Fenerbahçe Ülker İşi Son Maça Bıraktı.
24.02.2011
Turkish Airlines Euroleague’de grup liderliğini garantilemek için çıktığı maçta Olympiacos’a 65-80 mağlup olan Fenerbahçe Ülker, çeyrek final şansını son maça bıraktı.
Turkish Airlines Euroleague Top 16’da Olympiacos’u ağırlayan Fenerbahçe Ülker, rakibine 65-80’lik skorla mağlup olarak çeyrek final yolunda ağır yara aldı. Gruptaki son maçını deplasmanda Power Electronics Valencia ile oynacak olan Sarı Lacivertliler’in çeyrek final için, bu maçı kazanması veya en fazla 1 sayılık farkla yenilmesi gerekiyor.
Fenerbahçe Ülker, karşılaşmanın ilk dakikalarında dirençli bir savunma sergileyerek üst üste bloklarla rakibinin kolay sayı bulmasına engel olsa da Zoran Erceg’in dış atışları ve temsilcimizin hücumda yaptığı top kayıpları, Olympiacos’un ilk 5 dakikayı 11-6 önde geçmesini sağladı. Sonraki bölümde Olympiacos boyalı alandan da sayılar bulmaya başladı ancak, Fenerbahçe Ülker’in Jasikevicius ve Marko Tomas’ın elinden bulduğu art arda üçlükler,son 2 dakika öncesinde skoru 14-15’e getirdi. Konuk ekip, periyotun son bölümünde farkı tekrar 6 sayıya kadar yükseltse de Preldzic ve Tomas’ın sayılarıyla ilk periyot 18-20 sona erdi.
İkinci periyotun başında Jasikevicius ile skoru eşitleyen Sarı Lacivertliler, karşılıklı basketlerle 3 dakikalık geçilen bölümün ardından da Tomas’ın serbest atışıyla skoru 26-25’e getirdi ve maçta ilk kez öne geçti. Bu ana kadar rakibini çok sayıda top kaybına sürükleyen ve bu sayede kontrolü eline geçirmekte olduğu gözlenen temsilcimiz, sonrasında ise Nesterovic’in boyalı alandaki etkinliği sonucu, tekrar geriye düşmekten kurtulamadı. Periyotun son 3 dakikasına 28-31 geride giren Fenerbahçe Ülker, kalan sürede rakibinin savunmasını penetrelerle aşmayı başardı ve başta 6 sayı üreten Ukic’in çabalarıyla devre arasına 36-34’lük üstünlükle girdi.
İkinci periyotun sonunda yakaladığı rüzgarla üçüncü periyota da hızlı başlayan Fenerbahçe Ülker, Ukic, Kinsey ve Lavrinovic üçlüsünün sayılarıyla 9-3’lük seriye imza attı ve henüz periyotta 3. dakika geçilirken Olympiacos’u mola almaya zorladı. Moladan sonra da rakibini top kayıplarına sürüklemeye devam eden temsilcimiz, rakibine sayı şansı vermediği 4 dakikanın ardından skoru 49-37’ye getirerek farkı çift hanelere taşımaya başardı. Sonrasında ise Olympiacos, suskunluğunu Erceg’in serbest atışlarıyla bozdu ve takip eden bölümde de üst üste sayılarla maça tekrar ortak olmayı başardı. Son dakika öncesinde farkı 4 sayıya kadar indiren Yunanistan temsilcisi, Erceg’in periyot biterken attığı üçlükle de skoru 55-54’e getirdi.
Final periyotuna iyi başlayan taraf da Olympiacos oldu. Fenerbahçe Ülker’i dış atışlara zorlayan ve ilk 4 dakikada sayı bulmasına engel olan konuk ekip, yakaladığı 10-0’lık seriyle öne geçip 9 sayılık da bir fark elde etti. Periyottaki ilk sayılarını Ukic’le 5. dakika içinde üreten Fenerbahçe Ülker, sonraki bölümde de Sean May ve Tomas’la basketler bulsa da rakibin boyalı alandaki etkinliğini engellemedi ve son 2 dakikaya 62-72’lik skorla geride girdi. Son bölümde de oluşan farkı kapatmayı başaramayan Sarı Lacivertliler, karşılaşmadan 65-80’lik skorla mağlup ayrıldı.
SALON: Sinan Erdem Spor Salonu
HAKEMLER: Juan Carlos Arteaga (İspanya), Paolo Taurino (İtalya), Antonio Conde (İspanya)
FENERBAHÇE ÜLKER (65): Roko Ukic 14 (1 ribaund- 4 asist), Ömer Onan 2 (2 asist), Darjus Lavrinovic 8 (5 ribaund- 1 asist), Sarunas Jasikevicius 7 (1 ribaund- 2 asist), Kaya Peker 2 (1 ribaund- 1 asist), Oğuz Savaş 4 (3 ribaund- 3 asist), Tarence Kinsey 12 (6 ribaund- 1 asist), Marko Tomas 9 (2 ribaund), Sean May 2 (3 ribaund- 1 asist), Emir Preldzic 5 (2 ribaund- 1 asist)
OLYMPIACOS (80): Theodoros Papaloukas 9 (4 ribaund- 8 asist), Rasho Nesterovic 16 (9 ribaund), Vassilis Spanoulis 12 (2 ribaund- 4 asist), Michalis Pelekanos (2 ribaund), Loukas Mavrokefalides 16 (2 ribaund), Andreas Glyniadakis 2, Koskas Papanikolaou (4 ribaund), Zoran Erceg 21 (5 ribaund), Milos Teodosic 2 (3 asist), Jamon Gordon 2 (5 ribaund- 5 asist)
1.PERİYOT: 18-20
2.PERİYOT: 18-14
3.PERİYOT: 19-20
4.PERİYOT: 10-26
* Lanet Olsun gene olmadı.Adım gibi biliyordum yenemeyeceğimizi.Baskıyı kaldıramama mı,iyi hazırlanamama mı her ne neden olursa olsun FB Spor kulübü bu seviyedeki final maçlarını kazanamıyor.
''Final Sendroumu'' kronik hastalığımız haline geldi ne yazık ki.İşin vahimi ise hiç bunu sorgulayan,kafa yoran,ders alan,tedbir alan hiçkimsenin olmaması.Acı olan bu.Sorgulama yapmadığımız,bu büyük sorunu çözemediğimiz sürece daha çok maç ve kupa kaybedeceğiz,başarısız olacağız ve üzüleceğiz.
* Bayan takımının harakirisinden sonra erkeklerde aynısını yaşatacak demiştim içimden ama yazıya uyarı mahiyetinde şu şekilde dökmüştüm o maç yazısının sonunda ;
* NOT :
Erkek basketbol takımı da şu maçtan ders almalı ve yarınki kader maçı Olimpiakos karşısında aynı şoku bize yaşatmamalı.Özellikle de dün maçta da olan Koç Spahija şu ''zamanında mola almama '' olayını kendisi de yaptığı için ders almalı.Aynı şekilde takımların zaafları belli olan Erkek ve Bayan Voleybol takımları da ders almalı.2 takımında manşet zaafı bir bela.Ama hiç bir iyileşme yok.Erkek Voleybol takımı Avrupa da bu yüzden hüsrana uğradı.Ligte de ufukta ışık görünmüyor.Bayan Voleybol takımı da manşet ve pasör konusundaki sorunu çözemezse kendi evimizdeki F4'te büyük bir şok yaşatabilir bize.Ne yazık ki bu tip eşik maçlardaki bile bile hüsranlar FB SPOR KULÜBÜ'nün bir makus talihi,acı geleneği haline geliyor.Bunu kırmak şartttttttttttttttttt. Ders almadık,hele dikkat çektiğim ve böyle yapacağını bildiğim Spahija yaptı - zamanında mola almama - yapacağını ve yaktı bizi.
Şimdi sadece bayan voleybol takımı kaldı elde.Onlar da şu manşet ve pasör işini çözemezlerse aynı hüsran bizi bekliyor gene.
* Aslında sezon başı konulan F4 hedefinin gerçekci olmadığını,Top 16 ve olursa Top 8'in bu yeniden yapılanma dönemi için iyi bir başlangıç olacağını düşünüyordum.Çünkü takım kimyasının hala eksik olduğunu,hala bu takıma iyi oyuncular lazım olduğunu düşünüyordum.Engin ve sonrasında Vidmar ve en sonda Mirsad'ın devre dışı kalması,pek çok hastalık ve sakatlıklara rağmen bu sezon gerçekten de beklemediğimiz bir noktaya gelmiştik.Üstelik Barcelona ve Olimpiakos destanları yazarak,belalımız Siena'yı farklı yenerek.
Son Zalgiris maçı envai çeşit badirelerin neticesinde 1 sayı ile çok şeyin sonuydu bu sezon için.
Yani tıpkı Fenerbahçe Futbol takımının Şampiyonluğu son Trabzon maçında değil sezon içinde evinde Kasımpaşa yenilgisi ve Diyarbakır beraberliğinde kaybettiği gibi biz bırakalım F8'i,F4'ü dün değil geçen hafta Kaunas'ta kaybetmiştik ne yazık ki.O maçı alsaydık dünkü maça 14 sayılık avantajımızla çok rahat çıkacak ve gene kazanacaktık.Dün 1 sayı ile de olsa kazanmak zorunda olduğumuz bir maçtı.İşte bu zorunluluk bizi yakıyor.Bakın çok rahat nasıl olsa kayıp gözü ile çıktığımız Barca ve Oli deplasmanlarında eksiklere rağmen farklı kazandık.Niye ? Çünkü üzerimizde baskı yoktu.Kazanmak zorunda olduğumuz maçları ne yazık ki kazanamıyoruz.
* Defalarca yazıp,söylüyorum bu konu ''FB SPOR KULÜBÜ'nün milli meselesi'' haline geldi.''Final Sendromu''na çözüm bulunmalı diye ama kimse üstünde durmuyor.Yazık.Kurumsal Yapı diye övünen anlayış en ciddi soruna gözlerini kapatıyor.
* En son söyleyeceğimizi baştan söyleyelim daha 1 maç daha var diyenlere.İş bitti ne yazık ki.
EL'nin en pis,en gıcık takımı Valencia ''Tamam mı,devam mı ? '' maçında evinde su vermez.(verdirmezler)
Keşke ben yanılsam ama Avrupa sezonunu hele böyle avantajlı bir sezonu hayal kırıklığı ile kapattık.
* Teknik değerlendirme yapmaya gerek yok.Ukiç ve Saras'ın çok kötü organizasyonlarına ve Ömer Onan ve Emir gibi en güvendiğimiz isimlerin var ama yokluklarına rağmen Lavrinoviç'in geçen haftadan kendisini affettirmek istercesine savunmadaki olağanüstü çabası ve Kinsey'in mükemmel ivmesi ile 3.çeyreğin 6.dakikasında 12 sayılık fark ile koparma noktasına getirmiştik.Oli nakavt olmak üzereyken ''sihirli el gene devreye girdi'.Bu kez Ratgeber'in değil Spahija'nın eli devredeydi.Momentumu yakalamış takımı son çeyreğe dinlendirme niyeti ile - öyle tahmin ediyorum - bozdu ve acele atışlara,düşen savunmamızda eklenince 14 dakikalık bir ''akıl tutulması'' ,''basiret bağlanması'' ne derseniz deyin 43-16 gibi facia bir seri ile kendi kendimize ipimizi çektik,yunan tohumlarını sevindirdik.Yazık ki ne yazık.
* Bayan takımının ''teslimiyet virüsü'' girdi o dakikada sanki ve sahadan silindik adeta.Rüyada görsek inanmayacağımız anlardı.Bıraktım zaten izlemeyi.
* Takımın kronik sorunları da iyice açığa çıktı ;
- Uzunlarımızın felaket oluşu.
- Oğuz diye bir oyuncunun FB takımının değil Aliağa Petkim gibi takımların oyuncusu olduğunun tescili.
- 4 numara savunmasının kepazeliği.Bu her zaman yazdığım ''kara deliğimiz'' ama senelerdir hiç bir önlem alınmıyor.Transferler yanlış yapılıyor.Ki en canlı örneği May transferi.
- Lider ve Winner oyuncu eksikliğimiz.
- Koç zaafiyeti.
Bu ciddi sorunlar sakatlık kayıpları ve sakat sakat oynamalarla birleşince ve ''klasik hakem puştlukları'' ile birleşince ''bize gene kahrolmak düştü''.Dün gece içim nasıl acıdı anlatamam.
* Spahija ekürisi Ratgeber gibi maçı verenlerin başında geliyordu.Çıkmış maç sonrası ''ne olduğunu anlayamadım.Oyuncularım savunmayı neden bıraktılar anlamadım,hakemlerden önce oyuncularımıa bakmak gerekir '' gibi açıklamalar yapıyor.Sen ne yaptın Hocam ? Oyuncuları suçlayacağına biraz kendine bak.
Mola alma,iyi giden ritm tutmuş 5'i değiştir.Hiç bir oyuna müdahalen olmasın.Ondan sonra konuş.
Seneye ya İvkoviç gibi firma bir isim getirilmeli ya da Siena koçu Pianigiani .Pianigiani dün akşam fark 10 sayıdan 8'e indi mi hemen mola aldı.Sürekli oyuna müdahale etti.Çok beğeniyorum Onu.
* Hakemler.Allah bildiği gibi yapsın yavşakları.Yatacak yerleri yok.
* Atmosfer nispeten iyiydi.Bundan iyisi çok zor.Bazı sorunlar olmuş ama bu sancılar olur.Kavgalar falan.
Ama şu tipleri ne yapacağız bilemiyorum.Maç öncesi yazımda bahsettiğim maçla ilgisiz,alakasız,ruhsuz tipler.Cep telefonu daha önemli tabii.Eleman Başkan'ın önünde oturuyor ama Cep telefonu ile ilgilenmek,maçtan daha önemli.Yazıklar Olsun bu tiplere.Bir de atkı takıp,gelmiş.
* Oli çok güçlü takım.Ama ekstra iş yapanlar oldu daha doğrusu biz yaptırdık.Erceg 9/5 üçlük attı,hele 3.çeyreğin sonundaki son saniye üçlüğünde yedi sülalesine en derin sevgilerimi (!) yolladım.Kefal denilen kazma hayatının maçını oynadı.Her zaman böyle olur zaten.En önemli adam eksik diye seviniriz ama yerine oynayan vasat yedekleri bile kariyer maçı oynar.Kefal 15/9-18 sayı attı.Top 16'da 3 maç oynamıştı ve 4-4-6 sayısı vardı dünkü maça kadar düşünün.Erceg'te 4 maç oynayıp 3 maçta 10-4-12 ve 0 sayı bulmuştu.Üçlük yüzdeleri de 4/1 (ilk bizim maç),1/0,1/1 idi.
* Ve Papaloukas.Ulan Onun bunun çocuğu.Allah belanı versin senin.Oyununa gıcık olsam da maç sonrası yaptığın köpeklikleri hiç unutmayacağım.Allahın laneti üzerine olsun adi herif.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder