Milli Takım kampında kopan fırtınayı biliyorsunuz! "Çamur at, izi kalsın" mantığı ile ortaya bir iddia atıldı. Sonra iddia ortada kaldı. Kimse sahiplenmiyor, üstlenmiyor. Oysa Fenerbahçe taraftarı haklı olarak bu yaşananlara çok öfkeli ve açıklama bekliyor. Çeşitli platformlarda öfke yağıyor. Fenerbasket sitesinin konuyu unutturmaya hiç niyeti yok. Onlara hassasiyetleri için teşekkür ediyor ve yazdıklarını burada paylaşmayı vazife kabul ediyoruz! İşte konuyla ilgili deklerasyonları:
Geçtiğimiz günlerde sosyal medya üzerinden yayılan
"Galatasaray oyuncuları Milli Takım kampında Fenerbahçe tarafından ayartılıyor"
söylentilerini, ortaya çıktığı günden itibaren takip etmekteyiz.
İddiaları ortaya atan ve günlerdir arkasında duran kişilerin Milli Takım kampında ikamet etmedikleri bilindiğinden, bu bilgilere bir kaynaktan ulaştıkları sonucuna fazla zorlanmadan ulaşabiliyoruz.
1. Farklı iletişim kanallarından tüm Milli Takım oyuncuları ve yetkilileri malum iddiayı yalanlıyor.
2. Konunun alevlenmesinde önemli pay sahibi şube yetkilsi 'yalnızca' "bana da dedikodular geliyor" diyerek konuyu geçiştiriyor ve daha da ilginci, bu kişi her yerde farklı demeçler veriyor.
3. Her şeyden önemlisi, kulüp yönetimi sessiz kalıyor ve Galatasaray Erkek Basketbol Takımı Antrenörü konuyla ilgili "asılsız spekülasyon" yakıştırması yapıyor.
Bütün bunlara rağmen iddialarının arkasında duranları, bildiklerini açıklamaya davet ediyoruz. Her şeyin yalan, herkesin yalancı, yalnızca kendi 'iddialar'ının net biçimde doğru olduğunu savunan ve bu 'doğru' üzerinden insanları ve kulüpleri karalayanlar bu açıklamayı, günlerdir kin ve nefret ile doldurdukları herkese borçludurlar.
Bir oyuncunun köşeye çekilip "şuraya git" şeklinde zorlandığının iddia edilmesi, oyuncular arasında sıklıkla geçtiğini bildiğimiz masa başı, çay sohbeti tadında transfer veya takım sohbetlerinden farklıdır, farklı olmalıdır.
Bu iddialar, arkası "Tanjevic Göksenin'e az süre verdi" ya da "Furkan'ı çok az oynatıyor" kadar soyut verilerle doldurulamayacak kadar da ciddidir. Bu nedenle bilinenlerin açıklanması, o net doğrunun ortaya çıkarılması artık zorunluluk halini almıştır.
Ortaya atılması için milli maçların bitmesi beklenmeyen (en iyimser bakışla, şu an yaşanan sessizliğin nedeninin Milli Takım'ın zarar görmemesi olduğunu varsayarak) bu olayda gerçeklerin ortaya konması için de maçların sonu, herhangi bir olay ya da tarih beklenmemelidir.
İşin bu boyutu bir yana, yakın geçmişte yaşanan bir olaydan hareketle hatırlatmak isteriz ki Fenerbahçe Basketbol Şubesi, sözleşmeler konusunda ezeli rakibine göre çok daha 'hassas' ve 'dikkatli'dir. Kulübüyle kapalı ve 'özel' olmayan, uzun süreli sözleşmeleri bulunan Göksenin Köksal ve Furkan Aldemir gibi oyuncuları ayartmaya yönelik efor sarf etmek, başka takımlara transferleri en nihayetinde kulüplerinin inisiyatifinde olduğundan, takdir edilecektir ki yersiz bir çaba olacaktır.
İlkan Karaman transferinde de yine benzer kesimlerce iddia edildiğinin aksine Fenerbahçe tarafı, herhangi bir noktayı gözden kaçırmamış ya da kurallar dahilinde olmayıp Federasyon tarafından reddedilme ihtimali olan bir adım atmamıştır.
Konunun karşı cephedeki ihmalleri ve bunun değerlendirilmesi onların iç meselesi olduğundan detaylıca bahsetme lüzumu görmüyoruz. Ancak bir ay boyunca kulübüyle sözleşme yapmak için bekleyen, aynı dönemde, aynı pozisyona gelen üç yeni oyuncuyla mukavele yapılmasına rağmen karşılık bulamayan oyuncunun transferini yalnızca 'karaktersizlik' ile açıklamak bir şeylerin üstünü örtme çabasından farksızdır.
Tüm bunların yanı sıra, ülke sınırları içerisinde herhangi bir kulübe, herhangi bir branşta transfer konusunda etik ve ahlak dersinin Galatasaray tarafından verilmeye çalışılması da (en hafif tabirle) komik kaçmaktadır.
Bu kısımla alakalı olarak yalnızca bilinmesini isteriz ki "milyon dolarlar mertebesinde, yüklü tazminat alınacak" ve "FIBA'nın ilk görüşmelerde izlenimi olumlu, Federasyon onay verirse Fenerbahçe'ye yüklü ceza çıkacak" cümleleri de, benzer kaynaklardan geldiğini düşündüğümüz 'yönlendirilmiş' bilgiyle oluşturulan boş beklentiler olarak kalacaktır.
Bizim için gündem şu anda Milli Takım kampında yaşandığı iddia edilen olaylar ve burada Fenerbahçe adının kullanım şeklidir.
Biz, o 'net' olduğu iddia edilen doğruları beklemeye devam edeceğiz. Ancak bu haliyle mevcut iddialar, istendiği kadar farklı şekilde gösterilmeye çalışılsın, çok çirkin bir karalama kampanyasından öteye gitmeyecektir.
İşin bizler tarafındaki algısı; bu iddianın belirli bir kişi ya da kişiler tarafından bilinçli olarak, Galatasaray Erkek Basketbol Şubesi'nde İlkan Karaman'ın Fenerbahçe'ye transferiyle doğan gündemi değiştirmeye yönelik ortaya atıldığı şeklindedir. Bu amaçla yönlendirilmiş bir bilgiyi insanlara servis edip ortalığı karıştırmak, bu işe imza atanların vicdanlarının tartması gereken bir konudur.
Fenerbahçe-Galatasaray rekabeti ve hatta (yine en hafif tabirle) sevgisizliği bile, olayın mevcut haliyle şeklinin bu olduğunun görülmesine engel değildir. Ancak Fenerbahçe isminin böyle bir amaç için ya da herhangi bir nedenle böyle ağır bir suçlama içerisinde, arkası desteklenmeyen iddialar ile kullanılması hiçbir şekilde kabul edilemez bir olaydır ve bizim için aslolan da budur.
Aslında böyle olayların meydana gelmesi faydalı da olmuyor değil.
Basketbol camiasındaki bazı "temiz yüzlü" çalıştırıcıların içinden geçen lağım ortaya çıkıyor.
Haklarında "Güzel site abi. Çocuklar çalışıyor" denen bazı internet sitelerinin nasıl da "boyunduruk takıp istenen tarlayı süren, sahibinin sesi tasmalı mahlukları" barındırdığını gösteriyor.
Fenerbasket, buradaki 'doğru'yu, doğru cevabı bulana kadar konuyu sorgulamaya devam edecektir. Karşı cepheden beklenti tek ve net, bildiklerini açıklamaları ve bunların doğruluğunun teyit edilmesidir.
Bilgi ve ilgiye...
İddiaları ortaya atan ve günlerdir arkasında duran kişilerin Milli Takım kampında ikamet etmedikleri bilindiğinden, bu bilgilere bir kaynaktan ulaştıkları sonucuna fazla zorlanmadan ulaşabiliyoruz.
1. Farklı iletişim kanallarından tüm Milli Takım oyuncuları ve yetkilileri malum iddiayı yalanlıyor.
2. Konunun alevlenmesinde önemli pay sahibi şube yetkilsi 'yalnızca' "bana da dedikodular geliyor" diyerek konuyu geçiştiriyor ve daha da ilginci, bu kişi her yerde farklı demeçler veriyor.
3. Her şeyden önemlisi, kulüp yönetimi sessiz kalıyor ve Galatasaray Erkek Basketbol Takımı Antrenörü konuyla ilgili "asılsız spekülasyon" yakıştırması yapıyor.
Bütün bunlara rağmen iddialarının arkasında duranları, bildiklerini açıklamaya davet ediyoruz. Her şeyin yalan, herkesin yalancı, yalnızca kendi 'iddialar'ının net biçimde doğru olduğunu savunan ve bu 'doğru' üzerinden insanları ve kulüpleri karalayanlar bu açıklamayı, günlerdir kin ve nefret ile doldurdukları herkese borçludurlar.
Bir oyuncunun köşeye çekilip "şuraya git" şeklinde zorlandığının iddia edilmesi, oyuncular arasında sıklıkla geçtiğini bildiğimiz masa başı, çay sohbeti tadında transfer veya takım sohbetlerinden farklıdır, farklı olmalıdır.
Bu iddialar, arkası "Tanjevic Göksenin'e az süre verdi" ya da "Furkan'ı çok az oynatıyor" kadar soyut verilerle doldurulamayacak kadar da ciddidir. Bu nedenle bilinenlerin açıklanması, o net doğrunun ortaya çıkarılması artık zorunluluk halini almıştır.
Ortaya atılması için milli maçların bitmesi beklenmeyen (en iyimser bakışla, şu an yaşanan sessizliğin nedeninin Milli Takım'ın zarar görmemesi olduğunu varsayarak) bu olayda gerçeklerin ortaya konması için de maçların sonu, herhangi bir olay ya da tarih beklenmemelidir.
İşin bu boyutu bir yana, yakın geçmişte yaşanan bir olaydan hareketle hatırlatmak isteriz ki Fenerbahçe Basketbol Şubesi, sözleşmeler konusunda ezeli rakibine göre çok daha 'hassas' ve 'dikkatli'dir. Kulübüyle kapalı ve 'özel' olmayan, uzun süreli sözleşmeleri bulunan Göksenin Köksal ve Furkan Aldemir gibi oyuncuları ayartmaya yönelik efor sarf etmek, başka takımlara transferleri en nihayetinde kulüplerinin inisiyatifinde olduğundan, takdir edilecektir ki yersiz bir çaba olacaktır.
İlkan Karaman transferinde de yine benzer kesimlerce iddia edildiğinin aksine Fenerbahçe tarafı, herhangi bir noktayı gözden kaçırmamış ya da kurallar dahilinde olmayıp Federasyon tarafından reddedilme ihtimali olan bir adım atmamıştır.
Konunun karşı cephedeki ihmalleri ve bunun değerlendirilmesi onların iç meselesi olduğundan detaylıca bahsetme lüzumu görmüyoruz. Ancak bir ay boyunca kulübüyle sözleşme yapmak için bekleyen, aynı dönemde, aynı pozisyona gelen üç yeni oyuncuyla mukavele yapılmasına rağmen karşılık bulamayan oyuncunun transferini yalnızca 'karaktersizlik' ile açıklamak bir şeylerin üstünü örtme çabasından farksızdır.
Tüm bunların yanı sıra, ülke sınırları içerisinde herhangi bir kulübe, herhangi bir branşta transfer konusunda etik ve ahlak dersinin Galatasaray tarafından verilmeye çalışılması da (en hafif tabirle) komik kaçmaktadır.
Bu kısımla alakalı olarak yalnızca bilinmesini isteriz ki "milyon dolarlar mertebesinde, yüklü tazminat alınacak" ve "FIBA'nın ilk görüşmelerde izlenimi olumlu, Federasyon onay verirse Fenerbahçe'ye yüklü ceza çıkacak" cümleleri de, benzer kaynaklardan geldiğini düşündüğümüz 'yönlendirilmiş' bilgiyle oluşturulan boş beklentiler olarak kalacaktır.
Bizim için gündem şu anda Milli Takım kampında yaşandığı iddia edilen olaylar ve burada Fenerbahçe adının kullanım şeklidir.
Biz, o 'net' olduğu iddia edilen doğruları beklemeye devam edeceğiz. Ancak bu haliyle mevcut iddialar, istendiği kadar farklı şekilde gösterilmeye çalışılsın, çok çirkin bir karalama kampanyasından öteye gitmeyecektir.
İşin bizler tarafındaki algısı; bu iddianın belirli bir kişi ya da kişiler tarafından bilinçli olarak, Galatasaray Erkek Basketbol Şubesi'nde İlkan Karaman'ın Fenerbahçe'ye transferiyle doğan gündemi değiştirmeye yönelik ortaya atıldığı şeklindedir. Bu amaçla yönlendirilmiş bir bilgiyi insanlara servis edip ortalığı karıştırmak, bu işe imza atanların vicdanlarının tartması gereken bir konudur.
Fenerbahçe-Galatasaray rekabeti ve hatta (yine en hafif tabirle) sevgisizliği bile, olayın mevcut haliyle şeklinin bu olduğunun görülmesine engel değildir. Ancak Fenerbahçe isminin böyle bir amaç için ya da herhangi bir nedenle böyle ağır bir suçlama içerisinde, arkası desteklenmeyen iddialar ile kullanılması hiçbir şekilde kabul edilemez bir olaydır ve bizim için aslolan da budur.
Aslında böyle olayların meydana gelmesi faydalı da olmuyor değil.
Basketbol camiasındaki bazı "temiz yüzlü" çalıştırıcıların içinden geçen lağım ortaya çıkıyor.
Haklarında "Güzel site abi. Çocuklar çalışıyor" denen bazı internet sitelerinin nasıl da "boyunduruk takıp istenen tarlayı süren, sahibinin sesi tasmalı mahlukları" barındırdığını gösteriyor.
Fenerbasket, buradaki 'doğru'yu, doğru cevabı bulana kadar konuyu sorgulamaya devam edecektir. Karşı cepheden beklenti tek ve net, bildiklerini açıklamaları ve bunların doğruluğunun teyit edilmesidir.
Bilgi ve ilgiye...
http://forum.fenerbasket.com/viewtopic.php?f=2&t=2201&p=154410#p154410