SALON: Peace And Friendship Stadium
HAKEMLER: Dani Hierrezuelo (İspanya), Paolo Taurino (İtalya), Sergiy Chebyshev (Ukrayna)
OLYMPIACOS (81): Kyle Hines 10 (3 ribaund- 1 asist), Kalin Lucas 2, Pero Antic 5 (12 ribaund), Vasilis Spanoulis 22 (1 ribaund- 7 asist), Matt Howard, Marko Keselj 2 (1 ribaund- 1 asist), Lazaros Papadopoulos 6 (3 ribaund- 1 asist), Martynas Gecevicius 13 (1 ribaund- 2 asist), Georgios Printezis 21 (7 ribaund- 1 asist), Konstas Papanikolau (3 ribaund), Evangelis Mantzaris (2 ribaund), Dimitrios Katsivelis (1 ribaund- 2 asist)
FENERBAHÇE ÜLKER (74): Roko Ukic 13 (1 asist), Curtis Jerrells 9 (1 ribaund), Ömer Onan 3 (1 asist), Gasper Vidmar (1 ribaund), Kaya Peker 2 (1 ribaund), James Gist 14 (6 ribaund- 1 asist), Oğuz Savaş 6 (2 ribaund), Thabo Sefolosha 17 (12 ribaund), Bojan Bogdanovic 2 (1 ribaund), Emir Preldzic 8 (5 ribaund- 7 asist)
1.PERİYOT: 12-14
2.PERİYOT: 14-23
3.PERİYOT: 27-17
4.PERİYOT: 28-20
DEJAVU
* Ne yazmalı ki ? Hiç bir şey yazmak gelmiyor içimden,değmez de ama şurada arşive not düşürmek için bir kaç şey toparlamaya çalışalım.
* Öncelikle koca bir YAZIK diyorum.Şu imkanlara sahip bir şubenin böyle bir takım ortaya sunması inanılır gibi değil.Yok takım içi dengeleri bozmayacağız diye diye takımın asıl dengesini bozdular.Geçen sezonki takıma bir level yukarı atlatacak hamleler beklerken tam tersi bir,kaç level geriye gittik.Geçen yıl eksik kadroyla Olimpiakos'u o salon atmosferinde ne yapmıştık,şimdi boş salonda ölü,bitik Oli'ye 11 sayıdan maç hediye ettik.
* Takımın teknik,taktik,fizik,kimyasını bir kenara bırakalım ''havası,kimliği,kazanma alışkanlığı,karakteri''ni kaybettik.
Ne güzel artık Tanjeviç'in 30 ton kamyona benzettiği takımlara teslimiyetçi anlayışla 20-30 fark yediğimiz günlerden onlara ciddi kafa tutan ,evlerinde yenen ,tam bir euroleague karakteri kazanmış ciddi F4 adayı bir takım haline gelmiştik.Ama yapılması gereken hamleler yapılmayıp,yanlışlar yapılınca taraftarı kahreden ''kimliğimi kaybettim hükümsüzdür'' modunda bir takım olduk.Oyunda çok açık görülüyor bu.
* Teknik olarak ; resmen Dejavu yaşıyoruz.Her maç aynı şeyleri yaşamaktan bıktık.
Başa baş giden nererdeyse hiç bir maçı kazanamama,çift haneleri farkları koruyamama, rakiplerin ikili oyunlarına savunamama,maç sonlarını oynayamama,savunma sertliğini çabuk kaybetme,hücumda topu az dolaştırma,takımda insiyatif alacak winner oyuncu eksikliği,oyun aklımız yok,Koç'un kronikleşen aşırı formsuzluğu v.s.v.s.
* İlk yarıda savunmayı biraz hatırlayıp biraz da akıllı hücum yapınca yıllar sonra taraftarını,havasını kaybetmiş Oli karşısında ''2.Pire destanı''nın ışıklarını yapmıştık.Ukiç'in son saniye üçlüğü ile fark 11 sayıya çıkıyor ve havalara uçuyorduk.
* İkinci devre ise sahada bambaşka bir takım vardı.İnanılır gibi değildi.
Oli ilk devrede sadece 4 sayısı olan Spanoulis'in sazı eline alması ile fırtına gibi girdi,savunmada da çok agresifleştiler.4 hücumda 4 top kaybı yaptık,Spa.da 3.sınıf bir oyuncu olan Printezis'i beslemeye başlayınca lanet olası ikili oyun savunması defomuz kabak gibi ortaya çıktı ve momentum Oli'ye geçti.Buna Spahija ve Emir'in teknik faulleri ve Kaya'nın anlamsız sportmenlik dışı faulü tuz biber ekti ve adamlar farkı kapatıp,öne geçtiler.Resmen dağılmıştık.
Öyle berbat bir 3.çeyrek oynadık ki olacak şey değildi.İlk devre 26 sayı yiyen takım 27 sayı yedi.Son çeyrekte de 28 sayı yiyince 55 sayı yedik ikinci devre.Aynı zamanda 18 sayı fark yedik.
Kısalarımız hiç savunma yapmıyor sanki,bire birde kolay geçiliyorlar.Geçen sene nerede o öldürücü ön alanda baskılı savunmamız ? Kinsey-Tomas-Ömer Onan-Ukiç savunması yok artık.
* Son çeyrekte kafa kafaya gittik ama zaaf devam ediyordu.Spanoulis - Printezis ikilisi geçen haftanın Prigioni - Teletoviç kabus Dejavusu'nu yaşatıyorlardı.Düşünün bu 2 oyuncunun ilk yarıda 4'er sayıları vardı,maç sonunda ise Spa.22s.7a.21 verimlilik puanı,Printezis ise 21s.7r.31 verimlilik puanı var.Tablo ortada.
Koç bir türlü önlem alamadı bu ikiliye.Fark 1 sayı 70-69 galiba Gist uyuyor ve Spa.kaldırıp üçlüğü atıyor fark yeniden 4.Ömer Onan niye verilmedi yeniden ilk yarıda durdurmuşken ?
* Düşünün ya takımın en iyi ismi Sefalosha.17s.12r.23 verimlilik puanı 23.
Bu adam geleli kaç gün oldu ve 2.resmi maçı daha.40 yıllık Fenerbahçeli gibi oynuyor.
Niye ? Çünkü adam kaliteli.Futbolda her zaman söylediğim ''Futbol kaliteli futbolcularla oynanır'' tezi burada da geçerli.Hani bir de lokavt'tan adam almayacaktık ? Ha bir de Nedim Karakaş bu adamı küçümseyen 1 Ay sonra tüyecek adam ne kadar kendini verecek minvalinde bir şeyler söylemişti.Utandı mı acaba ? Sefo keşke sezon sonuna kadar kalsa.
* Nedim Karakaş demişken Salı Günü FB TV Potada Fener programında ''Hazır değiliz'' dedi.
Peki baba kaç maç oldu 16 falan galiba ne zaman hazır olacaksınız ?
* Emir.Çabalayan 1-2 isimden biri ama sırtına o kadar yük yükledik her şeyi yapsın diye.
Zaman zaman genç oyuncu istikrarsızlığı ile bocalıyor ve hatalar yapıyor haliyle.
* Gist.14s.6r.Fena rakam değil ama maç içinde öyle iniş çıkış,iyi -kötü hareketler yapıyor ki bir türlü çözemiyorum.Temel sorunu fundemental eksikliği.Havada geziyor hücum ribauntunu alıyor olmayacak pozisyonda ama 2 kez üst üste çemberin burnundan içeri sokamıyor.Ancak boş smaç imkanı olursa atıyor.Savunmada ise pozisyon hatası yapıyor,geç kalıyor,dalıyor.
Gene de kötünün iyisi diyelim.
* Vidmar.Yukarıda belirttiğimiz ikinci devre 55 sayı yedik diye,peki bu adamı güya hücumda zayıf kalıyor diye oynatmıyormuşsun,savunması iyi patır patır sayı yerken neden oynatmıyorsun ?
Tamam O da hatalı.Kafadan 3 dakikada 3 faul yaptı,geldi kenara.Niye 2 devre yok.
Niye sadece 7 dakika süre alıyor anlamak mümkün değil.
* Bojan.Sanki rüya görüyoruz ya.Bu çocuğun sahtesi,çakması mı geldi bize ?
Tanıyoruz kendisini,hazırlık maçlarının en iyi ismiydi,ne kadar sevindik ''kadife bilek''lere sahip keskin şutörümüz oldu diye ama o çocuk gitti 1 Ay içinde sanki hayaleti geldi.
Air ball (yani attığı üçlük potaya bile değmedi) attı ya inanamıyorum.16.42dk.2s.-4 puan.
Son 12 saniyede topu oyuna sokamadı 5 saniyede ve tüy dikti.Olacak şey değil.
Çocuğun sorunu mental-psikolojik.Kendine güvenini kaybetmiş ama hiç oralı olan yok.
* Oyun kurucu sorunu had safhada.Curtis 9 (4 serbest atıştan),Ukiç 13 sayı (6 serbest atıştan).
Peki kaç asist ? Ukiç 1 (Onu da bitime 1.20 kala yaptı),Curtis 0 .İkisi birlikte 47 dakikada
toplam 1 asist.
Ne demişlerdi ? ''Basketbolda oyun kurucun kadar konuşursun''
Ukiç nasıl ''takımın beyni'' ?
Doğru dürüst hücum setimiz yok,top sakız gibi Ukiç,Curtis'in elinde,hiç dolaşmıyor.
Allahtan garibim Emir var da joker toplam 10 asistin 7'sini yapmış.
* Hayır şöyle güzel grupta en dişli 2 takım Caja Laboral - Oli bu kadar sorunlu ve eskisi gibi değilken 2/0 çekip F4 hedefi için grubu ilk 2 içinde bitirmek lazım derken şimdi gruptan çıkabilirmiyiz diye düşünüyoruz.Yazık.
* Çözüm.Takımda şok yaratacak,hava katacak bir şeyler lazım.
Bu NBA'den bomba bir transfer olur veya Koç değişikliği.
Transfer yapmaz bunlar.Koç değişikliği elzem.Geçen yıl erkek voleybol takımı da yapması gereken Demeter değişikliğini 1 Ay geç yaptı ve Avrupa'dan elendik.F4 hedefi derken grubu sonuncu (4.cü) bitirdik.Castellani geldi,o takımı (!) TAKIM yaptı ve Şampiyon olduk.
Aynı şeyi burada yapmak lazım.Yoksa yeni salonda cinlere karşı oynarsınız.
Ertuğrul Erdoğan pekala götürür ama benim aklımdaki isim.İbrahim Kutluay.
Koçluk tecrübesi yok bilmem ne umurumda değil.Fenerbahçeli ve basketbolu biliyor yeterli.
Ayrıca hem iade-i itibar yapılmış olur kendisine.Göndermek hataydı.
Bakın Serdar Apaydın'a.İlk kez Head Coach'luk yapıyor ama taş gibi takım Antalya B.B.
Gene Evgeni Pashutin Kazan'da,Zdovc mesela Slovenya Milli takımının başına getirilmişti tecrübesiz olmasına rağmen aklıma gelen isimler.Çok örnek var böyle daha.
Kendi değerlerimize güvenelim.Batacaksak öyle batalım.
Kaynak : euroleague.net,tbf.org.tr