22 Haziran 2011 Çarşamba

Galatasaray Cafe Crown - Fenerbahçe Ülker 88-91 (Final Serisi 6.maç) Şampiyonluk Maçı Salondan İzlenimler


Sanırım serinin beşinci maçında son saniyede gelen basketlerinden dolayı, salonda olupta üzülmeyen dertlenmeyen hatta tekrar Abdi İpekçi'ye gidip orada şampiyonluğu kutlama imkanımızın olmasına sevinen ender kişilerden biriydim.

Bu serinin hikayesinin böyle biteceğini düşündüğümüzden bilet satışında da mümkün olduğunca fazla bilet almak için uğraştık, çift haneleri bulduk. Salon çevresinde maçın başlamasına yirmi dakika varken etraf çok kalabalıktı. Gelecek olan arkadaşları bekleyip biletlerini verecekken, fazla bilet var mı diye yapışıp sürekli artırarak 25-30 lira teklif veren bir sürü kişi oldu, karaborsacılarda yanaşıp 20 liraya almak istiyordu.

Neyse diğer arkadaşların biletlerini verip içeri yolladıktan sonra biz birkaç kişi belki bunların kulüp sorumlularından aşağıda bilet alabilir miyiz diye yoklayıverdik. Anlaşılan bedava davetiyelerin hepsini dağıtmışlardı, sonuç olumsuzdu.
Maç başlamıştı, kapılarda hala yüzlerce kişi birikmiş içeri girmek için uğraşıyordu.
Elimizde kalan iki biletle üç kişi girmek için kapıda biraz karışıklık yaratmak gerekti, bir tane de önceki maçlardan kalma bilet ekleyerek yaptığımız dalavareyi farkettilerse de kısa tartışma sonunda girdik.

İçeri adım attığımızda skor 10-11 lehimizeydi, ancak koridordan tribüne yönelince tepedeki skorbord hariç hiçbirşey gözükmüyordu, zira heryer tıklım tıklım dolu haldeydi. Koridor önünde yığılanlar büfelere açılan hole taşıyordu, merdivenlerde yer yoktu ama tepelere kadar yardırarak çıkıverdik, salonun bir köşesinde maçı takip ettik. Diğer arkadaşlar farklı yerlere dağılmıştı, onları bulmak sonraki periyodlara kaldı.

Tabii köşeye tırmanıp etrafa bakınınca salonda en az 15000 kişi vardır diye düşündüm ve maçın başlarındaki gazla herkesin ayakta olduğu heyecan verici bir atmosferdi. Daha sonra ikinci yarı sadece üst köşelerde oturanlar oturarak takip ediyordu.

Maçta rakibin tribünle fazla gaz alışverişi olmaması için kontrollü ve soğukkanlı oynamaya çalışan bizim takımın bu zor ortamda tecrübesini ortaya koyması gerçekten takdire değerdi. Hakemlerin sık sık absürd kararlarıyla sinirlenmemek ve onların itirazlarıyla yoğun baskısına dayanmak için özgüveni yüksek tutmak gerekti.

Coşkulu tezahüratlarla ortamın alevlendiği en kritik anlarda sahneye çıkan genelde kaptan Ömer Onan oldu, maç başabaş gitti ama gerektiği zamanda ortamın tansiyonunu düşürmekte çok başarılıydık. Son periyotta takımın öne fırlayıp işi bitireceğini hissediyorduk.

Zaten bir ara yaptıkları karşılıklı cimbombomum benim tezahüratı kesilmeyip oyun sürecine de sarkıvermişti, o kısımda biz fazla baskı görmeyip bir adım öne attık, rakip oyuncuların ise kaçan şutlarla ritmi bozuldu. İki dakika kala da sanki maç onlar adına bitmiş gibi bu taraftar sizinle gurur duyuyor diye bağırıverdiler. Maç sırasında sık sık attıkları şişeler ve sıcak ortam yüzünden ıslak olan zeminde ayağı kayarak yapılan son top kayıpları genelde onlara patladı.

Maçın son kısmında taktik faul cebelleşmesinden sağlam çıkarak bizim takım sevinmek için soyunma odasına yol alırken bizde ortamın ne hal alacağını izlemeye koyulduk.

Önce kendi takımlarını alkışlayıp tezahüratlarla uğurladılar. Kutlama yaptırmaya niyetleri yoktu, uzun süre ortalıkta doğru düzgün bir güvenlik hamlesi yapılmadı. Protokoldeki Ali Koç'a küfürlerle protestolar başladı, Aziz Yıldırım'a ve Fenerbahçe'ye edilenlerle devam etti.

Kendi başkanları konuşma yapmaya indiğinde sanki okulda konuşma yapan arkadaşlarıyla dalga geçermiş gibi her iki lafı alkışlarla kesilip konuşması tezahüratlara boğuldu, ne dediği anlaşılmadı, sonrasında da ıslıklar yükselince oradan ayrılıverdi.

Ali Koç dışarı diye başlayan protestolar iyice çirkinleşerek annesine kadar edilen küfürlere dönüştü, onları tahrik eden herhangi bir hareket görülmese de taraftar çıldırdı Ali Koç'u istiyor gibi geyik tezahüratlarda yapıyorlardı.
O kupa buraya gelmeyecek, salonda Fenerli istemiyoruz, çıkmıyoruz gibi mesajlar verip durdular.


Galatasaray başkanı konuşmasını yapamayıp geriye dönerken, protokoldeki Fenerbahçeli yöneticilerde tribünden yükselen oohh ohh sesleri eşliğinde oradan ayrılıp içeri gittiler.
Bu arada alkışlar ve tezahüratlarla yapılan madalya töreni ardından içeri girmiş olan galatasaraylı oyuncular bir kez daha çıkıp, ellerinde forma tshirt ayakkabı ne varsa tribüne atmaya başladılar. Takımın üçlü çekme uzmanı rancik kürsüye çıkıp son bir üçlü çektirdi, gene Fenerbahçeye küfürlerle tamamlandı.

Uzun süre yumuşak tavırlarla bekleyen polisler maraton tribününden başlayarak salonu boşaltma işlemlerine girişiverdi. Bu aşamada yukarıdan yabancı maddeler,koltuklar kırılıp atılmaya başlanınca spor büro polisleri haşin tavırlarla tribüne dalıverdi, etkiye tepkilerle ortalık gerilerek kovalamacalar başladı.

Birkaç polisin dalmasıyla bir kısım taraftarlar sahaya atlayarak kaçıyordu, bir kısmı koridorlara doğru, dağılan kalabalığın peşinde koridorlarda da birçok coplu gazlı vukuatın olduğu görülüyordu.

Maraton tribünü boşaltılırken, protokol tarafına ise bir süre daha dokunmadılar, orada sol taraftakiler yerlerinden hiç ayrılmadan protokole yönelerek küfürlü protestolara devam ediyordu. Bu esnada başkanları tekrar mikrofonu alıp emniyet mensuplarının taraftarlara sert davranmamasını ve kendi taraftarlarının da salonu terketmelerini rica etti.

Maç biteli bir saat kadar olmuştu, salon büyük oranda boşaltılmış ama dışardan hala kavga gürültüleri geliyordu. Biz üstte köşede oturarak beklerken aşağıdaki kimi galatasaraylılar üstleri işaret edip herkesin çıkartılmasını istiyordu, kalan son gruplarda küfürlü tezahüratlar ederek ayrılıverdi.

(Devamı Var... Salonda kalmayı başaramayıp dışardan yol bularak arka çıkışa yönelip, tören sonrası oyuncularla tebrikleşme, Aydın hocaya tezahürat, kupa ile poz verme, Saras'la vedalaşma tshirt hatırası, Ali Koç'a tezahürat ederek oradan geceyarısı ayrılma gibi aradaki çeşitli detayları fırsat olursa yazarım)



















(daha fazla video izlemek isteyen bu sayfada bulabilir
http://www.youtube.com/user/sensibleturk )

19 Haziran 2011 Pazar

2010-2011 SEZONU ŞAMPİYON FENERBAHÇE ÜLKER (Yorum)

* Bu anlamlı şampiyonlukta emeği geçen herkesi A'dan Z'ye kutluyorum.Hayırlı Olsun camiamıza.
* Anlamlı Şampiyonluk dedim çünkü hem ''5'bir yerde''nin veya ''5/5 branş hedefi''nin son halkasıydı hem de 26 yıl sonra finalde yeniden karşımıza  çıkan ezikleri eleyerek Şampiyon olmak açısından önemi vardı.
* Bu Şampiyonluk aynı zamanda 5 yıl önce gerçekleşen ''FB-Ülker Güçbirliği''nin semeresini bir kez daha almak anlamına geliyordu.Zira son 5 yılda bu 4.cü Şampiyonluğumuzdu,1'ini de Doping ile Efes Pilsen çalmıştı.Toplamda da 5.Şampiyonluğumuz oldu.
* ''FB-Ülker Güçbirliği'' demişken eziklerin kulağını bir kez daha çınlatalım.Yendikleri zaman Fenerbahçe'yi yenmiş olma yenildikleri zaman Ülker'e yenilmiş olma zavallı mantığını sergilemekten kaçınmazlar.Ülker'e saydırırlar,kendilerinin de cc ile bir Ülker sponsorluğu taşıdığını unuturlar.
Hatırlatınca da ama bizim ki sponsorluk sizin ki birleşme derler.E Peki neden kendilerini değil de Fenerbahçe'yi büyük işbirliği için seçtiler deyince de ses vermezler.
* Bu sezon biraz daha hedef büyütmüştük.Avrupa'da Final Four.Bana göre yüksek bir hedefti ancak yaşadığımız ciddi sakatlık ve hastalık badireleri olmasa pekala bu yüksek hedef gerçekleşebilirdi.Engin,Vidmar,Mirsad,Kinsey,Can Maxim,Ömer Onan,Tomas,Ukiç,Kaya'nın sakatlık ve hastalık nedeni ile uzun ve kısa sürelerle takımı yalnız bıraktıkları sezonu Türkiye Kupası ile birlikte yurt içinde ''Duble'' yaparak kapatmayı başardık.Asıl hedef olan Avrupa'da ise deplasmanda Barcelona,Olimpiakos'u,içeride Siena gibi Top takımları yenmemize rağmen Ukiç'in 39'ateşle yokluğunda Zalgiris deplasmanında uzatmada 1 sayı ile kaybetmemiz F4 yolunu kesen büyük bir talihsizlikti.
* Final serisinde beklenenden fazla zorlandık bence.Zira yarı finalde Doping Pilsen bile daha iyi kadrosuna rağmen bizi zorlayamamıştı.Tamam gene sakatlık,hastalıklarla uğraştık ama onlarda yaşadı bunları.İki takımın kadro kalitesine bakılınca bu zorlanma olmaması lazım diye düşünüyorum.
Ancak ezeli rekabet olması,salon ve seyirci avantajı ile hakem faktörü devreye girince bir uzatma ve 1 son saniye mucize üçlüğü ile 2 maç kaybetmiş olduk.Tabii her ne kadar maç sırasında çirkeflik yapıp,tribünleri kışkırtsa da teknik olarak elindeki kısıtlı ve vasat kadrodan iyi verim alarak seriyi bu duruma getiren Oktay Mahmudi'nin hakkını vermek gerekir.Ama dediğim gibi açılan bir pankart ile gs tribünlerinin kahramanı olma moduna girince yaptığı olumlu işlerden çok şey kaybediyor.
* 6.Maçla ilgili bu saatten sonra teknik analiz yapmak yersiz kaçar ama arşive bir kaç not düşürecek olursak  ;
- En başa sadece bu maçın değil bence final serisinin MVP'si Emir Preldziç'i koymam lazım.
Takımda Ukiç ve Saras gibi 2 tane üst düzey oyun kurucu varken,onlardan çok daha iyi yönetti takımı.
Oyun görüşü mükemmel,baskı altında diğerleri bocalarken az da olsa top kayıpları olsa da bu konuda takımı çok rahatlattı.Zira gs cc Banvit'i sırf guard'a baskı ile elemişti.
Son maçta da 12 sayı, 6 ribaunt, 5 asist ile çok kritik katkı yaptı.Helal Olsun Emir koçum.
- Ve Ömer Onan.Seride hastalığı olmasına rağmen bu takımın Mirsad'da olmayınca kalan ''tek yüreği''ydi.
Yıllanmış şarap gibi gün geçtikçe oyununa bir şeyler katıyor.Savunmasının yanısıra hücumdaki en önemli silahımız oldu.Dün de özellikle son 2,5 dk.kala 1 sayı gerideyken attığı bir üçlük ve bir turnike ile maçı o anlarda getirdi.7/4 üçlük 20 sayı bir final serisi için mükemmel ama dediğim gibi totalde takım kaptanı olarak moral motivasyonu yüksek tutarak takımı ayakta tutmaya çalışması da en büyük artısıydı.
- Dün diğer başarılı isim Oğuz'du.En büyük sorunu teknik olarak ayak çabukluğu olmaması nedeniyle savunmadaki ağırlığı  ve erken faul problemi nedeniyle istikrarsızlığı.Seride ilk 3 maç kötüydü.6.maçta 19s.6r.ile boyalı alandan da katkı almamızı ve iç-dış dengemizin sağlanmasında büyük rol oynadı.
Ama dediğim gibi istikrarsız.1 maç çok iyi,2-3 maç kötü olacağına,her maç vasat oynaması yeterli.
- Saras giderayak final serisinde neden bu seviyede bir basketbolcu olduğunu gösterdi.14s.3a.3/2 üçlük ve el yakan serbest atışlarda 6/6 isabet.O da takımda ''ateşi her daim yakanlar''dandı.Kenarda bir an olsun yerinde durmadı,oyuna girdiğinde her zaman hırs küpüydü.Artık iyice belli olan savunmadaki zaafiyetini bu hırsı ile kapatmaya çalıştı.Çokca eleştirsekte final serisindeki performansı ile görevini yaptı.
Seneye takımda olmayacak ama her zaman hafızalarımızda şu resim ile kalacak ;
Teşekkürler ''Saras Başgaaannnnnn''
- Son maçta önemli katkı veren bir diğer isim de Sean May'di.10s.6r.Herkesin hemfikir olduğu ve çokca dile getirdiği gibi May bizim takım için aradığımız uzun değildi ve acele ile yapılmış bir transferdi.Zaman içerisinde antrenman yedikçe ve takıma intibakı ilerledikçe katkı vermeye başladı.Ve final serisinde çok faydalı oldu.Öyle ki 5.maçta yerine Kinsey - zorunluluktan kadroda yer aldı - oynadı.May o maçta oynasaydı o son saniye trajedisi olmaz ve kupayı seyircimizin önünde kaldırabilirdik kanısındayım.Her işte bir hayır var belki böylesi daha iyi oldu,12 bin yaratık önünde ağlata ağlata,heveslendirerek yendik.
May sezonun sonunda hazır olarak ülkesine dönüyor,iyi bir takım bulabilecek böylece.
- Lavrinoviç son maçta 0 sayı,2ribaunt,2 asist ile oynadı ama 2 tane çok önemli savunması var ki maçın kazanılmasında büyük faktör oldu.Seneye sanırım O da olmayacak.Ona da teşekkürler.
- Takım olarak bir önceki maçta yaşadığımız ''ikili oyun savunmasında ve hücumda alan savunmasına doğru hücum edememe''  sorunlarını iyi etüd ederek bu maçta yaşamadık.Bu da önemliydi.
* Hakemler çok kötüydü.Şu basketi sayarak herhalde dünya literatürüne geçtiler.Yok böyle bir şey  ;

http://www.twitvid.com/IPP9J


* Yayıncı kuruluş şifrecilere de lanet olsun.Böyle bir seriyi izletmediler adam gibi.Yorumcuları da amigoydu.Hadi eski gs antrenörü Nur Germen'i anladıkta 5 yıl bizim ekmeğimizi yemiş Hüsnü Çakırgil'e ne demeli ? Fanatik ezik gibi yorumlar yaptı.Hüsnü seni de çizdik merak etme.

* Ve ''5/5'' &''Beşi Bir Yerde''
FENERBAHÇE DÜNYANIN  EN BÜYÜK  SPOR KULÜPLERİ'nden biri olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.
Türkiye'de gerçekten rakipsiziz.Bunu çatlasalarda ,patlasalarda kabul edecekler.Dünya'da ise bir çok branşta başarı kovalayan 5-6 takım içerisindeyiz.Barcelona (Ki Barcelona da 5 branşını kapatma kararı almış),Panathinaikos,Olimpiakos,Partizan gibi takımlar var.
 Evet ezikler hasbelkader uefa kupasını aldıklarında ''Gerçekleri Tarih Yazar,tarihi de Şaibesaray'' demişlerdi ya.EVET TARİH 5/5'İ DE YAZAR ALLAHIN EZİKLERİ.
  Bizim Uefa kupasını ve daha fazlasını kazanma şansımız her zaman var ama bu eziklerin 5 branşta 5 Şampiyonluk kazanma şansı hiç yok ve olmayacakta.Bu kadar iddialıyım.
Hani bu ezikler kuyrukları sıkışınca ''Ama bizim uefa kupamız vaaarrrrrr'' diye kıvırıyorlar ya bundan sonra Fenerbahçeliler de '''Bizim de 5/5'imiz var'' diye kontra yapsınlar.
 Geçen yıl aslında olacaktı bu 5/5 ama futboldaki son maçtaki kısmetsizlik ile kaçırmıştık.Bu sezon oldu.
Yani 2 yılda 10/9 yaptık.Son 5 yılda falan sayamıyoruz bile aldığımız kupaları.
Büyüklük böyle oluyor işte.Üstelik her türlü engellere rağmen geliyor bu başarılar.İşte Voleybolda Erol Ünal Karabayık diye kerameti kendinden menkul bir emekli başkomiserin yolumuza taş koyması örneği.
 Vesile ile Aziz Yıldırım'ı yönetim tarzı,insan ilişkileri,tribün politikası,transferler v.s. gibi konularda çok eleştirsekte Amatör branşlara yaptığı  yatırım ve vizyonu ile çok büyük bir alkışı haketmiştir.
Umarım artık bu başarılar bundan sonra yerelden Uluslararası platforma taşınır.
 * gs de diğerleri gibi ''Gönüllerin Şampiyonu'' kervanına katıldı.Hakederek ama :))

Gerçekten de sezon başında bu takım final oynayacak deseler çok az kişi inanırdı.Mücadeleleri,hırslarına eyvallah ama taraftarlarının eziklikleri ömür boyu bitmeyecek.

 Maç sonrası ''kupayı aldırmayacağız'' tripleri ne kadar eziklik içinde olduklarını gösterdi.
Yeni Başkanları Ünal Aysal'ı bile dinlemediler.
*Bu ''Yaratıklar'' ne yapıyor ?

Bu ''Yenilmez Armada (!)''lafı nerelerinden uydurmuşlar yahu.Bunlar olsa olsa ''Tadından Yenilmez Armada'' olur beeee.

* Işıl denilen zavallı.Taraftar yalakalığı yapacağım diye maskaralık yapıyor ama kapağı yiyip oturuyor.
5.maçtan sonra ''yenilmez armada'' gibi şeyler zırvalamıştı zavallı.Kraliçelerin finalinden sonra kupanın sapını hediye etmiştik ama yeterli gelmemiş herhalde.Bu kez sapını değil kupayı temelli alsın.

 * Yılın Fotoğrafı ;Asla Unutulmayacaktır.
* Yılın Kontra Mesajı;
Akrostiş'e (Baş harflere dikkat :))

*Yılın Sözü  ;
''Bardağa su koymadık Cim Bom´a koyduğumuz  kadar''

2010-2011 SEZONU ŞAMPİYON FENERBAHÇE ÜLKER (Maç Yazısı,İstatistikler,Görüşler,Fotoğraflar)

 
Beko Basketbol Ligi final 6.maçında Galatasaray Cafe Crown evinde ezeli rakibi Fenerbahçe Ülker`i 3.kez konuk etti.

İlk periyod daha etkili görünen Galatasaray Ermal`i kullandığında etkili oldu ama Ermal erken 2 faule ulaşıp kenara geldi.Buna karşın Fenerbahçe neredeyse her topu çember altından kullanmaya çalıştı.
Canla başla oynayan Galatasaray hep önde giderken Fenerbahçe daha sakindi.İlk periyodu 23-21 önde kapatan Galatasaray Ömer Onan`ın üçlüğüne engel olamayınca 26-23 geri düştü.
 
 
Bol oyuncu değişikliği oyunun dengelerini fazlasıyla bozarken Jasikevicus ağırlık koyunca Fenerbahçe May`in üçlüğü ile 32-25 üstünlük yakaladı.

Oktay`ın molası sonrası 4 kısa ile Galatasaray etkili olmaya çalıştı.Haluk ve Caner değişimli olarak 4 numarayı paylaştı.Haluk ve Tutku ile 5 sayı bulan Galatasaray alan savunmasına döndü.Tepede oynanan tüm ikililerde avantaj sağlayan Galatasaray 39 yaşındaki Haluk ile etkili olurken Tomas`ın üçlüğü bomba etkisi yaptı ve Oktay`ın 3 hücum birden eden Fenerbahçe`nin Jasikevicius ile gelen üçlüğü sonrası 2.molası geldi.

  2 zorlama Fenerbahçe hücumu bu kez 2 kez Galatasaray sayısı getirince Spahija`nın molası geldi.Ancak Jasikevicius`un müthiş assisti Oğuz`a turnike basketi getirdi.Tutku`nun üçlüğüne yine Oğuz ikili oyun sonrası yine yanıt verdi.Tutku`nun serbest atışları ile fark 3 sayıya indi(43-40).Ancak 39`luk Haluk`un üçlüğü 43-43 eşitliği getirdi.Johnson ile müthiş bir geri dönüş gerçekleştiren Galatasaray 45-43 öne geçti.
Kalan bölümde iki takımda savunmadan uzak basketbol oynarken neredeyse her hücumda basket bulup her hücumda basket yedi.
Devrenin bitiminde çok tuhaf şeyler oldu.1 Fener 2 Galatasaray teknik faul alırken kimse nedenini anlayamadı.
Devre 49-49 berabere sonuçlandı.
 
 
3.periyod müthiş mücadele sürdü.Fenerbahçe Oğuz ile etkili olurken Galatasaray yine Tutku-Andric ikilisini kullandı.O kadar basit atışlar stresten kaçtı ki gerçekten inanılmazdı.Ömer erken 4 faule ulaşırken her takım hücumunda öne geçti bir ara.
Bitime 5.35 kala 1 sayı önde olan Fenerbahçe Tomas ile Andric'i yakalayınca skor 77-74 oldu.
5 dakikaka la 2 takımda faul hakkını doldururken Preldzic'in turnikesi ile fark 5 sayı oldu.
Andric ile basketi bulan Galatasaray alan savunması üstü pota dibi sayısını bulunca Spahija'nın sezon boyu bir türlü gelmeyen molası geldi !

Mola sonrası kötü hücum kullanan Fenerbahçe bir de faul yapınca Evren Galatasaray'ı 80-79 öne geçirdi.Ancak anında Ömer'in üçlüğü geldi.
2 dakika kala Andricîn kötü hücumu sonrası bu kez Tomas topu kaybetti ama Haluk'ta turnikeyi kaçırdı.49 saniye kala Ömer'in turnikesi ile Fenerbahçe 84-80 öne geçip müthiş bir avantaj yakaladı.
Mahmuti'nin molası sonrası Galatasaray olağantüsü bir hata yaptı ve Tutku topu kaybetti !!!
Ukic'in kaçırdığı serbest atışlar sonrası Ömer Onan 5 faulle kenara gelirken Shumpert 28 saniye kala skoru 84-82'ye getirdi.Tomas'ın erken hücumu sonrası serbest atışlardan bulduğu tek sayıyla Fenerbahçe 3 sayılık avantaj yakaladı.15 saniye kala Johnson'ın serbest atışları farkı 1 sayıya indirdi.Spahija'nın molası sonrası Fenerbahçe Ukic kanalı ile serbest atışlardan bulduğu 87-84 öne geçti.
 
Ömer'in 9 saniye kala yaptığı akıllı faul sonrası Johnson ilk atışı kaçırdı.2.atış sayı oldu ama en iyi yüzde ile serbest atış kullanan Jasikevicius'a yapılan faul Fenerbahçe Ülker'i 4-2 ile şampiyonluğa götürdü.Johnson'ın üçlüğü sonuca çok etkili olmadı.Ukic serbest atışı sadece formaliteydi (91-88)...
Yaşlı Kurt Jasikevicius gerek bu maç ve gerekse seri boyunca bulduğu 16/16 serbest atış ile şampiyonluğu getiren önemli faktörlerin başında yer aldı ve eleştirenlere el salladı !!
 
SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu

HAKEMLER: Recep Ankaralı – Erşan Kartal – Alper Özgök

GALATASARAY CAFE CROWN (88): Josh Shipp 9 (4 ribaund- 1 asist), Jerry Johnson 19 (1 ribaund- 8 asist), Caner Topaloğlu 3 (2 ribaund- 3 asist), Preston Shumpert 18 (6 ribaund), Tutku Açık 7 (1 ribaund- 6 asist), Luksa Andric 7 (4 ribaund), Haluk Yıldırım 7 (3 ribaund), Evren Büker 6 (4 ribaund- 1 asist), Sertaç Şanlı 2, Ermal Kurtoğlu 10

FENERBAHÇE ÜLKER (91): Roko Ukic 8 (1 ribaund- 5 asist), Ömer Onan 20 (2 ribaund- 1 asist), Darjus Lavrinovic (2 ribaund- 2 asist), Sarunas Jasikevicius 14 (1 ribaund- 3 asist), Kaya Peker (3 ribaund), Oğuz Savaş 19 (6 ribaund), Marko Tomas 8 (3 ribaund- 2 asist), Sean May 10 (6 ribaund- 1 asist), Emir Preldzic 12 (6 ribaund- 5 asist). 

1. PERİYOT: 23-21
2. PERİYOT: 26-28
3. PERİYOT: 17-20
4. PERİYOT: 22-22
 
 

 GÖRÜŞLER
Kupayı almadan sakın çıkmayın
BAŞKAN Aziz Yıldırım maça gelmedi. Krizi TV'den yönetti. Maç sonu, yöneticilerle görüşüp, 'Kupayı almadan sakın çıkmayın' talimatı verdi. Semih Özsoy ve Nedim Karakaş da Başkan'ın isteğine uydu. Yöneticiler kupanın soyunma odasında verilmesini de istemedi.
Avrupa'nın en kaliteli finaliydi
NEVEN SPAHİJA: ''Avrupa'nın en kaliteli finaliydi. Çünkü Oktay Mahmuti ve G.Saray kaliteli bir rakipti. Ama biz de Türkiye'nin en iyi takımı olduğumuzu biliyorduk. İlk kez bir final sonrası sahaya çıkıp madalyalarımızı ve kupamızı alamadık. Bunun için G.Saray taraftarlarını suçlamıyorum. Türk basketbolu için bu sorunun halledilmesi lazım. Kim kazanırsa kazansın birbirini onore etmeli''
Lige damga vurduk
ÖMER: ''Herkesin beklediğine değdi; müthiş bir seri oldu. Heyecan o kadar fazlaydı ki; yayıncı kuruluş Digiturk için de iyi oldu. Biz daha üstün ve kaliteli bir takımdık. Sakatlıklarla ve hastalıklarla da boğuştuk. Ama sonunda şampiyon olduk. Başta başkanımız olmak üzere tüm camia her branşta şampiyonluk istiyordu. Bunu da başardık. Son 5 senede 4 şampiyonluk var. Lige damga vurduk''
Türkler daha medeni
JASIKEVICIUS: ''Başka ülkelerde de büyük başarılar yaşadım. Hepsinin ayrı hikayesi var. Hikayenin sonunda şampiyon olduk. Yunanistan'daki derbilerde çok daha büyük olaylar oluyor. Türkiye'deki insanlar daha medeni olduğu için şiddet yok. F.Bahçe Ülker'de kalıp kalmayacağımı ise bilmiyorum. Yönetim ile daha konuşmadık''
Yağmur güzeldir!..
KAYA: '' G.Saray da iyi mücadele etti. Şampiyonluğu taraftarımıza armağan ediyoruz. Sinan Erdem'de kutlasak daha güzel olurdu ama galip gelmek mutluluk verici. Maçtan sonra kafamıza yabancı madde yağdırdılar. Olsun; o yağmurun da ayrı bir güzelliği var''
Böylesi daha iyi...
OĞUZ: ''Maç sonu soyunma odasına, sahada koşmadığım kadar hızlı koştum. O adrenalinle bayağı bağırıp çağırdık. Şampiyon olacağımızdan emindik. G.Saray seyircisinin önünde şampiyon olmak daha çok mutluluk verici''
Herkese teşekkür
LAVRINOVIC: ''Muhteşem atmosfer için herkese çok teşekkür ediyorum. Bu şampiyonlukta taraftarlarımızın da çok büyük emeği var. Çok mutluyum. Basketbol kariyerime bir de Türkiye Ligi şampiyonluğu ekledim''

Nedim Karakaş: “Şampiyonluk camiamıza hayırlı olsun”

Fenerbahçe Ülker Şube Direktörü Nedim Karakaş, Beko Basketbol Ligi final serisinde Galatasaray Cafe Crown’ı 4-2 ile geçerek ulaştıkları şampiyonluğun camiaya hayırlı olmasını dilediğini belirtti.

Abdi İpekçi Spor Salonu’nda 91-89’luk skorla kazanılan Galatasaray Cafe Crown mücadelesi sonrası yaşanan şampiyonluğu değerlendiren Fenerbahçe Ülker Şube Direktörü Nedim Karakaş, “Öncelikle bize bugüne kadar desteğini esirgemeyen Sayın Başkanımız, yönetim kurulumuz, Sayın Semih Özsoy, koçumuz ve görev alan herkese bu mutluluğu yaşattıkları için teşekkür ediyorum. Sezon başında taraftarlarımıza verdiğimiz şampiyonluk sözünü yerine getirdiğimiz için çok mutluyum. Hayırlı olsun. Camiamız ‘5’te 5’ diyordu ama Fenerbahçe yarıştığı tüm branşlarda sezonu şampiyon kapatıyor. Barcelona gibi bir dev amatör şubelerini kapatırken bu şampiyonlukları kazanmanın mutluluğu içerisindeyiz” dedi.

Geride kalan 5 yılda 4 şampiyonluk kazandıklarını kaydeden Karakaş ayrıca, “Bunların planlaması çok daha önceye dayanan hedefler doğrultusunda gerçekleşti. Yönetimimizin, Sayın Murat Ülker’in ve Ülker camiasının destekleriyle bugünlere geldik. Umarım daha da ilerleyerek devam edeceğiz. Önümüzdeki yıl Euroleague Final Four’u İstanbul’da olacak. Biz de bugünden hedefler doğrultusunda çalışacağız” açıklamasında bulundu.

Final Serisinin Ardından Oyuncu Görüşleri

Sarı-Lacivertlilerin şampiyonluğuyla noktalanan Beko Basketbol Ligi Playoff Final Serisi’nin ardından her iki takımın oyuncuları açıklamalarda bulundu.

Beko Basketbol Ligi’nde Fenerbahçe Ülker’in Galatasaray Cafe Crown karşısında 4-2 kazanarak şampiyonluğa ulaştığı Final Serisi’nin tamamlanmasının ardından her iki takımın oyuncuları görüşlerini paylaştı.

Sarı-Lacivertlilerin kaptanı Ömer Onan, “İyi bir ekibiz, çok iyi oyunculardan kuruluyuz. Son 5 senede 4 şampiyonluk kazanmak kolay değil. Bu takım lige damgasını vurdu. Finalde de iyi bir seri oldu. Herkes Fenerbahçe-Galatasaray derbisini özlemiş. Biz daha iyi, daha güçlü bir takımız ama sakatlıklar bizi etkiledi ve seri buraya taşındı. Galatasaray’ı da tebrik ediyorum. Çok iyi mücadele ettiler. Şampiyonluğu yaşamak çok güzel, Fenerbahçe camiasına hayırlı olsun. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Bir bütün olduk ve şampiyonluğu kazandık. Artık seyirciyi de alıştırdık, onlar da her sezon şampiyonluk bekliyor. Kazandığımız için çok mutluyum” dedi.

Fenerbahçe Ülker’in pivotu Oğuz Savaş, “Öncelikle Galatasaray’ı tebrik ediyorum. Sadece finalde değil, bütün sezon boyunca çok iyi mücadele ettiler. Ama herkes biliyorduk ki biz daha iyi takımdık. Şampiyon olacağımızdan hiç şüphemiz yoktu. Bunu başardığımız için çok mutluyuz. Tüm camiamıza armağan olsun. İnşallah bu şampiyonluk alışkanlığı sürdüreceğiz. Umarım Avrupa liginde de başarılı oluruz. Herkesi tebrik ediyorum. Bugün ekstra tebrik edilecek biri de Ömer Onan; her şeyi yaptı. Sadece oyun olarak değil, saha içinde çok önemli bir isim. Kendi performansıma gelince; bugün iyi oynadığım için çok mutluyum. İlk 3 maç iyi oynayamadım ama şampiyonlukta katkım olduğu için çok mutluyum” şeklinde konuştu.

Sarı-Lacivertlilerin tecrübeli isimlerinden Kaya Peker, “Tabii ki çok mutluyum. Şampiyonluğu taraftarlarıma armağan ediyorum. Çok final oynadım, 6. şampiyonluk kazandım ama bu en zevklisiydi. Çünkü devamlı 15 bin seyirci önünde oynandı. Seriyi biraz uzattık ama şampiyon oyacağımızı biliyorduk ve buna inanmıştık. Sadece sakatlıklarımız ve kötü günlerimiz oldu. Ama bunları sezon boyuncu yaşadık ve ayağa kalkmasını bildik. Burada maç kazanmak gerçekten kolay değil. Ne kadar iyi bir takım olduğumuzu gösterdiğimizi düşünüyorum. Bunu ancak büyük takımlar başarabilir. Abdi İpekçi’de iki kez galip geldiğimiz için şampiyonluğumuzu hak ettiğimize inanıyorum” derken, Litvanyalı oyun kurucu Sarunas Jasikevicius şunları söyledi:

“Her şampiyonluğun ayrı bir hikâyesi var. Adım adım çalışıyorsunuz ve sonucunu da bu şekilde alıyorsunuz. Bana verilen bütün olanakları iyi kullanarak takımıma faydalı olmaya çalıştım. Seri boyunca mükemmel bir atmosfer vardı. Taraftarlarımız inanılmazdı. Sinan Erdem Spor Salonu’nda bize çok iyi atmosfer yaşattılar. Ben kariyerimde Yunanistan’da bu tür atmosferleri çok yaşadım ve o nedenle de bu tür şeylere alışkınım. Türk basketbolunun gelişimini sürdürmesini diliyorum. Benim takımdaki geleceğimle ilgili henüz görüşme olmadı.”

Fenerbahçe Ülker’in başarılı oyuncusu Emir Preldzic de, “Takım arkadaşlarımı ve yöneticilerimizi tebrik ediyorum. Çok zorlu bir sezon geçirdik. Bütün sakatlık sorunlarına ve olumsuzluklara rağmen iyi bir takım olduk. Savaşarak şampiyonluğa ulaşmayı başardık” değerlendirmesinde bulundu.

Final Serisi’nde müthiş bir mücadele örneği sergilemesine rağmen mutlu sona ulaşamayan Galatasaray Cafe Crown cephesinde ise Tutku Açık, “Elimizden geleni yaptık maalesef olmadı taraftarlarımızın yüzünü güldürmek isterdik. Emeği geçen tüm arklara teşekkür ediyorum. Bugüne kadar yürekleriyle oynadılar. Burayı hak ettik ve bunu da gösterdik. Galatasaray taraftarlarına çok teşekkür ediyorum. Uzun yıllardır final oynayamıyorduk. Önemli bir şey başardık. Çünkü rakiplerimizin bütçesi bizden çok yüksek. Ama biz de kaliteli bir takım olduğumuzu gösterdik. Takım oyunuyla çok iyi mücadele ettik” ifadelerini kullandı.

Sarı-Kırmızılıların deneyimli oyuncusu Preston Shumpert, “Fenerbahçe Ülker gibi çok iyi bir takıma karşı müthiş mücadele ettik. Taraftar da her maçta arkamızdaydı. Ama bu spor ve birinin kazanması birinin de kaybetmesi lazım. Benim için çok özel bir sezondu. Şampiyonluğa inandık, elimizden geleni yaptık ama olmadı” derken,

Ermal Kurtoğlu şöyle konuştu:“Önce Fenerbahçe’yi tebrik ediyorum gerçekten iyi mücadele ettiler ve çalışarak kupaya uzandılar. Onlar bizden daha iyi bir takım ama biz takım ruhunu gerçekten gösterdik. Kimsenin bize şans vermediği sezonda final oynamamız çok önemli. Tüm takım arkadaşlarımı tebrik ediyorum ama özellikle taraftarlarımıza çok teşekkür ediyorum. Ben kariyerimde bu kadar duygusal bir sezon sonu yaşamadım.”

6.MAÇIN GENİŞ ÖZETİ ;

http://www.youtube.com/watch?v=i2G7qWCCa6c 

 MAÇTAN KARELER ;


Galatasaray Cafe crown - Fenerbahçe Ülker (6. maç) / 12



 ŞAMPİYONLUK FOTOĞRAFLARI

mac.jpg
Fenerbahçe Ülker'in şampiyonluk sevinci
Fenerbahçe Ülker'in şampiyonluk sevinci
Fenerbahçe Ülker'in şampiyonluk sevinci
Fenerbahçe Ülker'in şampiyonluk sevinci
Fenerbahçe Ülker'in şampiyonluk sevinci
Fenerbahçe Ülker'in şampiyonluk sevinci
Fenerbahçe Ülker'in şampiyonluk sevinci
Fenerbahçe Ülker'in şampiyonluk sevinci



Potada şampiyon Fenerbahçe Ülker / 14Potada şampiyon Fenerbahçe Ülker / 15Potada şampiyon Fenerbahçe Ülker / 16Potada şampiyon Fenerbahçe Ülker / 17
 Potada şampiyon Fenerbahçe Ülker / 12



EZİKLER AĞLIYOR,ÇİRKEFLEŞİYOR !!!!




Fenerbahçe Ülker'in şampiyonluk sevinci
Salon boşaltıldı Fenerbahçe kupayı aldı

Ezik forumundan en seçmece ;


..........