluyorlardı.
Biz ise ilk maçın aksine savunmada daha canlıydık.Hücumda Solomon ve içeriden Semih ile etkili olduk.
İlk çeyreği 17-14 devreyi 32-30 Daçka üstün geçti.İlk çeyrekte maç boyu 9 sayı atan Semih 7 sayısını bu çeyrekte atıyordu.
İlk yarı sonucunda,ribauntlar da 17-8 üstünlüğümüz vardı ama yaptığımız 10 top kaybı ve 9 üçlükte 3 isabet kaydetmemiz skora etki edemiyordu.

İkinci yarıya daha istekli,daha organize başladık.İbrahim de sahneye çıkmıştı.
24. dakikada, maçta ilk kez 5 sayılık fark (39-34) yakaladık.Savunmayı daha da sertleştirince Daçka da hatalar arttı,, hücumda ise etkinliğini Solomon ile arttırarak, 28. dakikada farkı 10 sayıya (46-36) çıkardık. 3. periyotu 57-45 önde tamamladık.
Son periyotta üst üste yağdırdığımız üçlüklerle (İbrahim,Mirsad,Solo mon) Daçka iyice oyundan düştü.33.dk.da fark 66-47 ile 19 sayıya çıktı.

Maçın bitimine 5 dakika kala maç bitti diye adeta maçı bırakınca Daçka Polat’ın üçlüğü ve oyuna ilk kez giren 18 yaşında,2.06 boyundaki genç oyuncu Kadir Cin’in üst üste sayıları ile 5 dk.da 17-3’lük bir seri ile 36 sn.kala maçı 73-71’e getirdi.Bu süre içerisinde sayısız Avrupa ve lig maçı oynamış tecrübeli oyuncularımız dahil takımımızı tanımak mümkün değildi.Adeta bir Lise basketbol takımı gibi inanılmaz bir panik ve dağılma gösterdiler ki anlaşılır şey değildi.

Maçın son 7.2 saniyesine 73-71 önde girdik. Solomon önce 3 sayılık atış kullanan Ceyhun'a blok yaptı, daha sonra da kendisine yapılan faul atışlarını sayıya çevirerek skoru ilan etti: 75-71 ve olası bir kabustan hepimizi uyandırdı.

İlk maça göre daha iyi savunma yaptık.Yalnız tamam iyi dış atıcılarımız var ama gene üçlük ile oynayan bir takıma döndük.
İlk çeyrekte Semih’i iyi kullanmıştık ama devamı gelmedi.Clark da faul problemi yaşayasıya kadar iyi yüklendi.
Şüphesiz takımımızın ve sahanın yıldızı Solomon du.27 sayı (2 sayı 6/5,3 sayı 6/4,s.atış 6/5,ribaunt 5,asist 5,top çalma 1,blok 2,top kaybı 6)

Skora katkı yapan diğer isimlerimiz İbrahim 15,Mirsad 11 sayı,11 ribaunt,Clark 11sayı,4 ribaunt,Semih 9 sayı 4 ribaunt.

Her iki maçta da Oğuz ve Mrsiç’ten hiç katkı alamadık.Oğuz ilk maçta 2,bu maçta 0 sayı,Mrsiç her iki maçta da 0 sayı ile oynadı. Bu korkunç bir durum.
Ayrıca Basden da ilk maçta 4,bu maçta 0 sayı ile oynadı.Savunmada da eski maçlardaki görüntüsü yoktu.

İstatistikler;
Serbest atış 12/8 % 67
Ribaunt 35-20 üstünüz,top kaybımız 17, top çalmamız 7
2 sayı iç 22/17 % 77,2 sayı dış 7/3 % 43,üç sayı 27/9 % 33
Daçka 19/7 % 37 üçlük ,2 sayı iç. 31/16 % 52,2 sayı dış 11/3 % 27,14/12 % 86 s.atış,8 top çalma,13 top kaybı

Toparlayacak olursak rakibin tam bir 5 numara oyuncusu yok,Enver,Oktay,Pola t gibi kapasitesi sınırlı oyuncularla oynarken Oğuz,Semih,Clark,Mir sad ile hücumda daha dominant olmamız lazım.Sadece Solomon’un insiyatifi ile olmaz.Ki zaten 2 maçtır zorlanıyoruz.
Solomon ilk maçta 23,bu maçta 27 sayı ile her ne kadar 1.skor obsiyonumuz olarak forse etse de mutlaka uzunları da oynatmalıyız.
Darüşşafaka takımını da başta Antrenörleri eski oyuncumuz Altar Tunçkol olmak üzere,tüm oyuncularını gösterdikleri mücadeleden dolayı kutluyorum.

Perşembe günü ilk 2 maç kadar zorlanmayacağımızı ve kazanarak yarı finalde rakibimiz olan 6.Saray’ı daha fazla bekletmeyeceğimizi düşünüyorum.
Ve 6.Saray serisinde çok daha iyi oynayacağımızı ve Finale adımızı yazdıracağımıza yürekten inanıyorum.
Artık lütfen tüm maç boyunca konsantrasyonu,ciddi yeti elden bırakmayalım.
Önce Perşembe günü Daçka maçında sonra da yarı final serisinde takımımıza sonsuz başarılar diliyorum.


Gürol GÜRSOY

YARI FİNALDEYİZ !!!!!!!!!!!!!! Darüşşafaka - F.BAHÇE Ülker 72 - 90


DARÜŞŞAFAKA: 72 - FENERBAHÇE ÜLKER: 90

Salon: Darüşşafaka Ayhan Şahenk

Hakemler: Engin Kennerman xx, İsmail Aydın xx, Serdar Ünal xx

Darüşşafaka: Dobie xx 8, Jones xxx 16, Erdem xx 12, Polat xx 9, Oktay x 2, Soner x 2, Kadir x 2, Caner x 7, Sinan xx 8, Enver x, Ceyhun x 6, Gökhan x

Fenerbahçe Ülker: Solomon xxx 14, Ömer xx 7, İbrahim xxx 14, Mirsad xxx 20, Semih xxx 15, Mrsiç x, Basden x, Clark xx 6, Hakan xx 6, Oğuz xx 8

1. Periyot: 18-19
Devre: 42-33 (Fenerbahçe Ülker lehine)
3. Periyot: 48-69
Beş Faul Alan: Erdem 35.44 (Darüşşafaka)

NİHAYET !!!!!!!!!

Takımımızı teknik heyet ile beraber kutluyorum.Yarı finalde de başarılar diliyorum.

Her iki takımda maça agresif savunma ile başladı.Bundan önceki maçlardan istediğimiz dersi çıkarmışız ki üç sayılık atışlardan ziyade her hücumda pota altından oynadık.İlk 5 dakikada 15-10 öne geçtik. Mirsad çok iyi başlayarak 9 sayı bulmuştu bile.Daha sonra Daçka toparlandı ve ilk çeyreği 19-18 önde geçtik.Mirsad 9 sayı,7 ribaunt ile çok etkili idi.

2.çeyreğe Daçka Dobie ve Erdem'in arka arkaya attığı 3 sayılık basketlerle başladı. 13. dakikada 8-2’lik bir seri ile 26-21 ile öne geçti.
Fast breaklerde bir türlü geri koşamıyorduk.Bu dakikadan sonra Aydın Hoca Hakan Demirel’i de oyuna alarak meşhur alan savunmasına geçti.
Alan savunmamız öyle bir tuttu ki 5 dk.da 19-2’lik bir seri yakaladık.Devrenin bitimine 1 dakika 55 saniye kala 12 sayılık (40-28) üstünlük kurduk.
Devre biterken tekrar adam adama savunmaya döndük ve ilk devreyi 42-33 önde kapattık.

İlk yarıda bulduğumuz 42 sayının 20’si boyalı alandan idi.Üçlüklerde 4/2 isabetimiz vardı.Ribauntlarda ise 20-14 üstünlüğümüz vardı.
3.çeyreğe Semih öyle bir başladı ki J) tahtaya vurun.Pota altını adeta kararttı.İlk 5 dakikada maç boyunca attığı 15 sayının 9’unu bu anlarda attı.
Ayrıca savunmada da müthiş bir caydırıcılık getirdi.
26. dakikada Mirsad'ın basketiyle farkı 21 sayıya (57-36) çıkardık.Yaptığımız çok iyi savunma ve bulduğumuz fast breakler ile 2.18 kala 59-39
3. periyodu da 69-48 önde kapadık.

4.periyotta gene hastalığımız nüksetti,savunmayı biraz gevşetince Daçka anında çoştu ve 1.20 dk.da farkı 21 sayıdan 14 sayıya indirdi.
Aydın Hoca mola alarak tedbir almaya çalıştı. 4 dk.lık Daçka baskılı savunması ile 13-2'lik seri sonunda 34. dakikada Dobie ile fark10 sayıya (71-61) indi.
Mirsad’ın tam zamanında gelen üçlüğü ile tekrar farkı açmaya başladık.Hakan Demirel’in de katkıları ile 80-63 maçı da 90-73 kazandık.

Bu akşamdan akılda kalanlar;
Olumlu olarak:
Doğru paslaşma ve sabırlı hücum etmemiz;
Üçlükten (12/3 =% 25) ziyade içeriden oynamamız .2 sayı iç isabetimiz 30/23=% 77
Semih’in müthiş performansı
Öldürücü alan savunmamız.Alan savunmasına döndüğümüzde 26-21 geride idik,30-10’luk bir seri ile 51-36 öne geçtik.O dakikaya kadar top kaybı olmayan
Daçka’nın 7 top kaybı birden yapması.
Hakan Demirel’in uzun aradan sonra çok iyi performans göstermesi.
Ömer’in Mike Jones’u iyi savunması.(16 sayı atmış ama maç koptuktan sonra)
Solomon ve Mirsad’ın performanları.Solomon tam winner oyuncu gibi.Mirsad gene 20s,11r.ile double double’ını yaptı.
İbrahim,Mrsiç’in yokluğunda kaptanlık görevini çok iyi yapmasının yanı sıra oyuna da katkısı iyi idi.
Tüm takıma ayrı tebrik .Darüşşafaka Eğitim Kurumları'ndaki öğrencilerden biri için, takım içinde para toplayarak maddi yardımda bulundular.
O yüzden Daçkalılar Mirsad ve Solomon'a çiçek vererek, teşekkür ettiler.


Olumsuz olarak;
Savunmada bir an gevşeyince anında oyundan düşmemiz ve farkın kapanması.
(6s ve Efes-Telekom serilerinde böyle kosantrasyon sorunu çekeceğimizi sanmıyorum)
Mrsiç’in hayal kırıklığı performansı.3 maçta da sayı bulamadı.Belki de Aydın Hoca daha fazla ısrar etmedi ve bu maçta Hakan Demirel’e şans verdi.
Basden’daki düşüş.
Taraftarın takımı yalnız bırakması.Seri boyunca takımı destekleyen taraftarlarımıza teşekkürler,sağolsunlar.
Ancak koca İstanbul’da Şampiyonluğa oynayan FB Basketbol takımı bir avuç taraftara mı oynar ? Çok yazık.

Sayı dağılımı;Mirsad 20,Semih 15,Solomon 14,İbrahim 14,Oğuz 8,Ömer 7,Clark ve Hakan 6
Ribauntlarda 34-27 üstünlüğümüz var,top kayıplarında 15-12 gene biz üstünüz.Top çalma da 7-5 üstünüz.
Üçlük yüzdemiz 12/4 % 25.
2 sayı iç ;30/23 % 77,2 sayı dış;15/6 % 40
Serbest atışlarımız 27/23 % 85

Bu maçın özü;doğru basketbol oynadık.Dış şut ağırlıklı değil,boyalı alanı da kullanarak.Hücumda sabırla,doğru pas yaptık.
Savunmada agresiftik.(Kısa bir gevşeme haricinde)
Daçka serisinin bu kadar zorlu ve sert geçmesi ilerisi için çok iyi oldu.
Konsantrasyon ve ciddiyeti elden bırakmamak gerektiğini,gevşediğimizde rakip kim olursa olsun anında cezayı kestiğini umarım anlamışızdır.
Buradan çıkarılacak derslerle (bugün bunu gördük,sevindirici) daha zorlu serilerde başarılı olacağız.


Son bir not;TBL’in yayıncı kuruluşu NTV anlaşılmaz bir tutum ile sınıfta kalmıştır.
Seriyi kardeş TV’si e2’den yayınlatarak milyonlarca FB taraftarını takımlarını izleme şansından mahrum bırakmıştır.
Sebepleri ne olursa olsun bu uygulamalarını kınıyorum.

Takımımızı bir kere daha tebrik ederken,yarı finalde 6s serisinde üstün başarılar diliyorum.Her zamanki terbiye görevlerini en iyi şekilde yapacaklarına inancım tam.

YARI FİNAL 1.MAÇ : F.BAHÇE-6.SARAY 76 - 70


Salon: Abdi İpekçi

Hakemler: Rüştü Nuran xx, Kaan Büyükçil xx, Uğur Özen xx
Fenerbahçe Ülker: Solomon xxx 20, Ömer xx, İbrahim xxxx 17, Mirsad xxx 7, Semih xx 11, Basden xx 3, Clark xxx 14, Oğuz x 2, Hakan x, Mrsiç x 2


Galatasaray Cafe Crown: Mitchell xx 8, Fitch xxx 22, Tufan xx 2, Graves xx 8, Fatih xx 7, Cemal x 2, Mithat xx 3, Brown xx 9, Tolga xx 5, Murat x 4
1. periyot: 18-16
Devre: 32-31 (Fenerbahçe Ülker lehine)
3. periyot: 54-51
5 Faulle Çıkanlar: 36.02 Tufan (Galatasaray Cafe Crown), 39.47 Clark (Fenerbahçe Ülker)

FİNALE BİR ADIM KALDI.
Öncelikle takımımızı ve taraftarımızı tebrik ediyorum.
Çok önemli galibiyetti çünkü üst üste 2 maç oynayacağımız rakip sahaya 2-0 önde gitmek büyük avantaj oldu.
Rakibimize her ne kadar hem kadro olarak,hem sürekli aldığımız galibiyetlerden dolayı bir üstünlüğümüz olsa da
Rakipte de iyi oyuncular var,hepsinden önemlisi geçen yılın Şampiyon koçu Murat Özyer var.Bugün de Murat Özyer bana göre takımını iyi yönetti.

Karşılaşmaya gs 2-7’lik bir seri ile iyi başladı.Biz içeriye Semih’e top geçirmeye çalışmakta başlarda zorlansak ta bunu başarınca 6.dk.da ilk kez 11-10 öne geçtik.
Üst üste Semih’in basketleriyle 8.dk.da 18-12 önde idik.
Gs Fitch ile etkili oldu ve farkı kapattı.İlk çeyreği 18-16 önde kapattık.
Özellikle hücum ribauntlarında etkili oldular.5’i hücum ribaundu olmak üzere 14-8 üstünlükleri vardı.
Bu çeyrekte boş dış bulmamıza rağmen atmayıp,içeriden oynama isteğimiz sonucu top kayıpları yaptık.

2.çeyreğe Clark ve üçlüğü ile başladık.21-16.Ancak hücum etmekte zorlandık.gs hem baskı yapıyor,hem de tempoyu düşürerek oyununun momentumunu elinde tutuyordu.Ribauntlarda ise gs üstünlüğü devam ediyordu.
Solomon’un son saniye turnike basketi ile ilk yarıyı 32-31 önde kapattık.
İlk yarı sonucunda ribauntlarda 11-27 (11’i hücum) gibi rakibin ezici bir üstünlüğü vardı.

Top kayıplarında 4-10 onlar önde idi ama hücum ribauntları ile bunu kapattılar.Top çalmada 6-3 biz üstündük.
Üçlük yüzdemiz 4/15 (% 27) idi.2 sayı içeriden ise 11/8 (% 73) ile iyiydik.
Solomon ve Semih 9’ar sayı ile sayı yükümüzü çektiler.Rakipte Fitch 8 sayı ile oynarken Fatih ve Graves 6’şar ribauntla oynadılar.

3.çeyreğe bir talihsizlik ile başladık.Tufan’ın dirseği İbrahim’in kaşını yarınca İbrahim soyunma odasına gitmek zorunda kaldı
4 dikiş atıldıktan sonra ancak son periyotta muhteşem bir geri dönüş yaptı.
Bu çeyrekte Fitch ve Clark’ın karşılıklı üçlük düellosu vardı.
Fitch üst üste 2 üçlük ile 43-43 yaptı.Clark cevap verdi 46-43.Savunmamızı sertleştirerek 3.16 kala Solomon’un üçlüğü ile 51-43 üstünlük yakaladık.Ardından Clark’ın 4/4 üçlüğü ile 54-43’ü yakaladık.
Maç kopuyor muydu ? Ancak Murat Özyer mola aldı ve moladan sonra bizde 54 sayısının laneti başladı.
2.dk.içinde 10-0’lık seri yaptı gs ve 54-53’e geldi skor ve 3.çeyrek bitti.Ribauntlarda 17-33 geride idik.

Son periyoda gene 54’ün laneti ile başladık ve gs seriyi 15-0’a çıkararak 54-58 öne geçti.Üstelik bu dakikalarda rakibin en etkili ismi Fitch kenarda idi.Aydın Hoca’nın bu seriyi durdurmakta zorlanması da enteresandı.
Arka arkaya 7 hücumdan sayı bulamadık.7.17 kala nihayet 54’ten kurtulduk 56-58 5,5 dk.sonra sayı bulduk.
Bu dakikadan sonra Gazi İbrahim’in sahneye çıkıp şahlanması ile 4.28 kala 66-60’da Murat Özyer son molasını almak zorunda kaldı.İbrahim’in üst süte sayıları ile 2.37 kala 70-61 öne geçtik ve oyunu kontrol ederek 76-70 kazandık ve seride 2-0 öne geçerek
Finale bir adım kaldı dedik.

Takımımız genel olarak ribauntlarda etkisiz kalmasına reğmen iyi mücadele etti.
Rakibimiz oyunu düşük tempoda götürerek maça sonuna kadar ortak olma stratejisi uyguladı.
Ribauntlarda o kadar etkisiz kaldık ki Mirsad 9 ribaunt alırken ardından Solomon 5 ribaunt ile takip etti.
Uzunlarımızdan Semih 2,Oğuz 0,Clark 2 ribaunt aldı.
Skor yükümüzü gene Solomon 20 sayı ile çekerken,Gazi İbrahim büyük bir özveri ile 17 sayı (12’si son periyot) ile onu takip etti.

Solomon 20s,5r,6a,2tç,2blk,4tk ile İbrahim 17s (6/3 üçlük),3r,1a,Clark 14s (5/4 üçlük),Semih 11s,2r,2blk
Mirsad 7s,9r,3a,2blk,Basden 3s,4r.
Oğuz ve Mrsiç 2’şer sayı.(Mrsiç Play of’ların 4.maçında ilk sayılarını buldu.)
Ömer,Fitch’i savunmaya konsantre olurken 0 sayı ile oynadı.
Rakipte ise Fitch 22 sayı ile oynarken başka çift haneli rakamı bulan oyuncu olmadı.

Bana göre takımımızın maçı kazanmasında şüphesiz Solomon’un rolü büyük ancak ben oyumu İbrahim’e veriyorum.
Helal olsun.Başı yarılmasına rağmen büyük özveri ile ve direkt skora etki ederek oynadı.
Clark çok iyi dış şut tehditi yarattı,savunmada da sertlikte önemli rol üstlendi ancak ribauntlarda zayıf kaldı.
Semih’e bravo.Belli bir çizgi tutturdu.Böyle devam eder inşaallah.
Oğuz maalesef hiç katkı yapamıyor.Ona güvenerek kenar yönetimi Kambala’dan sonra uzun almadık.Bugün ribauntlarda ezildik resmen.

Hakemler,baş hakem Rüştü Nuran ve iki genç yardımcısı zaman zaman kritik hatalı düdükler çaldılar.
Özellikle Tufan’ın İbrahim’e kasti dirseğine sportmenlik dışı faul çalmadılar.gs’li oyuncuların her pozisyondan sonra aşırı tepkilerine toleranslı davrandılar.

Yayıncı kuruluş gene maçı e2’den yayınlatarak milyonlarca FB taraftarının bu ezeli rekabetini ve sonucunda galibiyet sevincimizi
izleme imkanından mahrum bıraktılar.

Sonuçta geniş ve nitelikli kadromuzu Aydın Hoca iyi kullanarak ( arada her maçta olduğu gibi konsantrasyon sorunu mu desek
15-0’lık bir seri yaptırdık gene) çok önemli bir galibiyet aldık.
Cuma günü Ahmet Cömert’te daha güçlü bir performans göstererek (çünkü rakip sahada ihtiyacımız olacak) kazanıp
3-0 ile Finale adımızı yazdıracağımıza inanıyorum.


Gürol GÜRSOY




F.BAHÇE Ülker FİNALDEEEEEEE !!!!!!!! 6S - F.BAHÇE Ülker 64 - 69


TBL FİNAL 1.MAÇ F.BAHÇE - Efes Pilsen 82 - 52

FENERBAHÇE İKİNCİ ŞAMPİYONLUĞU'NU KOVALIYOR-
Sezona şampiyonluk parolası ile başlayan Fenerbahçe Ülker ise Türkiye Basketbol Ligi'ndeki tek şampiyonluğunu 1990-91 sezonunda elde etti. 1967 yılında bir kez Türkiye Kupası'nı kazanan sarı lacivertliler, 1990,1991 ve 1994 yıllarında da Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı müzesine götürme başarısını gösterdi.

-FENERBAHÇE ÜLKER: 82 - EFES PİLSEN: 52

Salon: Abdi İpekçi

Hakemler: Recep Ankaralı x, Ersan Ergüler x, Altuğ Köselerli x

Fenerbahçe Ülker:
Solomon xxxx 22, Ömer xxx 7, İbrahim x 2, Mirsad xx 7, Semih xx 8, Oğuz xx 6, Clark xx 5, Mrsiç xxxx 22, Basden x, Hakan xx 3, Rasim xEfes Pilsen: Cüneyt x 1, Nicholas xx 11, Granger xx 7, Ermal xx 12, Haislip xx 8, Kerem x, Can x 2, Mustafa x, Prkacin xx 9, Cenk x, Barış, Bora x 2

1. Periyot: 14-17
Devre: 36-28 (Fenerbahçe Ülker lehine)
3. Periyot: 60-43

MUHTEŞEM ZAFER
Bu tarihi zafer için takımımızı başta teknik heyet olmak üzere kutluyor,alınlarından öpüyorum.
Ayrıca muhteşem destek veren büyük taraftarımızı da tebrik ediyorum.
Yıllardır Şampiyonluk yolunda en büyük rakibimiz olan Efes Pilsen’i adeta sahadan silerek,ezerek yenmek bir nevi yılların feci intikamı oldu. Euroleague de yıllardır üst düzey maçlar oynayan Efes Pilsen’i 30. yılında 30 sayı farkla yenmek
tarihe unutulmaz bir zafer olarak geçecektir.
Maç öncesi;teknik olarak Efes Pilsen’in uzun oyuncularının bizim uzunlarımıza göre daha tecrübeli olması pota altında zorlanacağımızı,onlarında oyun kurucu mevkiisindeki zayıflığı ,Solomon’un ve Drew Nicholas’ın
formları ,bizim dış atıcılarımızın üç sayı performansı maçın kaderini etkileyecek noktalar olarak görülüyordu.
Aynen beklendiği gibi Nicholas’ın üçlüğü ile maç başladı.Semih ve Mirsad’ı pota altında iyi savunuyorlar hücumda sıkıntı çekiyorduk.07.42 kala 8-0 geriye düşünce kafamızda acabalar başladı.Solomon’un tek başına direnmesi ve sayılarıyla ayakta kalmaya çalıştık.6 dk.da 9-15 gerideydik.
Oğuz ve Clark’ın girmesiyle savunmayı sertleştirdik ve ilk çeyreği 14-17 geride girdik.
Solomon 9 sayı ile maç öncesi beklentilerimizi boşa çıkarmıyordu.İbrahim’in son saniyede Nicholas ile çarpışarak sakat olan dizine darbe alması çok büyük şanssızlıktı.
2.çeyreğe Clark’ı üçlüğü ile başladık ve 17-17 ile eşitliği sağladık.Efes bulduğu sayılarla 18-24 tekrar öne geçti.
Veeeeee bu dakikadan sonra Damir THE GREATH PLAYER Mrsiç ben büyük maçların adamıyım,bu maç benim maçım olacak
diyerek sahne aldı maç boyu 11/6 üç sayılık istatistiğinden ilk dilimi üst üste 2 üçlük ile 24-24 ile tekrar eşitliği getirdi.
5.10 kala Mrsiç 3.üçlüğünü göndererek 27-26 ile maçta ilk kez öne geçtik.
Tam saha presimiz ve Semih ile hücumda da etkili olduk ve Solomon’un üçlüğü ile devreyi 36-28 önde kapadık.
İlk yarı sonunda 16/6 (1.ç 5/1,2.ç 11/5) üçlük yüzdemiz acaba ikinci yarı devam eder mi sorusunu sordurtuyordu.
Tabii Efes Pilsen’in içeride sert savunma yapması bizi dış atışlara zorluyordu,şükür ki isabet bulduk atışlarımızda.
İlk yarı sonunda ribauntlarda zayıf kalırız derken 21-17 ile önde idik.En skorer oyuncumuz Solomon 12 sayı,Mrsiç 9 (6/3 üçlük)
ve Semih’in 4 sayı 4 hücum ribaunt,1 blok maça iyi başlamamasına rağmen önemli bir istatistikti.
3.çeyreğe Solomon,Mrsiç ve Ömer’in üçlükleri mancınıkla yağdırmasıyla 18 sayı bulduk,Nicholas-Ermal’in ikili oyunlarını da engelleyince sayı bulmalarını da engelledik ve 4 dk.da 11-5’lik seri ile 03.20 kala 52-36’ya getirdik maçı.
Solomon’un gene kapanış basketi ile bu çeyreği 60-43 önde kapatarak adeta maçı bitirdik.
Mrsiç 10/6 üçlük isabeti ile devleşmişti.
Oynanan harika oyun taraftarı da çoşturuyordu.Taraftar çoşunca zaten taraftarla çoşan Mrsiç,Ömer,Solomon,Mirsad gibi oyuncular var takımda.Karşılıklı çoşmalarla yılların Efes Pilsen’i darmadağın olmuştu.
Öyle ki 4.çeyrekte 07.32 kala Solomon’un üçlüğü ile 69-45’e geldiğinde maç şeref tribününde Başkan Aziz Yıldırım’ın keyfine diyecek yoktu. Bu keyfi fazlası ile hak ediyordu.
Kalan dakikalarda FB,Efes Pilsen ile adeta antrenman yapıyordu.Üst üste 4 hücum ribauntu alıp4.hücumda Hakan Demirel’in olağanüstü güzellikteki asistine Clark bana göre gecenin hareketi ile smaç ile noktayı koyuyordu.75-49
Maçta 28 sayı fark olmasına rağmen oyuncularımızın yerden yere atlayarak ,konsantrasyonu ve oyun disiplinini kaybetmemeleri
çok önemli bir nokta idi.
Akşamın başarılı isimlerinden Hakan Demirel’in üçlüğü maça son noktayı koyuyordu 82-52.Fark 30 sayı.Tam bir hezimet.
Rakamlara baktığımızda;Mrsiç ;22s (2 sayı 2/1,3s 11/6,2r,1a) ile her zaman BÜYÜK OYUNCULAR BÜYÜK MAÇLARDA oynar tezini doğruladı.
Tebrikler Büyük Kaptan.Burada FB taraftarına da bir uyarı yapmak lazım.Mrsiç bir kaç maç sayı atamadığında veya rakibini iyi savunamadığında hemen acımasızca eleştiriler yapmamak lazım.Maalesef bunu yapan bir çok FB taraftarı gördük.
Lütfen biraz insaflı olalım.
Solomon;22 s.(2s 9/5,3s 8/4 ,6r,4 a,2tç,tk) ile akşamın yıldızlarından biriydi.Alkışlar Solomon’a.Hep böyle kontrollü ve vurucu ol.
Mirsad;7s,6r.
İbrahim;2s,2r.Sakatlığı nüksettiği için fazla oynayamadı ama orada olması bile yetti.
Ömer;7s (5/2 üç sayı) Ömer aynı zamanda Nicholas’ın savunmasında da çok başarılı oldu.Nicholas 11 sayıda kaldı.
Semih;8s,8ribaunt (6’sı hücum),3 blok ile ‘’Albatros’’ lakabına yakışır şekilde Efes’in tecrübeli uzunlarına pota altını dar etti.
Oğuz;6s,6r. ile görece olarak takımımızın zayıf yönü tabir edilen pota altında çok başarılı oldu.
Clark;5s 2r,Rasim kısa sürede sayı bulamadı ama 1r,1a ile bu tarihi zaferde yerini aldı.
Hakan ;3s,3r ile savunması ile başarılı olan genç oyuncularımızdandı.
Basden;sayı bulamadı ama 6ribaunt,3 asist ve savunmada gösterdiği müthiş direnç ile çok faydalı oldu.
Aydın Örs;takımı çok iyi yönetti.Rotasyonu çok iyi uyguladı.Çalınan ucuz faullerle faul problemine girmesi muhtemel oyuncularımızı iyi kullandı.


Takım olarak;
2 sayı;30/16 % 53,Efes 42/15 % 35.7
3 sayı 34/14 % 41.1 ,Efes 20/5 % 25
Serbest atış 11/8 % 72.7,Efes 13/7 % 53.8
Ribaunt ;43 (29+14) ,Efes 31 (19+12)
Asist ; 14 ,Efes 9
Top çalma; 8,Efes 4
Top kaybı 9,Efes 10

Bu akşam maçta çok güzel hareketler oldu.
Solomon’un yerde iken birden kalkıp ribaunt alması.Mrsiç’in üçlüğü çemberden sekti ama Semih havada süzülerek smaçı vurdu.
Clark’ın Mustafa Abi’ye bloğu ve Hakan ‘ın harika asistine Clark’ın mükemmel smaçı.
Bana göre bunların içinden Hakan’ın asisti ve Clark’ın smacı gecenin hareketi idi.

Hakemler;böyle bir maçta bile aleyhimize hatalar yaptılar.Bize o kadar kolay faul çalınırken,onların yaptıklarına neredeyse hiç çalınmadı.Prkacin ve Nicholas’ın dripling yaparken sağ elleri ile rakibi itmeleri hücum faul hiç biri çalınmadı.

Sonuç olarak;ilk çeyrek haricinde 4/4’lük bir oyun oynadık.Hem hücumda hem savunmada tam istediğimiz gibiydik.
En önemlisi;mücadele,hırs,konsantrasyon ve oyun disiplinimiz üst düzeyde idi.
Daçka ve G.Saray serilerinde sık yaşadığımız konsantrasyon sorununu yaşamadık.Zaten bunu bekliyorduk.
Bizim takım büyük maçlara iyi konsantre oluyor.28 sayı önde iken bile yerden yere kendini atan oyuncularımızı ayakta alkışlamamak elde değil.
Bu galibiyet ile çok büyük bir adım attık.Gücümüzü çarpıcı olarak gösterdik.Rakip moral motivasyon olarak bayağı etkilenecektir.
Pazar günü de bu çizgimizi devam ettirirsek - bu kadar fark olmaz,kolay pes etmeyeceklerdir- geçen yıl Ülker ile 4-0’lık bir hezimet yaşayan Efes bir kere daha aynı akibete uğrayabilir.
Ben takımımıza güveniyorum.Bundan sonraki maçlar zor geçecektir ancak bizim silahlarımız daha fazla,kimi durduracaklarını bilemiyorum.Onlarda maç öncesi de yazmıştım Nicholas’ı durdurduk mu işleri zordu ve öyle oldu.




















TBL FİNAL 2.MAÇ F.BAHÇE - Efes 66 -53


SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu

HAKEMLER: Rüştü Nuran, Serdar Ünal, Turgut Işık

FENERBAHÇE ÜLKER (66): Willie Solomon 20 (2 ribaund, 4 asist), Mirsad Türkcan 4 (15 ribaund, 1 asist), Ömer Onan 10 (3 asist), Semih Erden 8 (5 ribaund), İbrahim Kutluay 6 (2 ribaund, 3 asist), Oğuz Savaş 5 (4 ribaund), Damir Mrsic 4 (1 asist), Ira Clark 1 (2 ribaund, 1 asist), Eddie Basden 8 (5 ribaund)

EFES PİLSEN (53): Drew Nicholas 9 (5 ribaund, 4 asist), Ermal Kurtoğlu 4 (3 ribaund), Can Akın 7 (1 ribaund, 1 asist), Antonio Granger 6 (3 ribaund), Nikola Prkacin 11 (8 ribaund, 3 asist), Cenk Akyol, Mustafa Abi 5, Cüneyt Erden (1 ribaund, 3 asist), Kerem Gönlüm 2 (5 ribaund, 1 asist), Marcus Haislip 9 (6 ribaund, 1 asist)

1.PERİYOT: 15-14
2.PERİYOT: 11-12
3.PERİYOT: 15-11
4.PERİYOT: 15-16


















ŞAMPİ ....... TBL Final 3. Maç Efes Pilsen: 66 - FENERBAHÇE : 78


SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu
HAKEMLER: Engin Kenerman, Halil Baldemir, Kaan Büyükçil
EFES PİLSEN (66): Drew Nicholas 17 (2 ribaund, 3 asist), Ermal Kurtoğlu 7 (6 ribaund, 2 asist), Can Akın 2 (2 ribaund), Antonio Granger 6 (3 ribaund), Nikola Prkacin 10 (2 ribaund, 2 asist), Cenk Akyol (1 ribaund), Mustafa Abi 1, Cüneyt Erden 14 (2 ribaund, 5 asist), Kerem Gönlüm, Marcus Haislip 8 (6 ribaund, 3 asist), Barış Hersek 1FENERBAHÇE ÜLKER (78): Willie Solomon 8 (2 ribaund, 7 asist), Mirsad Türkcan 17 (10 ribaund), Ömer Onan 10, Semih Erden 2 (1 ribaund), İbrahim Kutluay 2, Oğuz Savaş 6
(3 ribaund), Damir Mrsic 19 (4 ribaund, 3 asist), Ira Clark 7 (2 ribaund), Eddie Basden 7 (7 ribaund), Hakan Demirel (1 asist)

1.PERİYOT:22-18
2.PERİYOT:12-19
3.PERİYOT:8-22
4.PERİYOT:24-19

ŞAMPİ ........
GÜROL GÜRSOY
Analarının ak sütü gibi hak ettikleri Şampiyonluğa bir adım daha yaklaştıran bu güzel galibiyet için teknik heyetimizi ve oyuncularımızı kutluyorum.
Takımımızın oyununda büyük itici güç olan salonda bulunan BÜYÜK TARAFTAR’larımızın hepsinin tek tek alınlarından öpüyorum.

İlk 2 maçta sahada resmen ezilerek 2-0 geriye düşen Efes Pilsen’de Antrenör Oktay Mahmudi’nin ne gibi yeni tedbirler alacağı merakla bekleniyordu. Mesela;Solomon’u savunmakta aciz kalan guardlarına Sırp Rasiç’ile bir deneme yapabilir miydi ?
Ancak maç öncesi baktığımızda Mahmudi’nin gene aynı kadro ve anlayışla sahada olduğunu gördük.
Efes Pilsen’in yapacağı çok fazla bir şey yok.Sadece pota altında dipte Prkacin’e topu indirme,yukarıda Nicholas –Ermal
ikili oyunuyla,formsuz Granger’ın varlığında Ömer’in savunmasında ezilip giden Nicholas’ın tek skor obsiyonu olduğu bir takımın bizim gibi çok isteyen,yürekten oynayan,bir çok silahı olan en önemlisi mükemmel savunma yapan bir takım karşısında maç kazanması mucize olur.

Bugün son çare olarak daha agresif savunma ve Nicholas ve Cüneyt’in skoru üstlenmeleri ile ilk maçta olduğu gibi iyi başladılar ve birden 6-14 gibi 8 sayılık farka ulaştılar.
Bugün sahanın yıldızı Mirsad ile karşılık vermeye çalıştık ama ilk çeyreği 18-22 geride kapadık.Mustafa Abi,Solomon’u bu kez ölümüne savunuyordu.Ribauntl arda 9-4 Efes üstünlüğü,asistlerde de 5-1 üstünlükleri vardı.Yani ilk çeyrekte yapabilecekleri en üst limitte oynadı Efes ama o kadar.

2.çeyrekten itibaren Ömer de sahneye çıkınca 24-23 ile ilk kez öne geçtik. Solomon kenarda,Mrsiç oyunda idi.
Baskılı savunmamız sonuç verdi.Mrsiç’in de sayıları ile ilk yarıyı 37-34 önde kapattık.
Solomon gene bir şeylere takmış gibiydi. ) Mustafa Abi’nin sert savunması ile sadece 2 sayıda kaldı.
Ribauntlarda 14-14 eşitlik vardı.Üçlük yüzdemiz ise 13/5 (%38) idi.

3.çeyrekte savunmamızın dozajını arttırıp Mrsiç’te keyif yapmaya başlayınca farkı giderek açmaya başladık.
Solomon sayı olarak kısır bir gününde idi ancak Mrsiç’i asistleriyle mükemmel besledi.
Öyle bir 3.çeyrek oynadık gibi basketbol dersi verdik Efes’e.59-42 ile 17 sayılık fark yaptık ve Efes’e sadece 8 sayı attırdık.

Son çeyrekte Efes çoktan havlu atmıştı.Oyuncuları centilmenlik içerisinde kaderlerine boyun eğerken Oktay Mahmudi’nin daha maçın başında başladığı hakemlere tacizlerini maç kopmuşken sahaya dalıp,genç hakem Kaan Büyükçil’i neredeyse dövmeye kalkmasının izahını yapacak kelime yok.Anlaşılan Oktay Mahmudi ,Aydın Örs’ten teknik anlamda bir şeyler öğrenmiş ama sportmenlik anlamında hiçbir şey alamadığı düştüğü acziyetini çirkinlik boyutuna ulaştırmasından belli idi.
O Aydın Örs ki takımını mükemmel yönetmesinin yanı sıra maçın sonunda kalan son molasını kullanmayacak kadar centilmenlik abidesi idi.Bravo Aydın Örs.Aynı durumda olsa Mahmudi molasını kullanır mıydı düşünmek lazım.

Takımımız klasik canlı savunmasını gene yaptı.Hücumda da Mrsiç ve Mirsad domine ettiler.Efes Pilsen’in gücü ancak tek çeyrek yetti.
Bugün maçın yıldızı tartışmasız Mirsad idi.17 sayısının yanı sıra savunmada da Haislip’i etkisiz hale getirdi.
Kendisini maça öyle hazırlamıştı ki sezon içerisinde kavga ettiği Haislip’e bir pozisyonda sarılarak,pozisyon gereği olan hatası için özür dileyerek ne kadar konsantre ve centilmen olduğunu gösterdi.

Takım istatistiklerine baktığımızda;
Ribauntlarda 29-27 üstünüz,
asist 11-15 gerideyiz,
top çalma 7-2 üstünüz,
top kaybında 12-6 Efes önde.
Serbest atışlarda biz 12/10 (%83),efes 18/9 (%50),
üç sayılık atışlarda 25/10 (%40),efes 31/11 (%35),
2 sayı yüzdemiz 39/19 (%48.7)

En skorer oyuncumuz efsane Kaptan Mrsiç,19s (11/5 üçlük),4r,3a,3tç ile büyük oyuncu olduğunu gösterdi.
Mirsad;sahanın yıldızı 17s (5/4 üçlük),10r ile double double yaptı,belirtiği gibi savunmada süperdi.
Maç sonrası röportajında ‘’bu iş yürek işi ‘’
diyerek akşama noktayı koydu.
Solomon,8 sayıda kaldı ancak 7 asist ile maçı koparttı.İş zora girseydi gene sazı eline alırdı.
Semih,11 dk.da 2 s,1 r.ile bugün durgun göründü ama canı sağolsun.
Oğuz,6s,3 r. ile ve savunmaya yaptığı katkı ile görevini yaptı.
Ömer 10 sayı ve savunmadaki katkısı ile her zaman ki gibiydi.Nicholas bugün 17 sayıya çıkabildi ama o kadar olsun artık.
Basden 7 s,7r,1tç ile oynadı ama adeta bin bir surat gibi oyuna o kadar etki etti ki takdir etmemek imkansız.
Calrk 7s,2 r.ile faul problemi yaşayan Oğuz ve Semih’e önemli destek verdi.
İbrahim;çok az oynadı.2 sayı attı.Zaten sakatlığından dolayı dinlenmeye ihtiyacı vardı,dinlendiği iyi oldu.

Başta da söylediğim gibi biz Şampiyonluğu çok istiyoruz,daha çok inanıyoruz ve oynadığımız oyunla,taraftarımızl a,camiamızla sonuna kadar hak ediyoruz.
Efes Pilsen gibi bir takımı bu kadar ezmek,acz içersinde bırakmak da büyük keyif doğrusu.
Cuma günü kupayı kaldırmak üzere herkes Abdi İpekçi’ye.
Başarılar takımımıza.



































TBL: ŞAMPİYON FENERAHÇEEEEEEEEEE OOOOOOOOOOOOOOOOO !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!


SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu

HAKEMLER: Mehmet Keseratar, Zafer Yılmaz, Yener Yılmaz

EFES PİLSEN (76): Drew Nicholas 20 (3 ribaund, 2 asist), Ermal Kurtoğlu 22 (7 ribaund, 1 asist), Can Akın 3, Nikola Prkacin 4 (6 ribaund, 1 asist), Cenk Akyol, Mustafa Abi (3 ribaund, 3 asist), Cüneyt Erden 3 (3 ribaund, 2 asist), Kerem Gönlüm 4 (5 ribaund, 1 asist), Marcus Haislip 12 (6 ribaund), Barış Hersek 5, Aleksandar Rasic 3 (1 ribaund, 4 asist)

FENERBAHÇE ÜLKER (98): Willie Solomon 10 (4 ribaund, 9 asist) Mirsad Türkcan 21 (12 ribaund, 1 asist), Ömer Onan 17 (1 ribaund, 1 asist), Rasim Başak 3 (1 ribaund), Semih Erden 6 (7 ribaund, 2 asist), İbrahim Kutluay 19 (7 ribaund), Oğuz Savaş 2 (1 ribaund), Damir Mrsic 15 (3 asist), Ira Clark 2 (2 ribaund), Hakan Demirel (1 asist), Eddie Basden 3 (4 ribaund), Can Maxim Mutaf

1.PERİYOT: 18-23
2.PERİYOT: 13-23
3.PERİYOT: 22-22
4.PERİYOT: 20-30


Şampiyon Fener En Büyük Fener !!!!!!!!!!!!

16 yıl sonra gelen bu Şampiyonluk için en tepedeki isim Başkan Aziz Yıldırım’dan sponsor desteği veren Murat Ülker’e, Efsane coach Aydın Örs’ten Malzemeci Erkan’a, efsane Kaptan Damir’den, Kambala’ya, Zeki’den 16’lık Maxim Can’a kadar emeği geçen herkese teşekkürler. Camiamıza kutlu olsun,mutlu olsun. Salonları dolduran ve mükemmel destek veren taraftarlardan,ekranları başındaki milyonlara hayırlı olsun.

Bu Şampiyonluk FENERBAHÇE’nin tüm branşlarında şimdiye kadar kazandığı tüm Şampiyonluklar gibi lekesiz,tertemiz analarının ak sütü gibi hak edilmiş muhteşem bir zaferdir.

Bu Şampiyonluk çok anlamlıdır.Çünkü; Tüm oyuncularımız çok istedi bu Şampiyonluğu.İstemek yetmezdi,savaşmak,mücadele etmek gerekiyordu.
Ve hepsi bir önceki G.Saray serisi ve bu serinin başından beri parkede kendilerini yerden yere atarak, hocaları Aydın Örs’ün istediği basketbol doğrularını en iyi şekilde yerine getirerek,sportmenliği hiç bir zaman unutmayarak çok haklı bir kupa kazanmışlardır. İnanmanın, çalışmanın, mücadelenin, çok istemenin başarıyı getireceğini gösterdiği için anlamlıdır.

Bu Şampiyonluğun 100.yılda gelmesi açısından anlamlıdır.

FENERBAHÇE’nin SPOR kulübü olduğu gerçeğini bir kere daha en güzel şekilde teyit ettiği için anlamlıdır.

Bu Şampiyonluk yarı finalde ezeli rakibi G.Saray’ı ve finalde de yıllardır Türk basketbolunda bir tekel olan Efes Pisen’i 4-0 gibi ezip geçerek kazanıldığı için anlamlıdır.

Bu Şampiyonluk, yıllardır savunduğum müessese kulüplerinin taraftarı çok olan gençlik kulüplerine sponsor olması tezinin En güzel örneğini gösterdiği ve Türk Sporuna doğru örnek oluşturduğu için anlamlıdır. Bunu Ülker’li Orhan Özokur da teyit etmiştir.

Hocaların hocası Aydın Örs’ün eski takımı ile yaşadığı Şampiyonluklardan sonra antenörlüğü bırakmışken taraftarı olduğu kulüpten gelen daveti kıramayarak 3 yıl önce başlattığı büyük yürüyüşte hedefe eski takımına karşı kazandırdığı Şampiyonluk ile ulaştığı için anlamlıdır

Maçla ilgili fazla bir şey yazmaya gerek yok.Serinin başından beri Fenerbahçe doğru basketbol oynayarak yani önce iyi savunma yapmak ondan sonra zaten hücum potansiyeli yüksek bir takımız,sabırla top çevirerek en güçlü yanımız olan üçlüklerde doğru adamı bulmak,içeride genç uzunlarımızı beslemek ve hızlı hücumlarla sayı bulmak şeklinde göze hoş gelen basketbolumuzla 4 maçta da yılların Efes Pilsen’inini sürklase ettik.

Tüm seri boyunca bütün oyuncularımız ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştılar. İçlerinde elbette öne çıkan isimler vardı.Bana göre final serisinin yıldızı Ömer Onan’dır. Rakibin en önemli sayı gücü Nicholas’ı durdurmasının yanı sıra hücumda da çok etkili olarak seri boyunca oyunun iki yönünü de çok başarılı oynamıştır. Bu akşam da 17 sayısı ve savunması ile ışıl ışıldı.(Nicholas’ın 20 sayı atması maç koptuktan sonra) İkinci isim efsane kaptan Damir Mrsiç .37 yaşındaki büyük oyuncu yıllanmış şarap gibi final serisinde öldürücü üçlükleri ile 15 sayı ortalaması ile bir istikrar tutturmuş ve kupayı kaldırma şerefine ulaşmıştır. Solomon;zaman zaman konsantrasyonunu kaybetse de savunması ve hücumda sayıları,en önemlisi asistleriyle winner oyuncu olduğunu göstermiştir. Mirsad;yürekten oynama akımının en değerli aktörlerinden ‘’deli çocuk’’ seri boyunca mükemmel oynadı.Bu akşam da 21s,12r ile gene klasik double double’ını yaptı. İbrahim,sakatlıklarla boğuşmasına rağmen bu Şampiyonluğu en fazla isteyenlerdendi. Bu akşam maçın başından beri bugün benim maçım olacak dedi ve 19 sayı ile parladı.
Basden;belki de gösterişsiz ama en faydalı oyuncuların başında geliyordu. Fazla skor üretmese de savunması,çaldığı toplar,
ribauntları ile büyük katkı yaptı.

Genç uzunlarımız Semih ve Oğuz; Kambala’nın talihsiz şekilde devre dışı kalmasından sonra Aydın Örs’ün kendilerine güvenerek Yeni yabancı oyuncu almaması kararını oynadıkları oyunla haklı çıkardılar. Özellikle bu seri için Efes’in uzunlarına karşı etkisiz kalırlar şeklindeki bir çok görüşü çürüttüler.
Semih;çok büyük gelişme göstererek Türk basketboluna da büyük kazanç oldu. Oğuz da sezon başında fazla süre alamam şeklindeki çekincesi nedeniyle yaşadığı tereddüdünün pişmanlığını bugün Şampiyonluğa en çok sevinenlerin başında gelerek gösteriyordu. Clark,hiç kapris yapmadan verilen süreyi en iyi şekilde kullanmaya çalıştı ve 2 sene üst üste Efes’i 4-0 ile süpürenlerin içinde yer aldı. Rasim, Hakan ve Maxim ,Zeki sezon boyunca az süre alsalar da benchte gösterdikleri bütünleşme ile Şampiyon takımın parçası olarak 100.yılda tarihe geçiyorlardı.

Efes Pilsen ise üst üste 2 finali 4-0 ile maç kaybederek kapattı ve bir devrin bitişinin sinyallerini verdi. Yıllarının takımının geldiği nokta çok acı.Sadece 100.sayıyı attırmama başarısını gösterdiler.(!) Oturup,düşünerek önlerindeki başarılı sponsorluk örneğini iyi inceleyeceklerdir umuyorum.

Sonuç olarak;maçın sonlarında Nedim Karakaş’ın göz yaşları her şeyi anlatıyordu. O göz yaşlarında inanç vardı,alın teri vardı,emek vardı,tertemiz bir saflık vardı. Bir kere daha tüm emeği geçenlere sonsuz teşekürler.


ŞAMPİYONLUK KUTLU OLSUN.

Yılın oyuncusu Solomon

01 Haziran 2007 Cuma
Beko Basketbol Ligi'nin en değerli basketbolcusu yapılan oylama sonucunda Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın oyuncusu Willie Solomon oldu. Oyuncumuza ödülü Fenerbahçe Ülker – Efes Pilsen maçı öncesinde verildi.
Willie Solomon, basketbol severlerin, basın mensuplarının ve antrenörlerin oyları ile belirlenen 2006-07 sezonu "Yılın Oyuncusu" ödülüne layık görüldü. Solomon ödülünü Arçelik Genel Müdür Yardımcısı Şirzat Şubası'nın elinden aldı.
Bu sezon Beko Basketbol Ligi bu sezon 32 maçta forma giyen Willie Solomon 12.7 sayı, 3.1 ribaund, 4.8 asist, 1.7 top çalma istatistikleri ile mücadele etti.
Fenerbahçe Ülker'de takımının hem en skorer hem de en fazla asist yapan oyuncusu olan Willie Solomon, iki sayılık atışlarda % 51.6, üç sayılık atışlarda % 33, serbest atış çizgisinde ise % 83'lük isabet oranı ile mücadele etti.
Ödülünü aldıktan sonra ABD'li oyuncumuz sevincini önce Abdi İpekçi Spor Salonu'ndaki taraftarlarımız, ardından da takım arkadaşları ile kutladı.






16 yıllık hasret sona erdi

01 Haziran 2007 Cuma
Seride Efes Pilsen'i 4-0 yenen Fenerbahçemiz, bugün yaptığı son maçla 16 yıllık şampiyonluk hasretini bitirdi.
100. Yılında amatör branşlarda da şampiyonluk hedefine ulaşan Fenerbahçemiz, bugün aldığı şampiyonlukla 16 yıl aradan sonra şampiyonluk kupasını müzesine götürdü. Basketbol Erkekler Ligi'nin Play-Off serisinde Efes ile eşleşen ve ilk 3 maçı da kazanan takımımız basketbol liginin en çok şampiyon olan rakibi önünde adeta şov yaptı. Abdi İpekçi'yi dolduran binlerce taraftarımızla mutlu sona ulaşan takımız maç sonunda omuzlarda taşındı.
Abdi İpekçi Spor Salonu'nda saat 20.00'de başlayan maçta ev sahibi Efes Pilsen olmasına rağmen, tribünler Fenerbahçeli taraftarlarla doldu. Play-off serisinde İlk mücadeleden bu yana takımlarına verdikleri müthiş destekle galibiyetlerde önemli pay sahibi olan taraftarlarımızın sesleri yüksek hoparlör sesine rağmen maç boyunca hiç kesilmedi.

Zaman zaman hatalı kararların verildiği mücadelede maçı tribünden izleyen oyuncumuz İbrahim Kutluay'ın eşi Demet Kutluay'ın maçın ilk periyotunda panikle ayağa kalktığı ve güvenlikçilerle tartıştığı görüldü. Demet Kutluay'ın arka sırasında bulunan bir küçük taraftarın yere düşerek dudağını patlatması yüzünden güvenlikçi çağırdığı öğrenildi.

Topun rakipte bulunduğu süre içersinde tıpkı Saracoğlu tribünlerinden yükselen ıslık ve uğultu sesleri Abdi İpekçi'ye hakim oldu. Özellikle 2. periyot başlarında sayı atmakta zorlanan takımımızın imdadına taraftarlarımız yetişti. Basketbol Federasyon Başkanı Turgay Demirel ile maçı seyreden başkanımız Aziz Yıldırım'ın zaman zaman salonun tepesinde asılı bulunan skorboard'a baktığı görüldü.
Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız karşılaşmanın sona ermesi ile birlikte saha içinde kurulan şampiyonluk kürsüsünde madalyalarını aldılar. Şampiyonluk kupası ise kaptanımız Damir Mrsiç'in ellerinde yükseldi.
Taraftarlarımız Efes Pilsen takımı ikincilik madalyalarını aldıklarında rakibini alkışlaması ile de farkını gösterdi.















































100.YIL SMACI

100. yıl smacı





Fenerbahçe, 100. yıl kupalarına bir yenisini daha ekledi. Turkcell Süper Lig ve Türkiye Bayanlar Basketbol Ligi başta olmak üzere birçok branşta mutlu sona ulaşan sarı-lacivertliler, Beko Basketbol Ligi'ni de şampiyon tamamladı.

İŞTE MUHTEŞEM ŞAMPİYONLUK / Foto-galeri

Kupa Töreni
Video 1 / Video 2 / Video 3 / Video 4 / Video5

Taraftarıyla bütünleşen sarı lacivertliler, Efes Pilsen’e yine şans tanımadı 4-0’ı bulup mutlu sona ulaştı. Futbolcular ve bayan basketçilerin elde ettiği zaferin ardından erkekler de 100. yılda camiaya büyük coşku yaşattı.
BEKO Basketbol Ligi’nde Fenerbahçe Ülker, 16 yıl sonra şampiyonluğa ulaştı: 98-76. Potada, kızlardan sonra erkeklerde de 100. yılında en büyük olan sarı lacivertliler, Efes Pilsen ile final serisinde yaptığı 4. maçtan da zaferle ayrılıp, 4-0’ı yakalayarak taraftarına büyük sevinç yaşattı.
Fırsat vermediler
Karşılaşmaya iyi başlayan Fenerbahçe Ülker, İbrahim ve Ömer’in attığı 3 sayılık basketlerle 3. dakikayı 11-2 önde geçti. Mirsad ve İbrahim’in skorer oyunuyla 9. dakikada farkı 10 sayıya (23-13) çıkaran sarı lacivertliler, Nicholas’ın basketlerine engel olamamasına rağmen ilk periyodu 23-18 önde kapadı. İkinci çeyreğin başında Fenerbahçe Ülker hücumlardan boş dönerken, Efes Pilsen, Nicholas, Ermal ve Kerem’in basketleriyle 9-0’lık bir seri yakaladı. Lacivert beyazlılar, 13. dakikada 27-23’lük skorla üstünlüğü de ele geçirdi. Çabuk toparlanan sarı lacivertliler iyi savunma yapıp, Basden’ın ve Mrsic’in arka arkaya attığı 3 sayılarla yeniden farkı açtı ve İbrahim’in basketiyle ilk yarıyı 15 sayı farkla 46-31 galip bitirdi. Efes Pilsen, ilk yarıda 12’de 2 üçlük (yüzde 16) isabet oranıyla oynarken, Fenerbahçe Ülker 15’de 7 isabet kaydetti.
Fark açıldı

Karşılaşmanın 3. periyodunda da üstün bir oyun ortaya koyan sarı lacivertliler, Mrsic, Mirsad ve Ömer’in basketleriyle 27. dakikada farkı 20 sayıya (58-38) çıkardı ve son periyoda da 68-53 önde girdi. Son çeyrekte taraftarının büyük desteğiyle 35. dakikada farkı iyice açan (82-57) Fenerbahçe Ülker, karşılaşmadan 98-76 galip ayrılarak, seride durumu 4-0 yaptı ve ikinci kez potada şampiyonluğa ulaştı.

Daha da ileri gideceğiz

FENERBAHÇE Başkanı Aziz Yıldırım, basketbolda 16 yıl sonra elde edilen şampiyonlukla taraftarlara verdikleri bir sözü daha tuttuklarını söyledi. 1991’deki son şampiyonlukta yönetim kurulunda olduğunu kaydeden Yıldırım, "Bu kez başkanım ve gururluyum. 100. yıl diye durmayacağız. Daha da ileri gideceğiz. Aydın Örs başta olamak üzere, bütün oyunculara teşekkür ediyorum. Ülker sponsorluğuyla bize destek oldu. Mutlu sonda payları var. İleri gitmek için sponsorlukların olması ve çoğalması lazım" dedi.

Bileğimizin hakkıyla şampiyon olduk

ŞAMPİYON F.Bahçe Ülker’in antrenörü Aydın Örs, bileklerinin hakkıyla mutlu sona ulaştıklarını söyledi. Örs, "Çok çalışmanın karşılığını aldık. 100. yılımızda futbol ve bayan basketboldan sonra biz de şampiyon olduk. Bunun keyfini yaşıyoruz. Başkanımız Aziz Yıldırım, yönetimimize teşekkür ediyorum. Oyuncularımı kutluyorum. Taraftarlarımıza da bu şampiyonluğu hediye ediyorum" diye konuştu.
Sıra Avrupa’da

BASKETBOL Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, şampiyonluğundan dolayı Fenerbahçe Ülker’i tebrik etti. Lige BEKO’nun sponsor olduğunu kaydeden Demirel, "Ülker grubunu tebrik ediyorum. Fenerbahçe’ye verdikleri destekle örnek oldular. Sarı lacivertlileri, Avrupa’da da şampiyon görmek istiyoruz" dedi. Bu arada Solomon sezonun MVP’si oldu.



PROTOKOL TRİBÜNÜ DOLDU

Serinin 4. maçında protokol tribünü de tamamen doldu.
Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve bazı yöneticiler, karşılaşmayı protokol tribününden izledi.


SOLOMON YILIN OYUNCUSU SEÇİLDİ

Beko Basketbol Ligi'nde 2006-2007 sezonunda yılın oyuncusu, Fenerbahçe Ülker'den Willie Solomon seçildi.
Solomon, karşılaşmadan önce yapılan törenle kupasını alarak, kendisini alkışlayan seyircileri selamladı.

Aydın ÖRS ''Böylesini yaşamadım.''

Böylesini yaşamadım

3 Haziran 2007
Böylesini yaşamadımBunca yıl basketbolun içindeyim. Böylesine istekli ve hırslı oyuncular görmedim. Bir an önce çıkıp maçı oynamak istiyorlardı. Taraftara ayrıca teşekkür ediyorum. Bizlere en güzel şampiyonluğu yaşattıkları için.

FENERBAHÇE’ye tarihinde ikinci şampiyonluğu kazandırma mutluluğu gözlerinden okunuyordu. O an, "Salondaki en mutlu insan kim?" diye sorsanız, tüm parmaklar Aydın Örs’ü işaret ederdi.

Öyle ya, az mı eleştiri almıştı sezon başında...
Bu takımda general çok, asker yok...

Bu takımın içinde öyle kavgalar olur ki, F.Bahçe asla başarılı olamaz...

Eleştiriler almış başını gitmişti. Ama bir şey unutulmuştu, eleştirilen, Türk basketbolunun 1 numaralı ismi Aydın Örs’tü... Yani bugün salonlarda ter döken yüzlerce basketbolcuya,
"Yenilmemeyi öğreten adam."

* * *

Aydın Örs, Efes’i 4-0’lık seriyle devirip şampiyonluğa ulaşmanın sevincini doyasıya yaşadıktan sonra dün Hürriyet’e konuştu. Final serisi başladığında kimsenin 4-0’lık bir seriyi beklemediğini hatırlatınca, "Oyuncularım çok hak ettiler" dedi ve devam etti;
"Basın toplantısında da söyledim. Neredeyse parkeyi yiyecek kadar istekli ve hırslıydılar. 3. maç bittiğinde soyunma odasındaki havayı görmenizi isterdim. Bana neler söylediler;

Hocam şu 4. maç bir an önce oynansa.. Hatta şimdi oynansa, biz hazırız oynamaya...
Bunca yıl basketbolun içindeyim. Ben böyle bir şey görmedim. Bu havayı ve bu ruhu ben sadece Milli Takım’da yaşadım. 2001 Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda İspanya’yı mutlaka yenmemiz gerekiyordu. O zaman da oyuncularım böyle hırslıydı. Bir an önce çıkıp maçı oynamak istiyorlardı."

* * *

Efes Pilsen ile defalarca şampiyonluk kupası kaldırmıştı.

"5 kez" dedi. Sonra Fenerbahçe ile yaşanan son şampiyonluğun havasını anlattı;
O salonu dolduran binlerce taraftara teşekkür ediyorum. Basketbolun seyirci ile bütünleştiği zaman ne kadar keyifli bir spor olduğunu tüm ülkeye gösterdiler. Ben bu başarıda emeği geçenleri, malzemecimizden, yöneticilerimize ve başkanımıza kadar herkesi kutluyorum. Ama F.Bahçe taraftarına ayrıca teşekkür ediyorum. Bana ve oyuncularıma hayatımızın en güzel şampiyonluk sevincini yaşattıkları için...

Ve Aydın Örs sözlerine son noktayı Avrupa için koydu.


Şampiyonluk elbette güzel ama bunu Türkiye’de her zaman kazanabilirsiniz de. F.Bahçe artık Avrupa’da da başarılı olmalı ve olacak.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder